Baharın değişken havasına karşı oluşabilecek durumlara karşı vitamin sizleri dirençli kılabilir.
Abone olGrip, larenjit, farenjit, tonsillit, zatürre gibi vücut direncinin düşmesiyle ortaya çıkan hastalıkların ve alerjilerin baharın güzelliğine gölge düşürmesini istemiyorsanız bir dizi önlem almakta fayda var
Kapalı ve soğuk kış günlerinden güneşli ve açık bahar günlerine geçişin metabolizma üzerinde yaratacağı olumsuz etkilerden korunmada vitamin kullanımı önem taşıyor. Uzmanlar, ısı değişikliklerine maruz kalan metabolizmanın değişen hava şartlarına uyumlanması gerektiğini belirterek özellikle mevsim geçişlerinde vitamin takviyesi yapılmasını öneriyor. Mevsim geçişlerinin metabolizma üzerindeki etkilerini ve bu dönemi hastalıklardan uzak durarak geçirmenin püf noktalarını endokronoloji ve metabolizma uzmanı Doç. Dr. Selçuk Cana sorduk.
Mevsim geçişlerinde yaşanan ısı farklılıkları insan metabolizmasını nasıl etkiliyor, bu farklılıkların vücut üzerindeki etkilerinden bahseder misiniz?
Doç. Dr. Selçuk Can: Kıştan çıkıp yaza girdiğimiz bu dönemde metabolizmamız olumsuz etkileniyor. Kışın metabolizma çalışırken ısı üretmeye odaklanır ve daha yavaş çalışır. Metabolizma yavaşlaması da aldığımız yiyeceklerin yeterince yakılamamasına, bu da yağ dokusunda birikme ve kilo artışına sebep olur. Yaza girdiğimiz dönemde metabolizmanın canlanıp kış dönemindeki yorgun ve yavaş halinden kurtulması gerekir. Ancak birçok kişide bu gerçekleşmez ve kilo almaya devam edilir. Bunun yanında bahar aylarında günlerin uzaması ve güneş ışınlarının etkisi sinir sistemi üzerinde ve beyin faaliyetlerini olumlu etkiler. Kış aylarında daha çok depresyona eğilim varken bahar ve yaz aylarında depresyondan çıkmaya eğilim vardır. O yüzden herkesin güneş ışınlarından mümkün olduğunca iyi yararlanmasında fayda var.
Mevsim geçişlerindeki ısı farklılığı vücut direncini nasıl etkiler, kıştan bahara geçerken özellikle enfeksiyon hastalıklarının görülme oranında bir artıştan söz edebilir miyiz?
S.C.: Mevsim geçişlerinde hormonlarda bazı değişiklikler olur. Böbrek üstü bezi hormonlarının seviyesi azalır ve bununla birlikte vücudun savunma sisteminde bir azalma ve çökme olur. Aynı zamanda kişiler nasıl giyeceklerini de bilemezler ve sık sık terledikleri için üşütmeye çok maruz kalırlar. Ama esas önemli olan bağışıklık sistemi. Bağışıklık sisteminin bozulmasıyla vücudumuz hastalıklara, enfeksiyonlara, alerjilere ve kimyasal tahbirata daha açık hale gelir.
Kıştan yaza geçişte görülen ve çoğunlukla önemsenmeyen bazı hastalıklar ciddi sağlık sorunlarına neden olabilmekte. Bu dönemlerde hangi hastalıklar daha sık görülür?
S.C.: Göz nezlesi, saman nezlesi, sünizit, tonsillit, farenjit, larenjit, bronjit ve zatürre hastalıklarında bir artış görülür.
Mevsim geçişlerinde zayıflayan bağışıklık sistemini güçlendirmek için neler yapılabilir Özellikle hangi vitaminlerin bu dönemde daha özenli tüketilmesi gerekir?
S.C.: Bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek için sistemi kuvvetlendiren desteklere yani vitamin ve minerallere bu dönemde özellikle daha çok ihtiyaç duyuluyor. Genel anlamda bağışıklığı kuvvetlendiren en önemli vitamin C vitaminidir. C vitamini vücuttaki beyaz kan hücreleri olan lökositlerin mikroplarla savaş kapasitesini artırıyor. İkinci bir olay ekinezya. Ekinezya da içerdiği maddeler itibariyle bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve vücut direncini artırıyor. Üçüncüsü ise maya hücrelerinden elde edilen Glukan.
Bir de mide bağırsak sisteminin kendi içinde olan bağışıklık sistemi var. Bunun bozulması da spastik kolon, ishal, kabızlık gibi sorunlara yol açar. Sindirim sistemi bağışıklığını artırmada kefir ve probiyotik yoğurt ve süt ürünleri kullanılabilir. Bunlar direkt bağırsak florası denilen bağırsaktaki yararlı bakterileri artırarak zararlı bakterilerin ölmesine sebep olur ya da bu bakterileri bloke eder.Bütün bunlar bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı direnç kazanmamızı sağlar.
Mevsim geçişlerinde bağışıklık sisteminin zayıflaması ve hastalıklara karşı direncin düşmesi özellikle yaşlıları, çocukları ve kronik hastalığı olanları daha çok etkiliyor. Bu gruptakilerin vitamin desteği alması ise büyük önem taşıyor.
S.C.:Çocukların büyüme ve gelişmeleri en çok bahar ve yaz aylarında olduğu için çocuklara bu dönemde ek olarak kalsiyum verilmesini öneriyoruz. Özellikle de yuva ve kreş gibi kalabalık ortamlarda bulunan çocuklar enfeksiyonlara daha açıktır ve onların bu dönemde destek almaları daha önemlidir. Kalsiyum hem bağışıklık sistemini güçlendirir hem de büyüme ve gelişmenin en fazla olduğu mevsimlerde çocuğun gelişimine olumlu etki yapar.
Kronik hastalığı olanların vitamin kullanımında dikkat edeceği noktalar nelerdir?
S.C.: Örneğin kişinin kemoterapi, radyoterapi görmesi bağışıklık sistemini zayıflatır. Bu yüzden kanser gibi kronik hastalığı olan ancak tedavisi bitmiş kişilerin de vitamin desteği alması gerekir. Ancak kemoterapi alan alan hastaların kafalarına göre vitamin kullanmaları sakıncalıdır. Çünkü bazı vitaminler kanser hücrelerinin aktiflik kazanmasına neden olabilir.Yani bu durumda zamanlama önemli.Özellikle kanser gibi kronik hastalığı olanların C A ve E vitami ile selenyum almasını öneriyoruz. Selenyumun özellikle antioksidan etkisi vardır. Yani virüslerin, mikropların, kanser hücrelerinin ve alınan kimyasal ilaçların vücutta yaptığı tahribatı bloke ederler. Bu sayede hastalar kemoterapinin olumsuz etkilerini bertaraf edebilirler.
Vitamin takviyesi kişinin yaşına, geçirdiği hastalıklara ve metabolik özelliklerine göre farklılık gösteriyor. Bu noktada vitaminlerin doğru kullanılması önem kazanıyor. Vitamin kullanımında yapılan hatalar da ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir mi?
S.C.: Vitaminlerden istenilen olumlu etkinin alınması bu preparatların doğru kullanılmasına bağlı. Örneğıin bir çocukla bir erişkinin ya da ergenlik çağındaki bir bireyin gereksinimleri birbirinden farklıdır. Bunun yanında şeker hastasının, kalp hastasının, kanser tedavisi görmüş olanın ya da kolesterol sorunu bulunanın vitamin gereksinimi de farklıdır. Bazı vitaminler bazı hastalıklarda zararlı olabilir. Örneğin kalsiyum, böbrek taşlarının bir etkeni. Çok fazla kalsiyum alınırsa böbrek taşı yapabilir. Kan şekeri düşenlere yeşil çay ekstresi ve üzüm çekirdeğinden elde edilen ürünler önerilirken karaciğer sorunu olanlara enginer özü öneriyoruz. Yani vitaminlerin de doğru kullanılması bu nedenle özellikle de herhangi bir metabolik hastalığı olanların vitamin kullanmadan önce mutlaka bir endokrinoloji ve metabolizma uzmanına danışması gerekir.
Vitaminlerden istenen etkinin sağlanması için dikkat edilecek noktalardan biri de bol su tüketmek. Kişinin en az iki litre su içmesi gerekir ki o vitaminler vücuda iyice dağılsın. Bunun yanında bazı vitaminler de birbiriyle çakışır. Mesela kalsiyum ile D vitamini birbirlerinin etkilerini çok artırdığı için birlikte fazla alınmaları bazı yan etkilere yol açabilir.
Vitaminlerin doğru kullanılmasında bir de mevsimler rol oynar. Kış mevsimine girerken kemikleri güçlendirici ve zatürreye karşı koruyucu vitaminler alınırken yaz mevsiminde güneş ışığının zararlı etkilerinden koruyucu vitaminlerle alerjiyi önleyen ve bağışıklık sistemini güçlendirici vitaminlerin kullanılmasını öneriyoruz.