BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,00
ALTIN 3.005,06
HABER /  GÜNCEL

Veli Küçük'ten olay açıklama

Emekli tuğgeneral Veli Küçük, Gülen Cemaati'nin karakutusu olduğu öne sürülen Ali Fuat Yılmazer'in, Hrant Dink cinayeti iddiaları üzerine açıklama yaptı.

Abone ol

22 Temmuz paralel yapı operasyonunda tutuklanan eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ali Fuat Yılmazer'in Hrant Dink cinayeti soruşturması kapsamında verdiği ifadeye emekli tuğgenerel Veli Küçük'ten yanıt geldi.

Avukatı aracılığıyla bir açıklama yapan Veli Küçük, Ali Fuat Yılmazer'in dedikodulara sığınacak kadar acz içinde olduğunu belirtti.

BU OLAYIN VELİ KÜÇÜK KAYNAKLI OLDUĞUNU HERKES BİLİYOR

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katledilmesine ilişkin soruşturma kapsamında önceki gün şüpheli sıfatıyla ifade veren dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in ifadesinin detayları ortaya çıktı.

Ali Fuat Yılmazer Dink suikastının Ergenekon soruşturmasına neden bağlanmadığı sorusuna, “Bu olayın Veli Küçük kaynaklı olduğunu herkes biliyor. Kamuoyunda yaygın bir kanı var. Hrant Dink'i öldüren sistem bu ülkede bir tehdittir. Ben bu tehditin üzerine gittim. Tespit ettiğim unsurları Terör ve Organize Şube Müdürlüğü'ne bildirdim. Delillendirme yapma onların görevidir. Orada bu delillendirme yapılmadı” diye yanıt verdi.

İşte tutuklu polis Yılmazer’in bu iddialarına, Veli Küçük’ün kızı ve avukatı Zeynep Küçük’ten yanıt geldi. “Ali Fuat Yılmazer’in iftiralarına cevabımızdır” başlığıyla yağılan açıklamada; “İlk günden itibaren, "şüpheli" Ali Fuat Yılmazer'in de içinde bulunduğu bir grup tarafından, cinayetin gerçek faillerinin ve göz yumanlarının perdelenmesi amacıyla sistemli ve tutarlı bir şekilde yürütülen algı operasyonun son hamlesini görmekteyiz” dendi.

İşte Veli Küçük’ün avukatı Zeynep Küçük tarafından yapılan açıklama şöyle:

HANGİ ODAKLAR TARAFINDAN AZMETTİRİLDİĞİ AÇIK

Hrant Dink suikastine ilişkin soruşturma kapsamında şüpheli sıfatıyla ifade veren "polis" Ali Fuat Yılmazer'in, cinayeti müvekkilim Veli Küçük ile ilişkilendirmeye yönelik çabalarına bir yenisini daha eklemiş olduğunu öğrenmiş bulunmaktayız.

Geldiğimiz aşamada, menfur olayın hangi odaklar tarafından kurgulandığı, azmettirildiği ve örtbas edildiği açıkça ortaya çıkmıştır.

İlk günden itibaren, "şüpheli" Ali Fuat Yılmazer'in de içinde bulunduğu bir grup tarafından, cinayetin gerçek faillerinin ve göz yumanlarının perdelenmesi amacıyla sistemli ve tutarlı bir şekilde yürütülen algı operasyonun son hamlesini görmekteyiz.

DEDİKODULARA SIĞINACAK KADAR ACZ İÇİNDE

"Polis" sıfatını kullanan Ali Fuat Yılmazer'in açıklamasında yer alan ve hiçbir somut olgu, bilgi ve belgeye dayandırılamayan "kamuoyunda yaygın kanı" ifadesi ise esasen, kendilerince üretilen dedikodulara sığınacak kadar acz içerisinde olduklarının ifadesidir.

Zira bir "polis"in dedikodular ile itham ve iftirada bulunamayacağını en iyi bilmesi gereken kişi de bizzat Ali Fuat Yılmazer'dir.

Tıpkı Danıştay Cinayetinde olduğu gibi, Hrant Dink Cinayetinin de arkasında olan bu kirli ve eli kanlı odakların bir an önce tüm açıklığı ile ortaya çıkartılması ve hak ettikleri şekilde Türk Yargısı önünde hesap vermelerini beklemekteyiz.