VIP ibadet!
Ankara"ya VIP Camii yapılacakmış…
Buyrun buradan yakın…
Devlet büyükleri için protokol bölümü olacakmış, abdest alacakları bölümler ayrı olacakmış, özel dinlenme yerleri olacakmış, abdest ve dinlenme bölümlerinden asansörle, namaz kılınacak bölüme geçilebilecekmiş.
Niye?
Devlet büyüklerinin diğerlerinden ne farkı var ibadet esnasında?
Camide bile protokol!
Allah katında herkes eşit değil mi? ibadet ederken bile nedir bu ayrıcalıklı durma hevesi!
Caminin VIP"si mi olur?
Maksat ibadet mi? gösteriş mi?
Nedir bu lüks yaşam özentisi, hevesi!
Şimdi kızarsınız, hep eleştiriyorsun dersiniz!
Özenti dedim de aklıma geldi.
Birden, cumhurbaşkanı ve başbakanın tatillerini düşündüm.
Bir kerede siz düşünseniz!
Bir torba kömüre, bir koli bakliyata halkı mahkûm edenlerin değirmenlerinin suyu nereden geliyor diye!
Niye bir iş adamı, ultra ultra lüks yatını, saraydan bozma villasını cumhurbaşkanının, başbakanın ayaklarına seriyor diye!
Mesela bir sorsanız kendinize, "biz neden tatil yapamıyoruz" diye.
Ya da…
İbadethanenin lüksü mü olur diye!
Ankara"da cami mi kalmadı?
Ya da diyelim ki çok çok çok büyük bir camiye ihtiyaç var!
Niye protokol bölümü olsun ki?
Dışarıdan gelen misafirler için de iyi olurmuş!
Hangi misafirler için acaba?
Hangi şeyhler için?
Hep gösteriş, lüks hevesi…
Kısacası, Arap özentisi!
*****
Ayna ayna söyle bana…
Daha üç gün önce dokuz şehit vermişken, artık şehitlerimizi sayamayacak hale gelmişken, hal buyken, anaların, babaların, kardeşlerin yüreğine ateş düşmüşken, çocuklar babasız, kadınlar eşsiz kalmışken çıkıp ortaya 15 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun demekle ne demek istiyorsunuz?
Türkiye Büyük Millet Meclisi"nde kendinize koltuk bulmuşken, bizim paralarımızla geçinip giderken, bizler, daha hayatının baharındaki gençlerimizi toprağa verirken bu ne boşboğazlıktır!
Her fırsatta, şiddete karşıyız, barış istiyoruz diye bağırıp çağıranlar sizler değil misiniz?
Bu mu sizin barış anlayışınız?
Azılı terör örgütünün ilk silahlı eylem gününü bayram ilan edeceksin sonra barış diyeceksin!
Silahın övüldüğü, kanın aktığı olayı desteklerken barıştan bahsedilir mi?
Her mitinginizde havaya uçurduğunuz barış güvercinlerinin kanatlarında kan lekesi var görmüyor musunuz?
Siz ve partinizin desteklediği tek şeyin “silah ve kan” birlikteliği olduğunu biliyor bu millet.
Adına terör demeye dilinizin varmadığı, ama en adisinden terör olayları yaşanırken etrafınızda, hala çıkıp ortalığı karıştırmaya çalışmak da ne oluyor?
İsminin başına “sayın” sıfatını eklediğiniz kara yürekli liderinizle birlikte topunuz barışa sıkılmış birer mermisiniz…
Barışmış!
Kanla, silahla barış olur mu, söyler misiniz?