Var mısınız!..Hadi maaşlar esnafa!..
Bakanlar, milletvekilleri, genel müdürler, rektörler, üst düzey bürokratlar Mayıs ayı maaşlarını küçük esnaf ve ihtiyaç sahiplerine bağışlayıp toplumsal dayanışmaya örnek olmalı...
Hani denir ya!
Ne İsa'ya ne Musa'ya yaranabildi!
Tam kapanma sonrası olumlu olumsuz tepkilere bakıyorum, durum adeta bu sözden ibaret!
Allah devletimizi yönetenlere güç ve sabır versin!
Herkes haklı…
İktidar haksız…
Yok öyle yağma!..
Herkes aynaya baksın!
Hiç kimse “Neden, niçin, nasıl” sorularını kendine sorup vicdanı ile cevap aramıyor!
Açıyorsun;
-Niye açtınız vaka sayısı patladı, her gün 300’ün üzerinde insan ölüyor…
-Hastaneler doldu taştı, yoğun bakımlarda yer kalmadı…
-Hükümet bunun bedelini ağır öder…
Yani isyan!
Kapatıyorsun;
-Niye kapattınız. Ne olacak halimiz? Battık, bittik.
-Kurala uymayanların cezasını biz mi çekeceğiz.
-Hükümet bunun bedelini ağır öder!
Yani isyan…
Diyeceksiniz siyasilerin hiç suçu yok mu?
Olmaz olur mu?
Kongreler büyük hata olmuştur!
Fakat topu kimse ondan alıp ona atmasın!..
Ektiğimizi biçtik!..
Tam kapanma için bütün sırları zorladık!..
Davetiye çıkardık!..
Bu işlerde ustayız!..
Yaparız, ederiz sonra da suçu atarız!..
Hiç kimse çıkıp demiyor ki!
Bu devlet herkesin başına bir polis mi diksin?
Neler gördük!
Markete gidiyorum diye elinde boş poşetle gezenler, kepenkleri indirip içeride kumar oynayanlar, bir günlüğüne villa kiralayıp parti düzenleyenler, Korona Virüslü cenazelere katılanlar vs.. vs..
Sorumsuzlukta zirve yaptık!
Bütün uyarılara rağmen kurallara uymadık!
Maske takmadık, sosyal mesafe tanımadık...
Vaka sayısında nüfus sayısına göre dünyada neden birinci olduğumuzu düşünmedik!
Topu kongrelere attık hiç aynaya bakmadık!..
Kontrollü olarak kısıtlama kaldırıldı.
Peki buna uyduk mu?
Hayır...
Maskeyi iş olsun diye görüntü için taktık...
Cafeleri doldurup taşırdık...
Restoranlarda sosyal mesafeyi sıfırlayıp diz dize oturduk...
Çok kimsemiz vurdumduymaz bana neci olup çıktı...
Hep fedakarlığı başkalarından bekledik...
Akılsız baş misali bu sonu biz hazırladık!..
İşin gerçeği bu kısıtlamalar esnaf, kafe, gündelik çalışanlar, pazarcılar, restoranlara külfet getirdi...
Şimdi tam kapanma!..
Sadece esnaf adına üzülüyorum!
Bu pandemide en çok mağdur olan esnaftır. Kapalı kaldığı sürece esnafa mutlaka gereken destek verilmeli…
Devlet mutlaka esnafa bu tam kapanmada destek olmalı…
Gereği de yapılacaktır!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tam kapanma açıklamasının ardından “Vatandaşlarımızın mağdur olmaması için kurumlarımız gereken tüm tedbirleri alacaktır, biz de bunların yakın takipçisi olacağız” şeklindeki mesajı nefes oldu…
Kuşkusuz bugünler geçecek...
Ama az hasarla geçmeli...
Zor günler…
Bugünler olanların olmayanlara destek olma günleri…
Hem de mübarek Ramazan ayındayız…
Bu milletin meclisinden başlamalı..
Sabah Gazetesi yazarı üstat hemşehrim Salih Tuna sosyal medya hesabından bu noktada çok anlamlı güzel bir çağrı yapmış
Demiş ki;
“Gönlümden geçen şudur:
Madem 17 gün tam kapanma olacak, şu mübarek ramazanda, bakanlar, milletvekilleri, genel müdürler, rektörler, üst düzey bürokratlar, hülasa, maaşı 10 bin TL'nin üzerinde olanlar 1 aylık maaşlarını küçük esnaf ve ihtiyaç sahiplerine dağıtsa olmaz mı?”
Yüreğine sağlık!..
Tam zamanıdır..
Altına imzamı atıyorum..
AK Parti ve MHP bu adımı TBMM’de atarak toplumsal dayanışma ruhunun ortaya çıkmasında öncü olmalı
Unutulmasın dünya koronavirüsle mücadeleyi kurtuluş savaşı gibi görüyorsa Türkiye’de görmeli…
Bu işin siyaseti yok1..
13 aydır süren bu illetten kurtulmak için güç birliği şart..
Virüsün seni beni, şu partilisi bu partilisi yok!