28 Şubat sürecinin kilit ismi emekli Orgeneral Çevik Bir'in de aralarında bulunduğu 9 kişi tutuklanarak Sincan F Tipi Cezaevi'ne konuldu.
Abone olÖzel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin yürüttüğü 28 Şubat Soruşturması kapsamında mahkemeye sevk edilen 12 kişiden aralarında eski Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir'in de bulunduğu 9'u tutuklandı, 3'ü serbest bırakıldı. Soruşturma kapsamında toplam tutuklu sayısı ise 18'e yükseldi.
Özel yetkili cumhuriyet savcılarının tutuklanmasını talep ettiği 12 zanlının nöbetçi hakimlik sorgusu sona erdi.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği, zanlılardan emekli Orgeneral Çevik Bir'in de aralarında bulunduğu 9'unun tutuklanmasına karar verirken, 3'ünü serbest bıraktı.
Serbest bırakılan 3 zanlıya, adli kontrol hükümleri uyarınca ''yurtdışına çıkış yasağı'' konuldu. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimliği, savcıların tutuklanmalarını talep ettiği 12 zanlıdan Ümit Şahintürk ile Necdet Batıran ve Hamza Özaltun'un, ''mevcut delil durumunu'' dikkate alarak, serbest bırakılmasına karar verdi.
Ancak nöbetçi hakimlik, bu şüphelilerin yurtdışına çıkışlarına, CMK'nun adli kontrol hükümlerine ilişkin 109/3 (a) maddesi uyarınca, yasak getirdi.
Emekli Orgeneral Çevik Bir, emekli Tuğgeneral Ünal Akbulut, emekli Kıdemli Albay Serdar Çelebi, emekli Albaylar Yüksel Sönmez, Yahya Cem Özarslan, Ruşen Bozkurt, Oğuz Kalelioğlu, Cengiz Çetinkaya ve Alican Türk'ün ise ''haklarında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması, sevk maddelerindeki eylemler için öngörülen cezanın alt ve üst sınırları ve bu maddelerin kaçma kuşkusu doğurması ile adli kontrol kararı verilmesinin yetersiz kalacak olması'' gibi nedenlerle tutuklanmalarına karar verildi.
SABAH 07.00'DE SİNCAN CEZAEVİ'NDE
Zanlıların nöbetçi hakimlik sorgusu yaklaşık 5,5 saat sürdü.
Mahkeme, saat 06.00 sıralarında Çevik Bir dahil 9 kişinin tutuklanmasına, 3 kişinin serbest bırakılmasına karar verdi. Çevik Bir ve diğer tutukluları taşıyan polis minibüsü, saat 07.00'de Sincan F Tipi Cezaevi'ne giriş yaptı. Çevik Bir'i taşıyan minibüsü bir basın ordusu takip etti.
BAZI SANIK YAKINLARI AĞLADI
Aralarında emekli tuğgeneraller Abdullah Kılıçarslan ve İdris Koralp'in de bulunduğu tutuklular, Ankara Emniyet Müdürlüğü'nden getirildikleri minibüslerle geniş güvenlik önlemleri altında adliyeden çıkarıldı.
Tutuklanan bazı sanıklar, adliye önünde bekleyen ailelerine el salladı. Bazı sanık yakınlarının ağladığı ve yakınlarına “Seni çok seviyoruz” diye bağırdıkları duyuldu.
Çevik Bir'den önce adliyeye sevk edilen 16 zanlı tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edildi. Tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen 16 zanlıdan 7'si serbest bırakıldı, 9'u tutuklandı.
ÇEVİK BİR'E ADLİYEDE FİŞLEMELER SORULDU!
Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin yürüttüğü 28 Şubat Soruşturması kapsamında Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde işlemleri tamamlanan, aralarında eski Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir'in de bulunduğu 12 zanlı daha adliyeye getirildi.
Emniyetteki işlemleri tamamlanan zanlılardan emekli Orgeneral Çevik Bir ve 5 kişi sağlık kontrolü için Gazi Mustafa Kemal Devlet Hastanesi'ne, diğer 6 kişi ise Ulus Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Zanlılar, doktor kontrolünün ardından Ankara Adliyesi'ne getirildi.
Tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen 16 zanlıdan 7'si serbest bırakıldı, 9'u tutuklandı. Tutuklananların kimlikleri şöyle:
''Emekli tuğgeneraller Abdullah Kılıçarslan, İdris Koralp; emekli kurmay albaylar Hüsnü Dağ, Sezai Kürşat Ökte; emekli albaylar Abdurrahman Yavuz Gürcüoğlu, İsrafil Aydın; emekli Binbaşı Salih Eryiğit; emekli yüzbaşılar Mustafa Babacan, Orhan Nalcıoğlu.''
CEZAEVİNE BÖYLE GÖTÜRÜLDÜ
'ADALETE GÜVENİYORUZ'
Mahkeme, emekli kurmay albaylar Arslan Daştan, Ahmet Nazmi Solmaz; emekli Kıdemli Albay İbrahim Selman Yazıcı; emekli albaylar Mustafa Kemal Savcı, Mehmet Şinası Çalış; emekli binbaşı Ahmet Aka ve emekli Astsubay Başçavuş Aydın Karaşahin'in serbest bırakılmasına karar verdi. Serbest bırakılanlardan emekli Kurmay Albay Ahmet Nazmi Solmaz, ''Adalete güveniyoruz'' dedi.
Emekli Binbaşı Ahmet Aka da suçlu olmadığının adli makamlar tarafından da onaylandığını belirterek, Türk adaletine teşekkür etti. Serbest kalan emekli Kurmay Albay Arslan Daştan, ''Türk adaletine sonsuz güvenim var. Allah hepsinden razı olsun. Ankara Emniyeti'nden Allah razı olsun. Bize gösterdiği ilgiyi hiçbir zaman unutamam. Suçlamalarla hiç alakam yok. Hak yerini buldu, adalet yerini buldu'' diye konuştu.
Savcıların zanlılara ağırlıklı olarak, Batı Çalışma Grubu'nun kurulması, faaliyetleri ve raporları hakkında sorular yönelttiği öğrenildi. Şüpheliler, BÇG'nin dönemin hükümetinin de imzasının bulunduğu Milli Güvenlik Kurulu kararları doğrultusunda kurulduğunu belirterek; tüm faaliyetlerin bu doğrultuda gerçekleştirildiğini savundu.
ZANLILARA ADLİYEDE NELER SORULDU? BİR KENDİNİ NASIL SAVUNDU?
ERDOĞAN'A DAVA BÇG'DEN Mİ?: Batı Eylem Planı'nda siyasi parti ve belediyelere karşı artan örtülü ve psikolojik harekât tedbirlerinin uygulanacağı ifade edilmektedir. Dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı R. Tayyip Erdoğan, Kayseri Belediye Başkanı Şükrü Karatepe, Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız, Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Nabi Koçak hakkında basında çıkan haberler ve neticesindeki yargılama süreçleri böyle bir çalışmanın sonucu mudur?
DARBEYE İCAZET Mİ ARANDI?: RP'nin iktidara gelmesi sonrası ABD ve İsrail'de görüşmeler yapılmış, bunlara Genelkurmay 2'nci Başkanı Orgeneral Çevik Bir, Org. İlhan Kılıç, Çetin Saner, Tümg. Orhan Yöney, Aydan Kodaloğlu ve Onur Öymen de katılmıştır. Görüşmeler, askeri müdahaleye icazet amacı mı taşımaktadır?
KİTABINIZDA ÖLDÜRMEK DE VAR MI?: Batı Eylem Planı'nda sivrilmiş fanatik irticai lider ve yöneticilerin pasif hale getirilmesi ifade ediliyor. Pasifize etme çalışmaları arasında öldürmek de var mıdır?
İRAN'IN İÇ İŞİNE KARIŞMANIZ İÇİN KİM EMİR VERDİ?: Batı Eylem Planı'nda İran'daki Türk boylarına mensup 24 milyon kişinin bağımsızlık düşüncelerini harekete geçirmek, muhalifleri desteklemek bulunuyor. Planda ayrıca İran'daki rejimin zayıflaması için alkollü içki ve narkotik maddelere alışkanlıklarını sağlayacak faaliyette bulunmak da bulunuyor. BÇG başka ülkenin içişlerine karışma yetkisine sahip mi? Talimatları kimden aldı?
ACZMENDİLERİN GÜNDEMDE TUTULMASI İÇİN NE YAPTINIZ?: Eylem Planı'nda, "basın yayın organlarında 'Aczmendi', 'üfürükçü, hoca' ve benzeri konuların gündemde tutulması" yer alıyor. Bu ifadeden ne anlıyorsunuz? Çalışmaları hangi basın yayın organlarında kimlerle yaptınız? Teması kimlerle ve nasıl sağladınız?
DARBE Mİ YAPACAKTINIZ?: Batı Harekât Konsepti'nde "Türk toplumuna, TSK'nın anayasa ve kanunlarla kendisine verilen Türkiye Cumhuriyetini koruma ve kollama görevini yapacağını izah etmek" ifadesi geçmektedir. Aynı gerekçe ile 27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül 1980 darbelerini gerçekleştiren cunta benzeri bir darbeyi mi hedefliyordunuz?
SUBAYLARIN ÖĞRETMEN EŞLERİ İSTİHBARATÇI MI?: Batı Harekât Konsepti'nde; irticai faaliyetlerin beşiği durumundaki okul, dershane ve kursların kontrol altında tutulabilmesi için subay, astsubay ve güvenilir memurların öğretmen eşlerinin gönüllü olarak görev almalarının sağlanması belirtiliyor. Yasal dayanağı nedir?
'ÜLKER' İHALELERDEN NEDEN YASAKLANDI?: İhlas, Asya, Ülker, Beğendik ve benzeri holding ve finans kuruluşları hangi yasal yetkiye dayanarak dikkatle izlendi, askeri ihalelere, ordu pazarları ordu evleri ve askeri garnizonlara girmeleri neden yasaklandı?
ANAYASAL GÖREVİMİ YERİNE GETİRDİM
Bir'in ifadesinde özetle, "Batı Çalışma Grubu, MGK'nın kararı ile faaliyet gösteren ve icrai niteliği olmayan bir çalışma biçimiydi. Bu birim çalışmalarını MGK'ya sunar ve bu bilgiler dönemin Başbakanı ve Genelkurmay Başkanı'nın da olduğu aylık MGK toplantılarında değerlendirilirdi. Ben emirleri, MGK kararları doğrultusunda hazırlayarak sıralı alt birimlerime ilettim, anayasal görevimi yerine getirdim" dediği öğrenildi.
ÇEVİK BİR'DEN GAZETECİLERE TEPKİ
Dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir, Emniyet'teki sorgusunun ardından dün savcılığa çıkarıldı. Adliyeye getirilmeden önce Gazi Hastanesi'nde sağlık kontrolü yapılan Bir, çıkışta kendisini görüntülemek isteyen basın mensuplarını engellemeye çalıştı. Bir'in savcılık sorgusunun da gergin geçtiği öğrenildi. Alınan bilgilere göre gün boyu devam eden sorguda ifadelerinin bire bir kayda geçirilmediğini söyleyen Bir, savcıyla tartıştı. Bazı zanlı yakınlarının adliye önünde ellerinde bavullarla beklemesi ise dikkat çekti.