BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,70
ALTIN 2.965,85
HABER /  GÜNCEL

Ve Filistin lideri Yaser Arafat öldü

Filistin'in efsane lideri Yaser Arafat, tedavi gördüğü Fransa'da bu sabah yaşamını yitirdi. Filistin bağımsızlık savaşının sembolü olan Arafat, 75 yaşındaydı.

Abone ol

Filistin'in efsane lideri Yaser Arafat, tedavi gördüğü Fransa'da bu sabah yaşamını yitirdi. Filistin bağımsızlık savaşının sembolü olan Arafat, 75 yaşındaydı. Filistinli Bakan Saib Erakat, Filistin lideri Yaser Arafat'ın öldüğünü resmen açıkladı. Erakat, Ramallah'ta Reuters'a yaptığı açıklamada, “Arafat öldü” ifadesini kullandı. Arafat'ın yeğeni Nasır El Kidva da, AP'ye yaptığı açıklamada, Arafat'ın öldüğü doğruladı. AFP'ye göre de, Filistin yönetimi başkanlığı sekreteri Tayip Abdülrahim, Ramallah'ta düzenlediği basın toplantısında, Filistin liderinin öldüğünü açıkladı. FRANSA ARAFAT'IN ÖLÜMÜNÜ DOĞRULADI Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat'ın Paris'te hayatını kaybettiğini doğruladı. Chirac, Arafat'ın ölümüne ilişkin açıklamasını yazılı olarak yaptı. Hastane sözcüsü Christian Estripeau, bu sabah, Arafat'ın 11 Kasım 2004'te, saat 03.30'da (TSİ 04.30) öldüğünü resmen açıklamıştı. İsrail'in iki yıldır Ramallah'taki karargahında ablukaya aldığı Arafat'ın sağlığı sonunda iflas etmişti. Filistin bağımsızlık savaşının sembolü Yaser Arafat, Fransa Cumhurbaşkanı Chirac'ın girişimleriyle Paris'te bir askeri hastaneye kaldırılmıştı. Bilinç kaybına, derin komaya giren Arafat, tüm tıbbi müdahalelere rağmen kurtarılamadı. İŞTE ARAFAT'IN HAYATI 1929 yılında Kudüs'te dünyaya geldi. Babası eski Osmanlı zabiti Abdülrahman Bey oğluna Muhammed adını verdi. Mısır asıllı bir tüccar olan babasının işleri nedeniyle 5 yaşına kadar hayatının büyük bir bölümü Kahire'de geçen Muhammed, annesinin vefatından sonra Kudüs'e dayısının yanına döndü. Değişik kılıklara girip İsrail topraklarına baskınlar düzenlerken, Muhammed'in kod adı, "Ebu Ammar"dı. 1994'te, Nobel Barış Ödülü'nü alırken ise, herkes onu, Filistin lideri Yaser Arafat olarak tanıyordu. Gençliğinde neşeli ve enerji dolu olan Arafat için onu tanıyanlar "doğal bir siyasetçi" ve aynı zamanda bir "işkolik" olduğunu düşünüyorlardı. Ayrıca lider olma yönündeki tutkusu da dikkat çekiyordu. 19 yaşındayken İsrail devletinin ilanıyla sonuçlanan Arap-Yahudi çatışmasına katıldı ve 1948 yılında Araplar'ın savaşı kaybetmesi üzerine Mısır'a geri döndü. Kahire Üniversitesi'nde mühendislik okuduğu yıllarda Filistin Öğrenciler Birliği'nin lideri seçildi. O zamanlar uluslararası toplantılarda Filistin sorununun sözcülüğünü yapmaya başlamıştı. Üniversiteden sonra ise Kahire'ye çalışmaya gitti. 1958 – El Fetih örgütünü kurdu Arafat 1958 yılında Kuveyt'te sürgünde bulunan Filistinlilerle beraber El Fetih örgütünü kurdu. El Fetih daha sonra Filistin Kurtuluş Örgütü ile birlikte en büyük grubu oluşturacaktı. Arap ülkeleri önceleri Filistinlilerin bağımsızlık hareketine destek vermediler. Bunun üzerine Filistin Kurtuluş Örgütü silahlanarak ses getirmek için uçak kaçırma ve başka bir çok şiddet eyleminde bulundular. 1964 – Arafat Ürdün'e geçiyor Arafat 1964 yılında Kuveyt'ten ayrıldı ve Ürdün'e geçti. Bu süreç sonunda El Fetih militanları Ürdün'den İsrail'e baskınlar düzenlemeye başladılar. 1968 – Arafat FKÖ'nün lideri oldu Arafat 1968 yılında, Filistin Kuruluş Örgütü FKÖ'nün liderliğine seçildi, ardından El Fetih'i fiilen Filistin Kurtuluş Örgütü'nün merkezine oturttu. Lider olma konusundaki tutkusu zaman zaman eleştirilse de Arafat, Filistin sorununu dünya gündemine çıkarmayı başardı. 1974 yılında Birleşmiş Milletler kürsüsüne elinde bir zeytin dalıyla çıkan Arafat, "Bu dalın elimden düşmesine izin vermeyin" diye seslendi. 1970 – FKÖ Lübnan'a yerleşti Sürekli bir ülkeden diğerine sürülen Arafat 1970 yılında Ürdün'den de sınırdışı edildi. Bunun üzerine Lübnan'a yerleşti ve Filistin Kurtuluş Örgütü mücadelesini Lübnan üzerinden vermeye başladı. Fakat 1982 yılında İsrail işgalinin başlaması üzerine Lübnan'dan da ayrılmak zorunda kaldı. Lübnan'dan sonra Filistin Kurtuluş Örgütü'nün yeni karargah merkezi Tunus olarak seçildi. Tunus bunun üzerine İsrail'in hava operasyonu ve ölüm timlerinin hedefi haline geldi. Tüm bu süreç içerisinde Arafat uçağının Libya Çölü'ne düşmesi üzerine felç geçirdi fakat daha sonra sağlığına yeniden kavuştu. 1987 yılında Batı Şeria ve Gazze'de ayaklanmalar başladı. Arafat, Birinci İntifada'yı bütün gücüyle sahiplendi. Arap dünyası desteğini çekiyor Arafat'ın ilk Körfez Savaşı'ında Saddam Hüseyin'i desteklemesi Arap dünyasını küstürdü ve onlardan aldığı maddi manevi tüm desteği kaybetti. Sonrasında ise Amerikan ve Sovyet liderlerin önderliğinde Madrid'de bir Orta Doğu barış konferansı toplandığında, masaya oturdu. 1994 – Filistin topraklarına dönüş Arafat, imzalanan Oslo anlaşmalarıyla Filistin topraklarına özerklik verildiğinde, 1 Temmuz 1994'te, 27 yıldır giremediği Gazze'ye başkan olarak döndü. 1993 Ekim'inde FKÖ Merkez Komisyonu'nca yapılan bir oylamayla bu göreve getirilen Arafat'ın bu unvanı, 1996'da yapılan bir halkoylamasıyla da teyit edildi. Arafat'ın hedefi her zaman Filistinliler için bağımsızlık ve kendisi için de devlet başkanlığı oldu. Ama iki hedefine de ulaşamadı: Sağcı Başbakan Benyamin Netanyahu döneminde duran barış süreci, bir daha toparlanamadı. Solcu Ehud Barak'ın başbakanlığa seçilmesi, umutları yeniden canlandırdıysa da, bu da uzun sürmedi: Muhalefet lideri Ariel Şaron'un Haremüşşerif'e yaptığı tartışmalı ziyaret, ikinci Filistin intifadasının fitilini ateşledi. İslami Cihad ve Hamas, her eylemle güç toplamaya başladı. Arafat son yıllarını Ramallah'taki karargahı Mukata'da hapis hayatı yaşayarak geçirdi. Bir yandan Filistinliler içinde büyüyen iktidar kavgasına, diğer yandan İsrail'in sürgün ve suikast tehditlerine meydan okudu. İktidar mücadelesi Arafat'ın Filistinliler üzerindeki mutlak kontrolüyle ilgili rahatsızlık son olarak, Filistin Kurtuluş Örgütü üyesi Ebu Mazen olarak da bilinen Mahmud Abbas'ın başbakanlığı sırasında bir kez daha su yüzüne çıktı. 2003 yılı Mart ayında, Filistin parlamentosu (Filistin Yasama Konseyi) başbakanlık makamının oluşturulmasını onayladı. ABD'nin yaptığı baskı sonucu Mayıs 2003'te Ebu Mazen başbakan olarak atandı. Başbakan ve aynı zamanda Filistin Kurtuluş Örgütü'nün genel sekreteri olan Ebu Mazen, Arafat'tan sonra en üst düzey yetkiliydi. Ebu Mazen, Arafat ile görüşmeyi reddeden Bush yönetimi tarafından desteklendi. Ebu Mazen, İsraillilerin de müzakere masasına oturmak isteyebileceği bir isim olarak düşünüldü. Ancak Arafat, Ebu Mazen'in başbakanlığına karşı çıktı. Hamas ve İslami Cihad örgütleriyle mücadele konusunda tam bir destek vermeyince, Ebu Mazen güvenliği sağlamakta başarısız oldu. İktidar mücadelesini Yaser Arafat kazandı ve Ebu Mazen 2003 Eylül'ünde istifa etmek zorunda kaldı. Ebu Mazen'in istifasının ardından başbakanlığa Ahmed Kurey geçti. Kurey de bir ara iktidar mücadelesi nedeniyle istifa etmiş olsa da halen görevi sürdürüyor. tnn.net