Başbakan Erdoğan'ın Vatan gazetesini kastederek yaptığı sert eleştiriye gazetenin genel yayın yönetmeni Tayfun Devecioğlu cevap vermekte gecikmedi!
Abone olDevecioğlu "Başbakan Erdoğan'ı kızdıran VATAN mı halk mı..." başlıklı yazısında Erdoğan'a sert ifadelerle yanıt verdi.
Yazı : Tayfun DEVECİOĞLU
www.vatanim.com.tr
Dünkü konuşmasından anlıyoruz ki Başbakan'ı yine kızdırmışız. Canlı yayında izledim konuşmasını. Şaşırdım açıkçası... Şöyle diyordu:
"Gazetelerde, televizyon ekranlarında bir gayrettir gidiyor, görüyorsunuz. Ne bu? Hortumları kesildiği için bu gayret var. Pazarlığa oturamadıkları bir iktidar olduğu için bu yaygaralar kopuyor, onu da söyleyelim. Oturamayacaklar, kendilerine muhatap bulamayacaklar. Bulamadıkları için de şu anda sağa sola sataşıp duruyorlar. Her şey açık, net ortada..."
Erdoğan geçen hafta yayınladığımız seçim anketine öfkelendi herhalde. Oysa anket sonuçlarına göre AKP 3 Kasım'daki oy oranını hemen hemen koruyordu. Sanırım Başbakan 4 bin 942 kişilik anketin ortaya koyduğu eğilime göre barajı geçen parti sayısının 4'e çıkmasına, bu eğilimin ilk seçimde sandığa yansıması durumunda AKP'nin sandalye sayısının 276'nın altına düşmesi olasılığına sinirlendi.
öfkesini anlarım. "Durup dururken nereden çıktı bu anket şimdi" diyordur herhalde. "Ne demek barajı geçen 4 parti var, ne koalisyonu... Bunları tartışmanın zamanı mı" diye kızıyordur..
Devletle hiç işimiz yok ki...
Hepsini anlarım da, isim vermeden yok "hortumları kesildi", yok "İktidarla pazarlığa oturamadıkları için sağa sola sataşıyorlar" sataşmalarına şaşırdım.
Şaşırdım çünkü hortumumuz yok ki, kesilsin... Olmayacak da... Devletle bir işimiz, ihale talebimiz, borcumuz - alacağımız yok ki hükümetle pazarlığa oturmak isteyelim. Oturmayız da...
Daha da çok şaşırdığım, Erdoğan'ın VATAN'm bu özelliklerini çok iyi bilmesi... Belki de o da şaşırıyordur, "Yahu bu VATAN'cılar ne biçim adam? Şimdiye kadar bir kere geldiler, o da haber için. Ne konuştuysak oturup aynen yazdılar. Başka hiçbir talepleri olmadı" diye...
Başbakan artık bizi tanımıştır, onun için dünkü "hortumlu", "pazarlıklı" konuşmasını, medyaya kızdığı zaman otomatiğe bağladığı cümleleri kapsamında değerlendiriyorum .
Yok, bizi kastediyorsa durum farklı.
O zaman VATAN'ın hangi hortumunu kesmiş, VATAN hükümetten ne istemiş açıklasın. Açıklasın ki biz de bilelim.
Bunları yazarken aklıma Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım geldi. "Oğlu gemi aldı" diye yazdık, "Hortumlarını kestik ondan yazıyorlar" dedi. Çocuk gemiyi sattı, Yıldırım bizim hortumları hâlâ açıklamadı.
"Bu hızlı tren tehlikeli" diye haber yaptık. "Bizi eski hükümetlerle karıştırıyorlar, istediklerini vermeyince çamur atıyorlar" dedi. Hızlı tren kaza yaptı, 30'dan fazla insan yok yere can verdi, bizim hortumlardan hâlâ haber yok.
Vatandaşın sesini duyurduk sadece
Erdoğan "Dinle Başbakan" yazı dizisine de kızmış. Bakın ne diyor:
"Biz gazete kanalıyla dinleyen başbakan değiliz, biz halkın arasına giderek dinleyen başbakanız. Biz halkımızın ne söylediğini biliyoruz. Öyle 5-10 tane kişiyi istediğin gibi seç al, ondan sonra gel orada yayınla. Bu halkı aldatamazsınız, geçti o iş. Biz halkımızın zaten içindeyiz. Direkt olarak kendisini dinliyoruz. Bizim endirekt suflörlere ihtiyacımız yok."
Bunlar otomatiğe bağlanmış sözler değil. Adres belli, VATAN.
Ne yapmışız? Arkadaşlarımız dağ-taş, köy-mezra, kent-kasaba çarşı-pazar dolaşmış, vatandaşı dinlemiş. Kimi "Helal olsun AKP'ye" demiş, kimi "umudumuzu boşa çıkardılar" diye dert yanmış. Biz de oturup bunları ismiyle, cismiyle, fotoğrafıyla yayınlamaya başlamışız. Ayna olmuşuz millete. Vatandaş sesini duyurmuş, kendini bulmuş gazetesinde.
Başbakan kızıyor. Kime? VATAN'a. VATAN ne burada? Ayna. Halka kızıyor aslında. Halka kızamazsınız.
"Halkı aldatamazsınız, geçti o iş" diyor Başbakan.
Halkı aldatmak. Bunu yapmaya kalksak, büyük mali imkânları olan 50-60 yıllık gazeteler arasında kendimize yer bulamazdık. Biz siyasiler gibi 4-5 yılda bir değil, her gün seçime giriyoruz. Gazete bayileri seçim sandığımızdır bizim. Aldatmaya kalksak, halk bizi o gün "bayiye gömer".
Başbakan'dan önce holding basını da kızdı bize. Böyle anket olur muymuş, siyaset mühendisliğine soyunmuşuz, sansasyon yapıyor muşuz... AKP'ye yakınlığıyla bilinen bir yazar "VATAN bu anketi yaptı, çünkü koalisyon istemiyor" diye bile yazdı. E pes yani.
Arkadaşlar; bizim ne siyaset mühendisliğiyle, ne erken seçimle derdimiz var. Sansasyonla işimiz olmaz.
Bir fotoğraf çektik. Bunu yaparken de dünyada kullanılan bir yöntemi uyguladık. Sonuçları aynen yayınladık. Ne oldu? Siyasetin ezberi bozuldu. Neden bozuldu? Bu anketi VATAN yaptığı için.
Çünkü VATAN'ın ne bu iktidardan ne de gelecekteki iktidarlardan beklentisi, talebi var. Bunu bilenlerin, inananların sayısı hızla arttığı için anketin sonuçları hak ettiği kadar önemsendi. Durum bundan ibarettir. İtibar böyle bir şeydir. Şaşırmayın, alışmaya bakın.