BIST 9.937
DOLAR 35,18
EURO 36,68
ALTIN 2.967,94
HABER /  GÜNCEL

Ve CHP'nin korkunç planı devrede

CHP'nin halkı sokak direnişine çağıran bildirisiyle 24 baronun yayınladığı eylem planını, Ergenekon ve Balyoz davası sanıklarının avukatlığına soyunan 4 ismin hazırladığı iddia edildi...

Abone ol

CHP'nin halkı sokak direnişine çağıran bildirisiyle 24 baronun yayınladığı eylem planını, Ergenekon ve Balyoz davası sanıklarının avukatlığına soyunan 4 ismin hazırladığı iddia edildi...

Yüksek yargının iş yükünü azaltmak amacıyla Yargıtay ve Danıştay'da daire sayısı ve üye sayısını artıran kanun tasarısına karşı Ergenekon ve Balyoz davalanndaki görüşleriyle kamuoyunun yakından tanıdığı 4 ismin bir araya gelip eylem planı hazırladığı iddia edildi. Ankara Baro Başkanı Metin Feyzioğlu, İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal ve YARSAV eski Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum'un öncülüğünde bir araya geldikleri öğrenildi.

TBMM önünde eylem


Yemekli zirvede bir araya gelen dörtlünün Adalet Komisyonu'nda kabul edilen kanun tasarısına karşı CHP'nin halka sokak direnişi çağrısı kapsamında bazı kararlar aldıkları belirtildi. Aralarında Ankara ve İstanbul'un da olduğu 24 baro yönetiminin dün yayınladıkları bildirinin de bu kararlaştırılan eylem planı kapsamında alınan bir karar olduğu öne sürüldü. Zirvede belirlenen adımlardan birinin de yakında yargıyı hızlandıracak kanun tasarısına karşı TBMM önünde eylem yapmak olduğu iddia edildi.

81 baronun 24 u destekledi

Türkiye genelindeki 81 baro yönetiminden sadece 24'ünün destek verdiği "Demokrasi ve Hukuk Devleti İçin Kamuoyuna Duyuru: Çok Geç Olmadan!" başlıklı bildiride ise adaleti hızlandıracak kanun tasarısıyla siyasi iktidara bağımlı bir yüksek yargının yaratılmak istendiği savunuldu. 2 milyonu aşkın dosyanın sıra beklediği Yargıtay ve Danıştay'ın daire ve üye sayısının artırılması eleştirildi.

Feyzioğlu ve Kocasakal'ın öncülüğünde hazırlandığı belirtilen bildiri, tasarıya karşı çıkan çevrelerin bir korkusunu da gün yüzüne çıkardı. Bildiride Yargıtay Başkanı, Başsavcısı, Daire Başkanları ve üyeleri hakkında ceza soruşturması yapmak ve kamu davası açılmasına karar vermek gibi görevler ifa eden Birinci Başkanlar Kurulu'nun seçilecek yeni üyelerle yeniden şekillenecek olmasından rahatsızlık duyuldu. Adı skandal olaylara karışan hiçbir Yargıtay mensubu için bu kurulun işletilmemiş olması bildirideki rahatsızlığın asıl amacını da ortaya koydu.

Demokraside isyan yoktur


Türkiye Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar, Türkiye ’nin çok ciddi ve ra dikal bir yargı re for muna ihtiya cı olduğunu belirterek ‘’ Öncelikle yerel mahkemeleri, sayı ve kaliteli yargıç bazında güçlendirmek, istinaf mahkemelerini bir an önce işler duruma getirmek ve Yargıtay’a ve Danıştay’ a gidecek iş sayısını azaltmak suretiyle bu mahkemeleri kuruluş amacına uygun biçimde bir içtihat mahkemesi konumuna döndürmek gerekir’ ’ dedi.

Tutarlı olmaları gerekir

Coşar, Birlik Merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Anayasa Mahkemesi’nin kuruluşuna ilişkin kanun tasarısı ile Yargıtay ve Danıştay’a yeni daireler kurulmasını öngören tasarıyı değerlendirdi. Yargıtay’ın, Danıştay’ın ve diğer sivil toplum kuru luşlarının bu konuda istikrarlı ve tutarlı olmadıklarını düşündüğünü belirten Coşar, “Bu ak törler, siya sal konjonktüre göre pozisyon alıyorlar. Dün hükümet, Yargıtay ve Danıştay’ın üye ve daire sayısını indirmek için girişimde bulunmuştu. Şimdi tersine döndü. Dün üye ve daire sayısının artırılmamasını isteyenler bu gün istiyor, o gün isteyenler bu gün istemiyor. O yüzden inandırıcı olabilmek için tutarlı olmak gerekiyor’’ diye konuştu.

CHP’lilere tepki Yargıtay Başkanlar Kurulunun “eldeki dosyaların 1-2 senede bitirilebileceği’’ açıklamasının hatırlatılmasına karşılık Coşar, hiç iş gelmezse bu kadar dosyanın bitirilmesinin olağanüstü bir çabayla mümkün olabileceğini kaydetti. “Bazı CHP milletvekillerinin halkı direnişe çağırması’’ konusundaki görüşlerinin sorulması üzerine Coşar, “Şaka değilse eğer, demokrasilerde protesto hakkı, gösteri ve yürüyüş hakkı ve hatta koşulları var ise sivil itaatsizlikte bulunma hakkı vardır, ama direnişte veya isyanda bulunma hakkı yoktur. Demokrasilerde seçim vardır’’ dedi.