'İrtica ile Mücadele Planı' belgesinde imzası olduğu iddia edilen Albay Dursun Çiçek, tutuklandı.
Abone ol'İrticayla Mücadele Eylem Planı' başlıklı belgede ıslak imzası bulunduğu öne sürülen Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek, sevk edildiği mahkeme tarafından tutuklandı.
Çiçek ile birlikte sabah saatlerinde adliyeye gelen ve sorgularının ardından mahkemeye sevk edilen diğer 5 asker ise serbest bırakıldı.
4 SAAT İFADE VERDİ
ALBAY DURSUN ÇİÇEK KİMDİR? |
Albay Dursun Çiçek,1960 yılında Tokat'ta doğdu. Sivas Yıldızeli'ne bağlı Pamukpınar Öğretmen Okulu'nu bitirdi. 1976 yılında kazandığı Kara Harp Okulu'ndan 1980 yılında dönem üçüncüsü olarak mezun oldu. Deniz Piyade sınıfıyla tanışması Foça'daki Amfibi Deniz Piyade Alay Komutanlığı'ndaki göreviyle oldu. Kara Harp Akademisi ve Silahlı Kuvvetler Akademisini de dönem ikincisi olarak bitirdi. PKK terörüyle mücadelenin en yoğun olduğu 1990'lı yıllarda bu mücadeleye Deniz Kuvvetleri'nin özel birlikleri de katılıyordu. Çiçek, Şırnak'ta konuşlu özel amfibi taburunun komutanlığını yaptı. Şırnak'ta görev yaptığı bu dönemde Ergenekon operasyonunda tutuklanan eski özel kuvvetçi Levent Göktaş ve Kayseri Jandarma Alay Komutanı Cemal Temizöz'le birlikte çalıştığı ileri sürüldü. Çiçek, 1997-99 yılları arasında Arnavutluk‘taki Türk birliğinde de görev yaptı. |
Albay Çiçek dün saat 10.15'te Beşiktaş'taki Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nda ifade verdi. Çiçek, Ergenekon soruşturması savcıları Zekeriya Öz ile Fikret Seçen'e yaklaşık 4 saat ifade verdikten sonra 16.00'da tutuklanma talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Nöbetçi 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ne ise yaklaşık 50 dakika süreyle ifade veren Çiçek, savcıların talebi doğrultusunda dün gece 21.30 sularında "silahlı örgüt üyeliği" ve "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlamasıyla tutuklandı.
HASDAL CEZAEVİNDE
Kararın ardından avukatlarının itiraz dilekçesi vermesi üzerine Çiçek, saat 23.35'e kadar Adliye'de kaldı. Daha sonra Merkez Komutanlığı'na götürülen Çiçek, ardından gece 01.30'da Hasdal Askeri Cezaevi'ne giriş yaptı. Çiçek'in avukatı Mustafa Çevik'in, savcılık sorgusu sırasında Anayasa'nın 145. maddesine göre savcılığın müvekkilini sorgulama yetkisi olmadığını ileri sürdüğü öğrenildi.
İLK TUTUKLAMA 19 SAAT SÜRMÜŞTÜ
Çiçek'in sorgusunda ıslak imzanın kendisine ait olmadığında ısrar ettiği ve belgenin TÜBİTAK, ODTÜ ve yurtdışındaki referans laboratuvarlarında incelenmesini talep ettiği bildirildi. Hakimin sorgudaki ifadeleri özetleyerek geçtiği iddiasıyla Çiçek'in ve avukatı Çevik'in sorgu tutanağını imzalamadıkları da belirtildi. Çiçek, 1 Temmuz 2009'da aynı gerekçelerle tutuklanmış, avukatlarının yine gece yarısı itiraz dilekçesi vermesi üzerine, bir üst mahkeme tarafından "evrak fotokopi olduğu" ve "imzanın Çiçek'e ait olup olmadığının belirlenemediği" gerekçesiyle oy çokluğuyla, 19 saat kaldığı Hasdal Askeri Cezaevi'nden tahliye edilmişti.
'ISLAK İMZA ORİJİNAL'
Genelkurmay'ın "sahte" ve "kağıt parçası" diye nitelendirdiği belgenin orijinalinin kısa bir süre önce kimliği meçhul bir subay tarafından Ergenekon savcılarına gönderilmişti. Belgedeki ıslak imzanın orijinal olduğu Adli Tıp uzmanlarınca doğrulanmıştı. Ardından Çiçek ifadeye çağrılmış, Genelkurmay ise kendilerine davetiye ulaşmadığını, çağrılanları ise adliyeye gönderdiklerini açıklamıştı. Orijinal belgenin yazıldığı bilgisayarların hard disklerini geri getirilemeyecek şekilde sildikleri ve delilleri kararttıkları iddiasıyla Genelkurmay'da görevli biri sivil, 9 askeri personel de ifade verdikten sonra serbest bırakılmıştı.
ADLİYEYE GİRERKEN ETTEN DUVAR ÖRÜLDÜ