BIST 9.673
DOLAR 35,16
EURO 36,57
ALTIN 2.959,13
HABER /  GÜNCEL

Verheugen Kıbrıs'tan ayrıldı

Verheugen, Kıbrıs'ın mutlaka AB'ye üye olacağını, ancak tercihlerinin Kıbrıs'ın birleşmesinden yana olduğunu söyledi.

Abone ol

Avrupa Birliği'nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Günter Verheugen, Kıbrıs'ın mutlaka AB'ye üye olacağını, ancak tercihlerinin Kıbrıs'ın birleşik bir ülke olarak AB'ye girmesi olduğunu vurguladı. Kıbrıs'a sorunu çözme beklentisiyle gelmediğini dolayısıyla hayal kırıklığına uğramadığını söyleyen Verheugen, Kıbrıs'ın birleşik olarak AB'ye girip giremeyeceğini bilemeyeceğini, ancak ne olursa olsun Kıbrıs'ın üye olacağını söyleyebileceğini kaydetti. Verheugen, Kıbrıs sorunuyla ilgili vermek istediği mesajın, sorumluluğun şu anda adadaki toplumlara ait olduğu, AB'ye girmeye hazır oldukları ancak ileri adım atmaları gerektiği yönünde olduğunu belirterek, "Sonuçta kendi ülkeleri" dedi. Verheugen, bugün saat 14.30'da Lefkoşa Hilton Otel'de düzenlediği basın toplantısının ardından adadan ayrıldı. Kıbrıs'a önceki gece gelen ve dün Güney Kıbrıs'ta bugün de KKTC'de temaslarda bulunan Verheugen, düzenlediği basın toplantısında geliş nedeni ve temaslarıyla ilgili bilgi verdi. Açıklamasının ardından basın toplantısına katılan Türk ve Rum gazetecilerin sorularını da yanıtladı. "KIBRIS'A, 3 KONUYU TARTIŞMAK ÜZERE GELDİM" Kıbrıs'a 3 konuyu tartışmak üzere geldiğini belirten Verheugen, bunları "giriş süreci", "siyasi durum" ve "Komisyonun iyi niyet paketi" olarak açıkladı. Temaslarının bunlar üzerinde yoğunlaştığını söyleyen Verheugen, müzakerelerin sonuçlanması ve anlaşmanın imzalanmasının kendiliğinden olacak bir şey olmadığını, bunun için çok çaba gerektiğini vurgulayarak, "Kıbrıs'ın AB'ye girişinin yasal ölçütlere bağlı olduğunu kaydetti ve Kıbrıslı (Rum) yetkililerle üyelik yönündeki ilerleme sürecini gözden geçirdiklerini anlattı. "Resim iyi görünüyor" diyen Verheugen, belli konularda acil girişim gerektiğini, bunların belirlendiğini ve üyelik sürecinde en son değerlendirmeden sonra her şeyin tamamlanmış olacağını söyledi. Siyasi duruma ilişkin olarak her 2 toplumdan siyasi liderlerle görüştüğünü kaydeden Verheugen, son olarak KKTC'deki 5 siyasi parti lideriyle bir araya geldiğini anımsatarak, bunu "yapıcı ve ilginç bir toplantı" olarak değerlendirdi. Verheugen, sözde "Kıbrıs hükümetinde", Annan Planı temelinde müzakerelerin yeniden başlaması ve bir sonuca ulaşılması yönünde net bir tavır bulunduğu; Kıbrıs Rum yönetiminin birleşik bir Kıbrıs'ın AB'ye üyeliğine sıcak baktığı izlenimini edindiğini ifade ederken kendilerinin de fırsat penceresinin halen açık olduğu ve iyi kullanılması gerektiği görüşünde olduklarını kaydetti. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'la bu sabah gerçekleştirdiği görüşmesini "canlı, açık ve yakın" kelimeleriyle ifade eden Verheugen, "Denktaş'ın, Annan Planı'nın masada olduğunu görmediğini" savundu. Verheugen, gerekli olanın üyelik anlaşmasından sonra siyasi adımlar atmak ve güven artırıcı önlemler olduğu görüşünü belirterek, buna örnek olarak geçişlerde sağlanacak kolaylıklar ve iyi niyet paketlerini gösterdi. "SONUÇTA KENDİ ÜLKELERİ" Temaslarında AB Komisyonu'nun iyi niyet paketiyle ilgili bilgi verdiğini de kaydeden Verheugen, anlaşmaya katkı koymak amacıyla hazırladıkları paketle Kıbrıslı Türkler'in ekonomik açıdan yaşam standardını yükseltmeyi hedeflediklerini belirtti. Verheugen, AB'nin bu yaklaşımını "kapılarının Kıbrıs Türk toplumuna da açık olduğunun bir ifadesi" olarak değerlendirdi, ancak bunun adadaki sorunun çözümlenmesiyle mümkün olacağını vurguladı. Kıbrıs'ta karşılıklı ticaretin geliştirilmesi yönünde her 2 tarafta da ilgi bulunduğunu gözlemlediğini belirten Verheugen, bunun bir ilk adım olmasını diledi. Verheugen, açıklamasını tamamlarken Kıbrıs sorunuyla ilgili vermek istediği son mesajın, "sorumluluğun şu anda adadaki toplumlara ait olduğu; AB'ye girmeye hazır oldukları, ancak ileri adım atmaları gerektiği" olduğunu söyledi, "Sonuçta kendi ülkeleri" diye ekledi. Verheugen, bir soru üzerine Kıbrıs Türk siyasi parti liderleriyle "seçim öncesi konular ve Denktaş'ın pozisyonunu" görüşmediklerini, onlara mevcut durumla ilgili bilgi verdiğini ve ağırlıklı olarak iletişim, trafik gibi teknik ve pratik konular üzerinde durduklarını bildirdi. Verheugen, muhalefet partilerin Annan Planı'nı desteklemekte olduğunu ve çözüme ulaşmak için süreci canlandırmak gerektiğine inandıklarını da ekledi. AB'nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Günter Verheugen, birleşik bir Kıbrıs'ın AB'ye üyeliği konusunda iyimser olup olmadığı ve bunun için ne yapılabileceği yönündeki bir başka soruya karşılık, tercihlerinin Kıbrıs'ın birleşik bir ülke olarak AB'ye girmesi olduğunu vurguladı, ancak, buraya sorunu çözme beklentisiyle gelmediğini, dolayısıyla hayal kırıklığına da uğramadığını söyledi. Verheugen, Kıbrıs'ın birleşik olarak AB'ye girip giremeyeceği yönündeki soruyu cevaplayamayacağını, ama ne olursa olsun "Kıbrıs'ın" üye olacağını kaydetti. GAZİMAĞOSA'YA ÖZEL ZİYARET Verheugen, AB Komisyonu'nun Kıbrıslı Türkler'e yönelik iyi niyet paketiyle ilgili bir soruyu yanıtlarken, bu yöndeki önlemlerin altyapı, eğitim, enformasyon gibi alanlarda uygulamaya konulacağını anlatırken, bu sabah, projelerinin bir parçası olduğunu belirttiği Gazimağosa'ya özel bir ziyaret gerçekleştirdiğini ve incelemelerde bulunduğunu da söyledi. KKTC'de üretilen malların AB'ye ihracatı konusunda, bulunacak çözümün yasal kısıtlamalar dahilinde bulunmasının zorunlu olduğunu ve olabilecek tek yolun bu konuda Ticaret Odası'nı yetkilendirmek olduğunu söyledi. Gazimağosa Limanı'ndaki gümrük yetkilileriyle işbirliği yapma konusunda yetkileri bulunmadığını da ifade eden Verheugen, Denktaş'ın bu konuda itiraz ettiğini, ancak yapmak istemedikleri için değil yetkileri olmadığı için yapamayacaklarını söyledi ve bunu uygulamaya koyup olumlu sonuç alıp alamayacaklarına bakacaklarını kaydetti. Verheugen, Türkiye-AB ilişkileriyle ilgili bir başka soruya karşılık ise, gerek Türkiye gerek AB açısından pek çok sorun ile zorluklar bulunduğunu ve Kıbrıs'ı bunların başına öncelikli sorun olarak almak durumunda çözümün rheugen, gerekli olanın üyelik anlaşmasından sonra siyasi adün çok daha zorlaşacağını kaydetti.