Sabah'la Vatan arasında süren örtülü savaş günışığına çıktı. İlk bomba Vatan'ın Genel Yayın Yönetmeni Tayfun Devecioğlu'ndan geldi: Sabah bu slogandan vazgeçmeli!
Abone olSabah Gazetesi ile Vatan arasında uzun süredir giden örtülü savaş günışığına çıktı. Vatan genel yayın müdürü Tayfun Devecioğlu da pazar yazısında Sabah'ı hedef aldı. Turgay Ciner'in asıl işinin madencilik olduğunu ima ederek, devletle iş yaptığı için SABAH'ın iyi gazetecilik yapamayacağını yazdı ve ekledi: "Türkiye'nin en iyi gazetesi sloganın artık Sabah'a yakışmıyor"
İşte Devecioğlu'nun yazısı:
Yazı: Tayfun Devecioğlu
Kaynak: www.vatanim.com.tr
- Herkes için "en iyi" çoğu zaman farklıdır. Biri çıkıp "Bana göre en iyi şu" dediğinde hemen itirazlar yükselir. Herkes kendi "en iyisini" ortaya atar, sonuna kadar savunur.
"Türkiye'nin en iyi futbolcusu Fenerbahçeli Tuncay'dır" derseniz, bu görüşe çok kişi katılır. Biri çıkıp "Hayır, Hakan Şükür" der, bu fikre de katılan çok olur. Bir başkası "İstikrarsız ama en iyi futbolcu Beşiktaşlı Tümer" der, diğeri "Çok hırçın ama Fatih Tekke'den iyisi yok" diye ortaya yeni bir isim atar.
Dördü de çok iyi futbolcu. Ama biri "en iyi." Burada taraftarlık devreden çıkar, somut veriler ele alınır. Hangisi daha genç, hangisi daha istikrarlı, hangisi fizik olarak daha güçlü, oyun zekası en yüksek olan kim, kimin pas yüzdesi daha yüksek, hangisi daha çok gol atıyor, en centilmen kim gibi... Sonuçta biri "en iyi" seçilir. En mantıklı, en bilimsel sonuç budur.
Futbolu severim... Ama futbol uzmanıyım dersem, bu işle uğraşanlara saygısızlık etmiş olurum. Onun için "Türkiye'nin en iyi futbolcusu" konusunda fikir yürütemem.
"Türkiye'nin en iyi gazetesi" konusunda ise fikir yürütme hakkına ve birikimine sahip olduğumu düşünüyorum.
"Türkiye'nin en iyi gazetesi"... Çok önemli bir iddia bu...
SABAH, uzun yıllardır bu sloganı kullanıyor. VATAN kadrosunun büyük bölümünün SABAH'ta çalıştığı, SABAH'ı yönettiği günlerde kullanılmaya başlanan bir slogan bu.
O dönemlerde bu slogan SABAH'la örtüşüyordu. SABAH, yenilikçi, canlı, halktan yana, gücünün yettiği kadar tarafsız, daha güçlü olduğu dönemlerde muhalif bir gazeteydi. Nasıl "Türkiye'nin en büyük gazetesi" sloganı Hürriyet'in üzerinde iyi duruyorsa, "Türkiye'nin en iyi gazetesi" sloganı da SABAH'a yakışıyordu.
Ama artık eğreti duruyor, açıkçası yakışmıyor.
Çünkü slogan bir sonuç, bu sloganı ortaya çıkartan somut veriler önemli. Aynı "Türkiye'nin en iyi futbolcusu" için karar verirken olduğu gibi...
"En iyi gazete hangisi" kararını verebilmek için birkaç somut veri üzerinde fikir yürütelim:
En iyi gazete bağımsız olmalıdır: SABAH, tam anlamıyla eli kolu bağlı bir gazetedir. İktidara bağlıdır, bürokrasiye bağlıdır. Zaman zaman ihtilafa düştüğü bu güç odaklarına kafa tutmaya çalışıp muhalefete "bağlanır." Çünkü yeni patronu SABAH Grubu'nu TMSF'den 10 yıl vadeli satın almıştır. Ayrıca asıl işi olan madencilik ve enerjiyi devletle yaptığı imtiyaz sözleşmeleriyle yürütür. Tüm alışverişi devletledir.
En iyi gazete tarafsız olmalıdır: Bağımlı bir gazete tarafsız olamaz. Eli, kolu bağlananın zamanla beyni de bağımlı hale gelir. Bağımlı beyin tarafsız karar alamaz, her haberde bağımlı olduğu güç odaklarının avantajına bir ayrıntı bulmaya çalışır. Bulur, görevini yapar. Bulamazsa görmezden gelir. SABAH uzun zamandan beri tarafsızlığını büyük ölçüde yitirmiş bir gazetedir.
En iyi gazetenin patronu gazetecilikten başka iş yapmaz: Dünyada geçerli kural da budur. Medya patronu başka sektörde yatırım yapmaz. Herkesin kızdığı, Bush yanlısı medya baronu Rupert Murdoch dahi sadece medya sektöründe vardır. Bu konuda en ciddi istisna bazı Fransız silah üreticilerinin Fransa'da gazete satın almalarıdır. Büyük sermaye gücüne karşın o gazeteler bellerini doğrultamadılar, doğrultamazlar da.
Bir başka istisna Türkiye'dir. Daha doğrusu dünyada geçerli olan kural Türkiye'de istisnadır. Bu ülkede tek işi medya olan tek ciddi grup VATAN'dır.
En iyi gazete itibarlı olmak zorundadır: Bir gazetenin en değerli sermayesi itibardır. Her partiye, her güç odağına eşit uzaklıkta durmak; güçlünün önünde eğilmemek; iktidarla, bürokrasiyle alışveriş yapmamak itibar getirir. Holding binasındaki kaçak kati yıkan belediye başkanına savaş açmak, günlerce görmediğin haberi işine gelince rakip işadamı aleyhine karalama kampanyasına çevirmek, holdinginin bağımlı olduğu bakanın "elektrik düğmesini çevirmesini" bile haber yapmak itibarı yok eder. itibarı zedelenen, eriyen bir gazete Türkiye'de de Uganda'da da "en iyi gazete" olamaz.
En iyi gazete halkı aldatmaz: Bağımlı gazete ister istemez halktan kopar. Bağımlı olduğu güçleri sırtlamak için haberleri çarpıtır. Başbakan'ın desteklediği Dubai Towers'a övmek için "Yaşasın. 35 bin ton çeliği Türkiye'den alacaklar" diye birinci sayfaya haber koyar. Bu rakamın 20 milyon tonluk Türkiye çelik üretiminde binde 2'yi bile bulmadığını görmezden gelip sevinir. Ya da "Mortgage geliyor. 100 bin YTL'ye ev alın, 750 YTL'ye kiraya verin" müjdesini manşet yapar. Oysa kendi gazetesindeki emlak ilanlarında bile böyle bir örnek yoktur. O formül çoktan değişmiştir ama olsun müjde müjdedir, halk olmasa bile iktidar sevinir.
En iyi gazete en çok konuşulan haberlere imza atan gazetedir: Hafızanızı bir yoklayın. Sami Ofer'in Tüpraş hisselerini alması, ardından Galataport, Sakal-ı Şerif, çelik kralının gizli Türkiye ziyareti, Danıştay'daki Türk Telekom kulisi, Erdoğan'ın Çankaya adayı, Başbakan'ın satın aldığı 5 villa...
Bunlar son haftaların en çok konuşulan haberleri. Hatırlayın, hangi gazetede çıkmış bu haberler? SABAH'ta mı, VATAN'da mı?
Fazla uzattım, affedin. Ama öyle çok somut veri var ki... Türkiye'nin tartışmasız en iyi yazar kadrosu, en çarpıcı spor sayfaları, uzman yazarlarıyla en iyi ekonomi sayfalan, en tarafsız ve en kapsamlı TV sayfaları, yıllardır açık ara en iyi olan Hürriyet'in ekleriyle yarışmaya başlayan hafta sonu ekleri...
Açık söyleyeyim, SABAH'ın bize karşı tek üstünlüğü kalınlığıydı. İçeriğiyle, duruşuyla değil, sayfa sayısıyla üstündü bizden SABAH. Madencilikten gelme alışkanlık olsa gerek, tonaj farkıyla yarışıyorlar. Ama yine bir madencilik terimi olan tenörde zaafiyetleri var. Tenor, cevherin içindeki maden oranı demek. Tenor ne kadar yüksekse cevher o denli değerlidir. SABAH'ta tam tersi oluyor; tonaj yüksek ama gazetecilik tenoru düşük bir gazete.
Biz de tonajı biraz artırmaya karar verdik. Ama SABAH'ın aksine tonajla birlikte gazetecilik tenorunu de artırıyoruz.
Yarından itibaren Gülümse'yle tanışacaksınız. Hafta içi her gün VATAN'la birlikte. Burada anlatıp iyice uzatmayayım. Ayrıntıları VATAN'in birinci sayfasında bulabilirsiniz.
Günlük, sıcak bir ek önemli eksiğimizdi. Onu da tamamlıyoruz.
Somut veriler ortada. Şimdi soruyorum: Türkiye'nin en iyi gazetesi hangisi? VATAN mı, yoksa SABAH mı?
Bence SABAH artik bu slogandan vazgeçmeli.
Komik oluyor, sırıtıyor.