Cemal Kaşıkçı cinayeti Suudi Kraliyet ailesini çok zor durumda bıraktı. Hatta Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın koltuğunu koruyup koruyamacağı tartışılıyor.
Abone olSuudi Arabistan konusunda uzman olan Batılı analistler, "Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın tahta oturması riske girebilir mi?" sorusuna "hayır" yanıtını veriyor.
Uluslararası Associted Press haber ajansının hazırladığı bir analizde Veliaht Prens Muhammed'in Kaşıkçı olayının ardından istihbarat kurumlarında reform için görevlendirilen panelin başına getirildiğine dikkat çekti.
Bu adım, Kral Selman'ın, oğlu Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın arkasında durmayı sürdürdüğünün bir kanıtı olarak yorumlanıyor. Kaşıkçı krizi nedeniyle Veliaht Prens'in tahta oturması riske girmese de Suudi Arabistan'ın Batılı ülkelerle ilişkileri onarılmaz bir yara alabilir.
Kral Selman'ın görevden aldırdığı isimler arasında ikisi öne çıkıyor
ABD'NİN TAVRI ÖNEMLİ
Analistlere göre özellikle ABD'nin alacağı tavır bu konuda kritik rol oynayacak. Trump yönetimi, ambargo yöntemini seçerse diğer Batılı ülkelerin de ABD'yi takip etmesi bekleniyor.
Bu durumda Suudi Arabistan ekonomisinin zora girebileceğine dikkat çekiliyor. Uzmanlar, reform imajını kullanarak Batılı firmaları ülkesine çekmeye çalışan Prens Muhammed bin Selman'ın bu planlarının suya düşebileceği görüşünde.
Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman, ülkesinin petrole bağımlılığını Birleşik Arap Emirlikleri benzeri bir turizm ve yatırım hamlesiyle azaltmayı planlıyor.
Ekonomik ambargo tehdidine karşı Suudi Arabistan krizin en başında misilleme tehdidinde bulunmuştu.
SUUDİLER PETROL KOZUNU KULLANIR MI?
Seçenekler arasında 1973 yılındakine benzer bir petrol ambargosu var. Ama Suudi Enerji Bakanı Halid el Falip böylesi bir planlarının söz konusu olmadığını söyledi.
1973'te ABD'nin İsrail'e askeri desteğine misilleme olarak Suudi Arabistan, OPEC üyelerinin başlattığı petrol ambargosuna destek vermişti. Petrol fiyatları artarken Amerikan ekonomisi zora girmişti.
Suudi Arabistan'ın 1973'tekine benzer bir adım atması halinde bunun günümüz ekonomi dünyasında benzer etkiyi yaratıp yaratmayacağı tartışılıyor.
Suudi Arabistan'ın uzun yıllardır politikayı petrol sektörüne karıştırmayarak oluşturduğu imajın sarsılmasını da göze almayacağı konuşuluyor.