BIST 9.300
DOLAR 34,35
EURO 36,28
ALTIN 2.830,64
HABER /  EKONOMİ

Vergiye Avrupa ayarı geliyor

Maliye Bakanlığı harekete geçti. MTV ve ÖTV sisteminin kapsamlı bir şekilde çalışılması yönünde tavır aldı.

Abone ol

Maliye Bakanlığı, Bakan Mehmet Şimşek’in talimatı ile çevrenin korunması ve yüksek teknolojinin teşvik edilmesi amacıyla motorlu taşıtlardaki MTV ve ÖTV sisteminin kapsamlı bir şekilde çalışılması yönünde tavır aldı.

Maliye’nin çalışmasına göre, halen silindir hacmi ve yaşı esas alan Motorlu Taşıtlar Vergisi sistemi ve ÖTV yeniden değerlendiriliyor. Edinilen bilgiye göre gerekirse bu kalemlerde yeni bir düzenleme yapılarak indirime gidilebilecek ve emisyon salınımı vergisi daha yüksek tutulabilecek.

Çalışmada, AB üyesi ülkeler başta olmak üzere çeşitli ülkelerin bu konudaki uygulamaları tek tek tarandı ve Almanya ve İngiltere’yi model ülke olarak alındı. Çalışma yasalaşırsa, motorlu araçların vergilendirilmesinde aracın emisyon oranı da dikkate alınacak.

Fakat yeni uygulama piyasada olan ve otomobil firmalarının stoklarında bulunan taşıtları kapsamayacak. Uygulamanın başladığı tarihten sonra üretilen araçları kapsayacak.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bir taraftan araçlar arası vergilendirmede adaletli olmak, bir yandan da sorumlu bir vatandaş olarak çevrenin daha az kirlenmesini istediklerini söyledi.

Sadece bu uygulamanın bile temiz çevreye büyük katkı sağlayacağını, ayrıca uygulamanın yüksek teknoloji üretimini teşvik edeceğini anlatan Şimşek, ”Vergiyi artıralım daha çok gelir sağlayalım kaygısı taşımıyoruz. Gelecek nesillere temiz bir çevre bırakmak da çok önemli” diye konuştu.

KİRLETTİĞİN KADAR ÖDE

Bu arada, Avrupa ülkelerinde halen uygulanmakta olan vergi sistemlerinde, ”kirlettiğin kadar öde” olarak da nitelenen ve araçların kilometre başına açığa çıkarttıkları karbondioksit değerine göre vergi hesaplanıyor.

Halen 27 AB üyesi ülkeden 17’si (Avusturya, Belçika, Güney Kıbrıs, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, İrlanda, Letonya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Portekiz, Romanya, İspanya, İsveç ve İngiltere) binek otomobillerde bu sistemi uyguluyor. 15 ülke de elektrikli araç alımlarında vergi teşvikleri sunuyor.

Vergiye esas olan gram/km değerleri, genelde fabrika verilerinden ya da ölçümlerden alınıyor. Türkiye’de ise MTV, araçların ”silindir hacmi”, ”yaş” ve ”ağırlık (kamyon ve çekicilerde)” esasına göre alınıyor.

İşte Avrupa ülkeleri

Motorlu Taşıtlar Vergisinde çeşitli ülke uygulamaları da şu şekilde belirleniyor: -İngiltere: Motorlu taşıtları 2001 yılından itibaren karbondioksit emisyonuna göre vergilendiriyor. Emisyon temelli vergilemenin yürürlüğe girmesinden sonra yeni şirket araçlarının ortalama emisyonu 196 gramdan 2002’de 182 grama, 2007 yılında 165 grama, 2008-2009 döneminde 140 grama düştü. Yüksek mesafe indiriminin kaldırılmasıyla şirket araçlarının 1 yılda katettikleri mesafe 300 milyon mile geriledi.

-İrlanda: 1 Temmuz 2008’den itibaren tescil edilen bütün binek otomobillerde motorlu taşıtlar vergisi, CO2 emisyonuna göre tespit ediliyor.

-Fransa: 2008 başında uygulamaya konulan ödül-cezalandırma sistemiyle CO2 emisyonu aşağı çekilmeye çalışılıyor. Sistemde düşük çevre kirliliğine neden olan yeni araç alımlarına fiyat indirimi sağlanırken, yüksek karbon emisyonuna sahip araçlar cezalandırılıyor.

-İsveç: İsveç’te binek otoların neden olduğu emisyon, diğer AB üyesi ülkelere göre oldukça yüksek. Bu ülkede 2006 yılında CO2 emisyonuna dayalı vergilemeye geçildi. 2003 yılında 198 gram düzeyinde bulunan CO2 emisyonu, 3 yıl sonra 191 grama geriledi.

-Almanya: Karbon temelli motorlu taşıtlar vergisi uygulamasına en son katılan ülkelerden birisi. 2009 yılının sonunda gerçekleştirdiği reform ile araçların silindir hacmine göre değil, yaydıkları CO2 ve diğer zararlı gazların miktarına göre vergilendirmeye başladı.

-Hollanda: Karbon temelli vergileme yapan bir diğer ülke. Daha temiz ve daha az karbon yayan araç teknolojini teşvik için plaka vergisini daha etkin yakıtlı araçlar için indirdi. Bu değişimin ardından etkin yakıtlı B kategori araçların piyasa payı yüzde 9,5’den yüzde 16,1’e yükseldi.