BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Viento evimiz, hepinizi bekleriz!

Alaçatı’nın özel dokusu içinde yükselen Viento özelinde Kocabıyık ile Alaçatı’yı, otel işletmeciliğini, gelecek günleri Sayım Çınar konuştu.

Abone ol

İNTERNET HABER - ÖZEL - SAYIM ÇINAR

Uzun yıllar iş hayatında olan Figen Erbaş Kocabıyık, Viento adlı özel bir butik otel kurdu, misafirlerini ağırlamaya başladı. Alaçatı’nın özel dokusu içinde yükselen Viento özelinde Kocabıyık ile Alaçatı’yı, otel işletmeciliğini, gelecek günleri Sayım Çınar konuştu.

-Öncelikle hayırlı olsun. Viento güzel bir isim, İspanyolcada rüzgar anlamına geliyor. Butik otel konsepti yayılmaya başladı Türkiye’de. Siz bu pazarda nerede konumlandırıyorsunuz kendinizi?

-Şöyle bir fark kurguladım. 5 yıldızlı bir mekanik altyapımız var. Su arıtımı, arıtılmış suların kullanımı vs. her bakımdan çevreci bir oteliz. Güneş enerjisinden faydalanıyoruz. Tüm yiyecek malzemelerimiz İpek Hanım Çiftliği’nden alıyoruz.

vi0.jpg

“Her şey doğal, her şey doğadan.”

-İpek Hanım Çiftliği’ni açar mısınız?

-Nazilli’de 8 yıldır bir çiftlik işletiyor İpek Hanım, başarılı bir iş kadını. Yerli tohumlar kullanıyor, doğal ürünler yetiştiriyor, hayvancılıkta da aynı yaklaşımı benimsemiş durumda. Süt mamulleri de böyle. Evimize oradan alıyorduk yiyeceklerimizi. Ali Erol’dan, Bozcaada’dan özel ekmek alıyoruz. Ovacık’taki ziraat yapan köylülerden özel ürünler alıyoruz. Zeytinlerimizi kendimiz yetiştiriyoruz, zeytinyağımızı yapıyoruz.

vi4.jpg-Ayvalık’ta evleriniz vardı. Alaçatı’yı neden seçtiniz?

-Ayvalık’ta sezon çok kısa, sosyal aktiviteler çok sınırlı. İzole hayatlar yaşanıyor, plajlar, cafeler yok. Alaçatı ise konseptini koruyor. Kendisi bir dekor. Sanat kaygısı var. Ev sahipleri genel dokuya özen gösteriyor. Görsel çirkinlik yok. Tatil beldeleriyle karşılaştırdığımızda belediye de çok sahip çıkıyor. Yapılacak evlerde mutlaka taş isteniyor. Yükseklikler standart. Alaçatı kentsel sit. Anıtlar Kurulu da denetliyor. Böylesi bir ortam bir butik otel için en doğru seçimdi.

-Bir köy havası var otelinizde. Kendi aileniz de burada. Ortamı nasıl değerlendirmeli?

-Kendimi evde gibi hissediyorum. Evimde misafirlerimi ağırlar gibi hissediyorum. İşletme anlamında profosyenel ancak ağırlamada asamimi olmak istiyoruz.

-Beyaz Türkler’in mekanı değil burası, belli bir kesim için değil.

-Çocuklu aileler de gelebilir, alt bahçemiz özellikle öyle kurgulandı. Tek başına gelenleri şımartıyoruz. Hasta olunca bakalım istiyoruz. Gerçek halimiz aile hali. Bunu da misafirlerimize yansıtıyoruz.

“Edebiyatçılara kapımız sonuna kadar açık.”

-Nazlı Karabıyıkoğlu da burada. Öyküleriyle sevilen bir yazar. Edebiyatçılar için ne düşünüyorsunuz, davetliler mi otelinize?

-Bahçemiz, evimiz, odalarımız hepsi kendilerini rahat hissedebilecekleri bir havada. Nazlı Hanım da bizim kızımız gibi, kendisini çok seviyoruz. Yayınlayacağı kitabi bizimle yazıyor. Edebiyatçılara kapımız sonuna kadar açık.

Personel de eğitimli. Psikoloji okuyanlar var. Onların kaldıkları bir ev de var. Eski bir Alaçatı taş evindeler.

Anne çocuk ilişkisi var çalışanlarımla aramda. 30 yıllık bir iş kadınıyım. Çalışanlarımla sıcak samimi ilişkiler kurarım. Katı kurallara inanmam. Birbirlerini sevmezlerse olmaz. Kendilerini huzurlu hissetmeleri benim için çok önemli.

vi1.jpg

“Kitap okumak isteyenler için bir kitap odası yaptık.”

-Aynı zamanda bir gezginsiniz.

-Evet, gezdiğim yerlerden de çok şey öğrendim. Kahvaltıda mutfağımızda bir gurmenin de beğeneceği lezzetler yaratıyoruz. Küçükmutfaklardan iyi işler çıkar. Ege dokusuna uyan yemeklerle yurtdışındaki otellerle yarışıyoruz. Kitap okumak isteyenler için bir kitap odası yaptık. Rahat rahat okuyabilecekleri bir ortam fikri İngiltere’de bir otelden aklıma geldi.

-Önümüzdeki günlerde planlarınız arasında neler var?

-Kitap lansmanı, imza ünleri düşünüyoruz.

-5 yıldızlı otellerde her şey dahil sistemi yaygın. Bunu kırmak mümkün mü?

-Çok karşıyım bu sisteme. Yanlış bir turizm politikası. Antalya’da çok yaygın. Herkes tatile çıkmak istiyor, her bütçeye hitap eden oteller olmak zorunda. Ancak yemekler çok sorunlu olabiliyor, tercih edene saygı duyuyorum ama bunu yapmayacağız.

vi2.jpg

-İnsanları nasıl çekiyorsunuz otele?

-Temizlik garantisi veriyorum, yediğiniz her şey doğal. İddiamız şu, endüstriyel mutfak malzemeleriyle hiçbir şey yapmıyoruz. Sunduğumuz kahvaltı, pamuk yastıklarımız, örtülerimiz, mobilyalarımız... kullandığımız cila bile insan sağlığına zararsız.

vi3.jpg-Eski İstanbul resimleri var odalarda, bu da dikkat çekici bir ayrıntı.

-Mübadele sırasında gelen babaannem, teyzeler, akrabalar. Baba tarafı Selanik’ten, Midilli ayağımız var. Bu resimleri koyduk odalara.

“Evimizi dostlarımıza açtık diyebiliriz.”

-Ne kadar zaman biçtiniz kendinize otelin tanınması ve zihinlere yerleşmesi için?

-Para, yatırım stresiyle yönetemezsiniz kurduğunuz bir işletmeyi. Burası bizim evimiz. Evimizi dostlarımıza açtık diyebiliriz. Bayramda barkovizyon kurduk, eski Türk ve Hollywood filmlerini oynatacağız. Alaçatı Fishing var, ona sponsor olacağız. Ot Festivali’ne yemeklerimizle katılıyoruz. Sponsor olarak da destekleyeceğiz.

sayimc@superonline.com