BIST 9.420
DOLAR 34,41
EURO 36,28
ALTIN 2.837,29
HABER /  DÜNYA

Ve İsrail Türkiye'ye boyun eğiyor

İsrail, 9 kişinin hayatını kaybettiği Mavi Marmara baskınıyla ilgili Türkiye’nin özür ısrarına boyun eğiyor.

Abone ol

İsrail, 9 kişinin hayatını kaybettiği Mavi Marmara baskınıyla ilgili Türkiye’nin özür ısrarına boyun eğiyor. İsrail kabinesinde özür dilenmesine karşı çıkan iki isim azınlıkta kaldı. Başbakan Netanyahu da özür dilenmesinden yana tavır koydu. Tüm işaretler 27 Temmuz’dan önce İsrail’den özür geleceği yönünde.

Geçen yılın Mayıs ayında gerçekleşen Mavi Marmara baskınından sonra Türkiye’nin İsrail ile donan diplomatik ilişkileri yeniden canlandırmak için şartları açıktı: Ölenlerin yakınlarına tazminat ödenmesi ve baskın nedeniyle özür dilenmesi...

İsrail tazminat konusunda hiçbir sorun çıkarmadı ancak özür konusunda taviz vermez bir tutum takındı. BM’nin 27 Temmuz’da açıklanması beklenen Mavi Marmara raporu ile Başbakan Erdoğan’ın “Gazze’ye gideceğim” çıkışı İsrail için alarm zilleri çalmasına sebep oldu. İsrail kabinesinde daha önce sert bir dille “özür olmayacak” diyen isimler bir bir çark etmeye başladı.

BM komisyonunda Türkiye’yi temsilen bulunan Özdem Sanberk dün İsrail’in Haaretz gazetesine, 27 Temmuz tarihini işaret ederek “Bu İsrail’in son şansı” mesajını verdi. Aynı gazeteye konuşan Başbakanlık Başmüşaviri İbrahim Kalın da, İsrail tarafındaki tereddütleri gidermesi için Erdoğan tarafından teşvik edildiğini belirterek, “Türkiye, İsrail ile ilişkileri kapsamlı bir şekilde normalleştirmek niyetindedir. Ama İsrail de Türkiye’de neler olup bittiğini anlamalı. Dostlar hataları için özür diler” dedi.

Şimdi ise, Temmuz’un başında ABD’de gerçekleştirilen ve Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkileri düzeltmeye yetmeyen görüşmelerden sonra gözler bu hafta sonu New York’ta iki ülke diplomatlarının yapacakları ikinci tur görüşmelerine çevrildi.

Haaretz
gazetesine göre Tel Aviv ile Ankara 2 hafta önce uzlaşmaya çok yaklaştı. Ortaya konulan metinde “özür” kelimesi geçiyordu. Erdoğan‘ın onayını alan metne Netanyahu da onay vermek istedi ancak kabinesinden Dışişleri Bakanı Lieberman ve Başbakan Yardımcısı Moshe Yalon’un şiddetli itirazı nedeniyle geri adım atmak zorunda kaldı.

Fakat, tarihin yaklaşması ve Erdoğan’ın Gazze çıkışı sonrasında hava İsrail tarafında değişti. Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Adalet Bakanlığı, İsrail Başsavcılığı ve Ulusal Güvenlik Konseyi özür dilenmesinden yana net bir tavır ortaya koydu. Kabinesinden güçlü bir destek alan Başbakan Netanyahu da özre onay verdi.

İsrail ordu radyosu da dün Netanyahu’nun Türkiye’den özür dilenmesine hazır olabileceğini bildirdi. Ordu radyosu, Başbakan’ın yakın çevresine atfen verdiği haberinde, “hafif bir özür” nitelemesini kullandı. İsrailli hukukçuların Başbakan’ı özür dilenmesi durumunda baskına katılan askerlerin BM raporundan dolayı yargılanmasının önünün kapanacağını söyleyen raporunun ikna ettiği belirtildi.

Talepler olursa iyileşme olur

Ancak, Başbakan Başmüşaviri İbrahim Kalın, Anadolu Ajansı’na verdiği demeçte, şöyle dedi: “O alıntıların neredeyse tamamı gazetenin kendi yazdığı ve bana atfettiği ifadeler. Özetle bizim söylediğimiz şu: Türkiye’nin bilinen talepleri karşılanmadığı sürece Türkiye-İsrail ilişkilerinde herhangi bir iyileşme gerçekleşmeyecek. İlişkilerde bir iyileşmenin olması, Türkiye’nin bu taleplerinin karşılanmasına bağlıdır.”

Musevi lobisi yumuşadı

AK Parti ile ilişkileri gergin olan farklı ABD Musevi Örgütleri Vatan’ın konuyla ilgili sorularını cevaplarken, geçen yıllardan farklı olarak ağız birliği etmişçesine Ankara’ya ve Başbakan’a zeytin dalı uzatmaları dikkat çekti. ABD Dışişleri Bakanlığı ve Beyaz Saray ile de temasa geçen Vatan’ın ısrarlı sorularına rağmen her iki kurumun da yorum yapmaktan çekinmesi, meselenin hassasiyetine bağlandı.

Amerikan Jewish Community Executive Direktörü David Harris: İlişkilerin iyileşmesinden başka daha çok bir şey isteyemeyiz. Arab Baharı, Suriye ve Libya’daki gelişmeler, bölgedeki istikrarın liderliğini yapan bu iki ülkenin değerini tekrar gösterdi. Üzerinde çalışılan anlaşmada iki tarafın da tatmin olacağı bir çözümün ulaşılmaya çalışıldığını sanıyorum.

2005 yılında Başbakan Erdoğan’a üstün cesaret ödülünü New York’da bizzat takdim eden, İnkar ve İftiraya Karşı Birlik Ulusal Direktörü Abharam Foxman: İlişkilere bakışım iyimser. İyi insanlar iyi şeyler yaparlar. Başbakan’ın iyi bir insan olduğunu biliyorum. Ve bir iyimser olarak iyi ilişkilerin her iki ülke için de iyi olacağını düşünüyorum. Şimdi seçimler bittiğine göre ilişkileri yeniden inşa etme zamanı.

Ak Parti’ye en sert muhalefeti yapan AIPAC’in basın sözcüsü Ari Goldberg: Geçen yıllardaki çirkin gelişmeleri arkamızda bırakmanın ve İlişkileri ileri götürmenin zamanı.

İsrail yanlısı ve ABD’deki Cumhuriyetçilere yakınlığı bilinen Heritage Foundation’dan Türkiye uzmanı Ariel Cohen: İsrail’in Mavi Marmara müdahelesindeki performansı başarısızdı. Hem istihbarat hem de karar verme noktalarında hata yapıldı.

İKİ İNATÇI İSİM HALA DİRENİYOR

İsrail kabinesinde özüre itiraz eden iki isim var: Aşırı Sağcı Dışişleri Bakanı Lieberman ve Başbakan Yardımcısı Ya’lon. Lieberman, “Asıl özür dilemesi gereken Türkiye” görüşünü savunurken Ya’lon ise, “Özüre hazır değiliz” diyor.