Bankalardan hep şikayetçi olan tüketicilerin de aslında hatalarının olduğu belirlendi.
Abone olBankaların müşterilerden aldığı yüksek ve çok çeşitli ücretler hep şikâyet konusu oluyor ancak bu konuda vatandaşın da eksikleri var. İşte bankalara karşı vatandaşın yaptığı 10 hata ve çözüm yolları...
Tüketicilerin bankalardan en çok şikâyetlerine neden olan yüksek komisyon ve hizmetlerden alınan masrafların 'tarife' belirlenmesindeki yetkinin, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na (BDDK) bırakılması gündemde.
TBMM Sanayi ve Ticaret Komisyonu'nda geçen hafta içinde bu yönde 'ilk adım' da atıldı. Komisyonda görüşülen Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun Tasarısı'nda 'faiz' dışında bankaların ürün ve hizmetlerde alacakları ücret, komisyon ve masrafları, tüketici lehine koruyacak şekilde belirleme yetkisini BDDK'ya veren madde kabul edildi. Tasarı, yeni yasama döneminde TBMM Genel Kurulu'nda öncelikle ele alınacak yasalar arasında bulunuyor.
Sadık yârimiz değil
Yıllardır tartışılan komisyon ve ücretlerle ilgili özellikle 'vatandaş' cephesinde hangi hataların yapıldığını Ticaret Hukuku Uzmanı Avukat Muharrem Dakın'la konuştuk.
Dakın'a göre vatandaş bankaları ihtiyaç halinde yardım eden, sıkıştığında imdada koşan tüzel kişiler olarak görüyor. İşin özünde ise banka bir hizmet veriyor ve karşılığını alıyor. Dakın, şöyle devam ediyor: "Zihnimizde bankaları bize yardım eden sıfatından bir çıkarıp, parasal bir ilişkiye girdiğimizi kabul etmeliyiz. Kimseden fayda yok. Ne yapayım, 'Sadık yârim' bankama gidip istediğim parayı alırım yaklaşımında hiç olmamak gerekiyor."
Yapılan hatalar
Avukat Dakın, tüketicinin bankalarla alışverişinde öne çıkan 10 hatayı da şöyle sıraladı:
İhtiyaca göre hesap yapılmıyor: 1000 liralık aylığımız varsa 1000 liralık kredi kartı kullanmamalıyız. Kredi kartı limiti 500 lira, hatta daha az olmalı.
Sözleşmeler okunmuyor: Tüketiciler eğer sözleşmeler iyi okunsa, ne kadar ağır hükümlere sahip olduklarını ne kadar ifa borcu altına girdiklerini, bankalara neler bahşettiklerini bilirler.
Çok kolay imza atılıyor: Sözleşmeleri okumaya üşenen tüketici, neredeyse gözü kapalı imza atıyor. Oysa, yeni Türk Ticaret ve Borçlar Kanunu'nda genel işlem şartları adıyla yeni bir kavram ortaya çıktı. Sözleşme 12 puntodan aşağı olmamalı. Eğer olursa o sözleşmenin geçersizliğine yol açıyor. Maddelerde, "Bunu bunu istemiyorum" deme hakkımız var.
Tarifeler araştırılmıyor: BBDK'nın sitesinde bütün bankaların komisyon ve EFT ücretleri var. Vatandaş, en azından o siteye girip bir mukayese yapabileceği imkânı kullanmıyor.
Memura sorulmuyor: Vatandaş, diyelim BDDK'nın sitesine giremedi, gidip bankadaki memura bile gidip durumu anlatmaktan çekiniyor. Bankaların müşterilerine bu hizmeti verme mecburiyeti var.
Tek kart ve tek hesap:
3 - 4 kart alındığında bunların komisyon ve ücretleri artıyor. Cüzdanda kullanılmayan kart olmamalı.
Ev kredilerindeki tuzak: Banka kredisi alınırken, alacağınız ev, borcu bitinceye kadar sizin değil, bankanındır. Mesela, 30 bin lira peşinatla 300 bin liralık bir daire alınırsa banka 10 yılda yaklaşık 120 bin liralık faiz istiyor. Peşinatın en az yarısını vermediğiniz takdirde büyük faiz ödeneceği bilinmeli.
Haklar bilinmiyor: 2013 için belirlenen rakam olan "Tüketici 1191 lira 52 kuruşun altında bir zarara uğradığını düşünürse" hemen Tüketici Hakem Heyeti'ne başvurabilir. Her kaymakamlığın içinde var. Çok yardımcı oluyorlar. 1191 lira 52 kuruşun üstünde zarara uğradığınızı düşünüyorsanız, o zaman Tüketici mahkemelerine gideceksiniz. Mahkemelerdeki memurlar ihtimam gösteriyorlar. Tüm hizmetler ücretsizdir.
Fazla özgüven: Vatandaş, anlamadığı halde yüksek bir özgüvenle davranıyor. Bankacı ile görüşürken anlamadığı halde ileri aşamaya geçilmemeli, "anlarım, parayı öderim" denilmemeli. Bu özgüven çok sakıncalı oluyor.
'Borcu yoktur' yazısı: Her hesap kapatımında 'borcu yoktur' yazısını mutlaka alacaksınız. Bunu yapmazsanız, ufacık borç büyür büyür, sürekli faiz işler. Sonra da sizin sürpriz olarak addedebileceğiniz büyük hesaplar karşınıza çıkıyor.