Vedat Yenerer'den mektup var
25 Eylül'de buna benzer bir yazı yazdım.
Ergenekon'daki kimi çelişkilere dikkat çektim ve
Vedat Yenerer'le Tuncay Özkan'ın Ergenekon terör örgütü
denilen davaya hizmet edemeyeceklerini belirttim..
Vay sen misin bunu yazan... Vedat, sevdiğim bir arkadaşımdır, ben üç satır yazdım, o destan döşemiş... Anlatmışta anlatmış.. Ayıp ettiğimi belirten bir mektup yazmış...
Bana böyle bir mektup gelmedi... Geçen gün google'a girdim, Vedat'ın mektubu ile karşılaştım... Ah be arkadaşım, nasıl da isyan ediyor, nasıl da kestirip atıyor.. Özür dilememi istiyor bir de.. Özür dilemek seni rahatlatacaksa diledim gitti kardeşim... Ama sen yazımı iyi okumamışsın, ya da sana yanlış tercüme etmişler.. Ne senin silahından, ne başka bir şeyden dem vurdum.. (Bir tek yazı yazdım seninle ilgili, silahın s'si geçmedi bu yazıda) Tuncay'dan tazminat yediğimi falan inkar etmedim...
Bak sevgili Vedat; ne seni, ne de oradaki hiç kimseyi suçu sabit oluncaya kadar suçlamadım, suçlamam... Merek etme, gördüğüm, ulaştığım, nazımın geçtiği herkese aynı şeyi söylüyorum... "Haber verirken, yazı yazarken, ne olur, ne olur kalemimize, ya da bilgisayarımızın klavye tuşlarına hakim olalım" diyorum...
Uzatmayayım Vedat; yukarıda da ifade ettiğim gibi ya sen yazımı iyi okumamışsın, ya da sana yanlış tercüme etmişler... Ben senin ve Tuncay'ın Atatürkçülüğü ile ilgili tek laf etmedim.. Etmem de... "Ergenekon terör örgütü" ile ilgiliydi yazdıklarım... Böyle bir davada bir olamayacağınızı yazdım.
Yanılmış mıyım yoksa?
Not: Sevgili Vedat, mektuplarını bana gönder lütfen, googl'da görmeyeyim onları.
Vay sen misin bunu yazan... Vedat, sevdiğim bir arkadaşımdır, ben üç satır yazdım, o destan döşemiş... Anlatmışta anlatmış.. Ayıp ettiğimi belirten bir mektup yazmış...
Bana böyle bir mektup gelmedi... Geçen gün google'a girdim, Vedat'ın mektubu ile karşılaştım... Ah be arkadaşım, nasıl da isyan ediyor, nasıl da kestirip atıyor.. Özür dilememi istiyor bir de.. Özür dilemek seni rahatlatacaksa diledim gitti kardeşim... Ama sen yazımı iyi okumamışsın, ya da sana yanlış tercüme etmişler.. Ne senin silahından, ne başka bir şeyden dem vurdum.. (Bir tek yazı yazdım seninle ilgili, silahın s'si geçmedi bu yazıda) Tuncay'dan tazminat yediğimi falan inkar etmedim...
Bak sevgili Vedat; ne seni, ne de oradaki hiç kimseyi suçu sabit oluncaya kadar suçlamadım, suçlamam... Merek etme, gördüğüm, ulaştığım, nazımın geçtiği herkese aynı şeyi söylüyorum... "Haber verirken, yazı yazarken, ne olur, ne olur kalemimize, ya da bilgisayarımızın klavye tuşlarına hakim olalım" diyorum...
Uzatmayayım Vedat; yukarıda da ifade ettiğim gibi ya sen yazımı iyi okumamışsın, ya da sana yanlış tercüme etmişler... Ben senin ve Tuncay'ın Atatürkçülüğü ile ilgili tek laf etmedim.. Etmem de... "Ergenekon terör örgütü" ile ilgiliydi yazdıklarım... Böyle bir davada bir olamayacağınızı yazdım.
Yanılmış mıyım yoksa?
Not: Sevgili Vedat, mektuplarını bana gönder lütfen, googl'da görmeyeyim onları.