BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  GÜNCEL

Vatandaş otomobilden kaçacak!

Otomotivciler, yeni kararın yatırımı, istihdamı ve pazarı olumsuz etkileyeceği görüşünde.

Abone ol

Hurda araç teşviğinin yarıya inmesi herkesi şoka uğrattı. Tüketiciler için binlerce hurdayı tutan bayiler şimdi ne yapacağını şaşırdı. Otomotivciler, yeni kararın yatırımı, istihdamı ve pazarı olumsuz etkileyeceği görüşünde. Otomotiv sektöründe hurda teşviği şoku yaşanıyor. Bakanlar Kurulu Kararı ile dünden geçerli olmak üzere hurda araç getirenlere uygulanan 4.5 milyar liralık özel tüketim vergisi indirimi 2 milyar 250 milyon liraya düşürüldü. Bu sürpriz kararı Hazine'nin istediği öğrenildi. Ekonomi kurmaylarının yaptığı çeşitli toplantılar sonrasında piyasanın bir miktar soğutulması için hurdaya çıkmış araç getirenlere uygulanan özel tüketim vergisi indirimi yarı yarıya azaltıldı. PAZARA DOPİNG OLDU Hurda indiriminin uygulamaya girdiği 1 Ağustos 2003'ten bu yana yaklaşık 185 bin araç hurdaya ayrıldı. Bu arada pazarda hala 20 yaşın üzerinde 790 bin araç bulunuyor. Peki satışların yüzde 65'inin hurda teşviğiyle gerçekleşen sektör, yeni karardan nasıl etkilenecek? Sektör kurulları adına bir açıklama yapan otomotiv sektörü, alınan kararın pazarı, yeni yatırımları ve istihdamı olumsuz etkileyeceğini söyledi. TOBB Otomotiv ve Yan Sanayii Sektör Kurulu, 2003'ten bu yana süregelen ve ekonomik istikrarın yarattığı ortamda hurda araç teşviğinin ertelenen talebi yeniden canlandırdığını kaydetti. Son 1 ay içinde ise Dolar ve Euro'ya karşı Türk Lirası'nın değer kaybı ile tüketici faizlerinin yükselmesi sonucu, pazarda bir yavaşlama görüldüğü belirtildi. Otomotivciler kaygılarını şöyle dile getirdi: "Son olarak yapılan tespitlere göre hurdaya çıkacak aracın bedeli 3 ila 3.5 milyara yükseldiğinden, bu düzeydeki ÖTV indiriminin de artık hiçbir faydası kalmıyor. Bu karar,yoğun kriz dönemlerinden sonra henüz yeni yeni toparlanan talebi tümü ile olumsuz etkileyecek. * Sektörün doğrudan ve dolaylı olarak sağladığı vergi geliri azalacak. * Güven ortamı büyük oranda zedelenecek ve tüketiciler yeniden talep erteleme sürecine girecek. * İç pazarda ve özellikle uygulanan mevzuatta beklenmeyen ani değişiklikler yabancı sermayenin güvenini sarsacak ve yeni planlanan yatırımları risk altına sokacak, * İstikrarsız iç pazar nedeniyle sanayide üretim aksayacak ve bu özellikle hızla gelişen ihracat olumsuz etkilenecek. * Artan üretim ve istihdam yeniden azalacak. * Pazarda talebin düşmesi, sanayide ve sektörde aşırı stoklar ile ekonomik kayıplara neden olacak. * Mevzuat değişikliğinde bir geçiş süreci tanınmadığı için, bayiler önemli bir zararla karşılaşacak. Bu nedenle alınan kararın yeniden gözden geçirilmesi veya hiç olmazsa ortaya çıkacak zararların bir bölümünü gidermek için en az 2 aylık bir geçiş süreci gerekli."