Tayfun Devecioğlu, Ankara gazateciliğinin önemine değindi. Medyanın Ankara'yı önemsemediği için düşüşe geçtiğini savunan Devecioğlu, Vatan'la yeni bir sayfa açtı.
Abone olTayfun Devecioğlu, "Ankara Gazeteciliği VATAN'la uyanıyor" isimli yazısında başkent haberciliğinin önemine de değindi.
En iyi siyaset haberi, en ciddi diplomasi haberinin yanı sıra en iyi magazin, en çarpıcı spor haberlerini de büyük Türk gazeteleri verir. Büyük gazetelerde yıldız falı da, bulmaca sayfası da, sosyete dedikoduları da vardır. Büyük gazeteler her alanda magazin gazetelerinden daha iyi haber verirler."
Bu tarif 1990'lı yılların ortalarında yapılmıştı. O dönem için büyük ölçüde doğruydu. O yıllarda medya gruplarının, medya dışı işleri bugünkü kadar büyük değildi. Medya gruplarının kamu ve özel bankalara olan borçları, gazete ve televizyonları devletin ya da bazı grupların borazanlığını yapmak zorunda bıracak kadar yüklü değildi. Gazete ve televizyonların genel yayın müdürleri, diğer tepe yöneticileri kendilerini "gazeteci" olarak tanımlıyordu, bugünkü gibi "yarı işadamı-yarı gazeteci" değil.
1990'yı yılların ortalarındaki tarif, 1998'den sonra özellikle 2001'de doğruluğunu çok büyük ölçüde kaybetti. Büyük gazetelerde ciddi haber-magazin haber dengesi, magazin haber lehine bozulmaya başladı. Başta hükümet olmak üzere güç odaklarına muhalif gazetecilik ise neredeyse tarihe karıştı. Yazılı basın "görüntüyü kurtarma kaygısıyla" küçük ve zayıf hedefler seçip üzerine gitti. Açıkçası okuyucu bunu yutmadı. Basının halk nezdindeki itibarı manzarayı teyid ediyor.
İmkanı olan son 15 günün gazete arşivlerine bir göz atsın. Arşiv tutmayanlar için VATAN'ın rakibi gazetelerden birkaç örnek vereyim.
* Nostradamus'un kehanetleri tutuyor mu?
* Kıyamet 2012'de kopacak mı?
* Nostradamus kehaneti: Önce 3 işaret sonra kıyamet.
* Nostradamus: Güney Asya'dan sonra Türkiye'de deprem olacak.
* 2012'nin gizemi: Toprak kuruyacak, sonra seller gelecek.
* Kıyamet alametleri 2007'de başlayacak.
* Mehdi "Altın çağ"la geliyor. (Ne demekse!)
* Kehanetin efendisi!
* Hedef Sion tarikatı.
* Fena halde Leman...
Devam edeceğim ama yerim müsait değil.
Dikkat edin bunların tamamı sürmanşet.
Gazete yaparken eliniz kolunuz bağlıysa, böyle iç gıcıklayıcı manşetler, sürmanşetler bulmak zorundasınız. Başlıklara bakılınca, arkadaşların bu işi becerdiği görülüyor. Bir gün kıyameti 2012'de kopartırsınız, ertesi gün "2020'den sonra 1000 yıllık barış dönemi geliyor" diye başlık atarsınız...
Biri "Bu ne, bu ne" diye sorarsa, "Okur bunu seviyor, bunu istiyor" dersiniz olur biter...
***
Ciddi büyük Türk gazetelerinde başarı formülünün bozulması neye maloldu biliyor musunuz?
Ankara gazeteciliğinin komaya girmesine...
Gazetelerin beyninin yarısı olan Ankara bürolarının, gazeteye olan katkılarının azalmasına...
Ben de Ankara'da çalıştım. 1999-2000'de SABAH'ın Ankara Temsilciliği görevini yürüttüm. Değil 10 yıl önce, o yıllarda bile Ankara gazeteciliği bugünkünden çok daha önde, çok daha etkiliydi.
Bugün hastalık iyice kronikleşti. Eskiden Ankara üretir, İstanbul makaslardı. Bugün gördüğüm kadarıyla, makaslanmaktan usanan Ankara büroları, gazetelere haber sokmak için İstanbul'un başına ekşimekten de vazgeçti. Durum sessizce kabullenildi.
Bizim elimizi kolumuzu bağlayan hiçbir şey yok. Ne Ankara'da, ne İstanbul'da... Bildiğimiz, doğruluğuna inandığımız her şeyi yazdık, yazmaya devam ediyoruz.
İtiraf etmeliyim ki, rakiplerimizin kendi statükolarından kaynaklanan çekingenliği, "patronun işlerini bozmayalım titizliği" zaman zaman bizi de rehavete sürüklüyor.
Geçen hafta sonu aramızda bu konuyu tartıştık. Basındaki bu salgın hastalığa karşı, bağışıklık sistemimizin ne kadar güçlü olduğunu yeniden teyid ettik.
Ve kapasitemizi daha da zorlamaya karar verdik.
İddialıyız...
Ankara gazeteciliği VATAN'la birlikte yeniden yükselişe geçecek.
Ankara Temsilcimiz Bilal Çetin'in yazdığı "Ankara'da Apo sancısı" başlıklı haber-yorum yeni dönemin ilk ürünü.
Artık Ankara bürolarında fısıltıyla anlatılan, herkesin bildiği ama yazamadığı gerçeklerden gazete okurlarının da haberi olacak. Ankara'da yazılmayan doğru kalmayacak.
Bizi dikkatle izleyin...
YAZI:Tayfun Devecioğlu
VATAN