BIST 9.640
DOLAR 34,64
EURO 36,59
ALTIN 2.935,08
HABER /  GÜNCEL

Vapur modellerine eleştiri

“Haydi İstanbul Vapurunu Seç” kampanyası, bir taraftan ilgi görüyor bir taraftan da eleştiriliyor.

Abone ol

İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş’nin (İDO), 8 ayrı modelden birinin İstanbullular tarafından belirlenmesi için başlattığı “Haydi İstanbul Vapurunu Seç” kampanyası, bir taraftan ilgi görüyor bir taraftan da eleştirilere hedef oluyor.

4 Mayıs 2006’da başlayan İstanbulluların yolculuk yapacakları vapur modelini seçmelerini hedefleyen kampanyanın yankıları devam ediyor. Toplam 1500 yolcu kapasitesine, 16 deniz mili hıza sahip, zamandan yüzde 40 tasarruf sağlayacağı belirtilen vapurlarla ilgili eleştirilerden biri, yeni vapurların öngörülen 16 deniz mili hıza ulaşamayacağı yönünde.

Mevcut vapurlarda iki olan kapı sayısının teke düşürülmesinin ve halat sistemindeki değişikliklerin, yolcu sirkülasyonunu olumsuz etkileyeceği için zaman kaybına neden olacağı; bunun yanında yapılan anketin popülist bir yaklaşımla gerçekleştirildiği, kampanyaya yöneltilen diğer eleştiriler. İstanbul Deniz Otobüsleri Genel Müdürü Dr. Ahmet Paksoy ile “Büyülü Şehrin Gelinlerini” ve bu gelinleri belirleyecek kampanyaya yöneltilen eleştirileri konuştuk.

İstanbullları iki yaka arasında götürüp getiren “Büyülü Şehrin Gelinleri” ile ilgili kampanya nasıl gidiyor, en çok kaç numaralı vapur oy aldı, istanbul, hangi vapuru tercih edecek gibi görünüyor?

DOKTOR AHMET PAKSOY, İSTANBUL DENİZ OTOBÜSLERİ GENEL MÜDÜRÜ: Şu anda 4 numaralı vapurun belirgin bir üstünlüğü var. 4 numaralı vapurumuz, internet üzerinden yapılan oylamada yüzde 41 gibi bir oy almış görünüyor. Biliyorsunuz bu sayımlar noter huzurunda yapılıyor. Kampanyamız iyi gidiyor, ilk zamanlarda çok daha fazla bir ilgi vardı. Tabii bu ilgi günden güne azalıyor ancak biz istanbul halkının konuya gösterdiği alakadan memnunuz.

İstanbul deniz ulaşımına katılacak olan yeni vapurlara ve kampanyanıza yönelik bazı eleştiriler var. Bu eleştirilerden biri, aslında yeni vapurlara ihtiyaç olmadığı, hız açısından yetersiz kalan mevcut vapurların hızının artırılmasıyla ihtiyacın giderilebileceği yönünde. Siz mevcut vapurların hızını artırma seçeneğini denediniz mi?

DR. AHMET PAKSOY, İDO GENEL MÜDÜRÜ: Bu iş uzmanlık işidir, bu işin kararını da uzmanları verdi. İstanbul Deniz Otobüsleri işletmesi ile İstanbul Teknik Üniversitesi mevcut vapurları hızlandırmak ve bunların manevra yeteneğini artırmak için pervane taktırmak gibi çalışmalar yapmıştır. Üniversite laboratuvarlarında yapılan bu çalışmalar sonucu, üniversitenin bize verdiği rapor, mevcut vapurların hiçbir fiziksel değişime uygun olmadığı yönünde olmuştur. Yeni projeye geçilmesinin nedeni üniversiteden gelen bu sonuçtur. Biz zaten var olan vapurları yok etmiyoruz, onları koruyoruz, onları da onarıyoruz. İTÜ ile yapılan bu projede gemi mühendisleri, gemi tarihçileri, yıllarını şehir hatlarına vermiş birçok insan var. Bu proje, işinin ehli olan bu insanlarla beraber oluşturuldu.

Bir eleştiri de “Haydi İstanbul Vapurunu Seç” anketinin popülist bir yaklaşımla gerçekleştirilmiş olduğu yönünde. “Hangi modelin seçileceği önceden bilindiği halde böyle bir anket yapıldı” şeklinde görüşler var. Ankette yer alan tek farklı vapurun 8 numaradaki modern dizaynlı vapur olduğu, diğer 7 vapurun birbirine çok benzediği ve oyları bölmek amacıyla kullanıldıkları konuşuluyor. Sizin bu eleştirilere cevabınız ne olacak?

DR. AHMET PAKSOY, İDO GENEL MÜDÜRÜ: Bu iddiaları ortaya atanların bir argümanı, bir delili olması lazım. Eğer 8 numara üzerinde böyle bir şey söz konusu olsaydı şu anda klasik model olan 4 numara önde gitmezdi. İDO, vapuru kullanacak olan halka bu konuda bir söz hakkı verdi, konuyu referanduma sundu. Biz hiç böyle bir şey yapmaz, gider bir gemi getirir ve ‘İşte yeni gemimiz bu’ derdik. 163 yıllık tarih boyunca ilk kez insanlara, kentleriyle ilgili bir konuda söz sahibi olma hakkı tanınıyor, böyle bir bilinç oluşturuluyor. Olayın bu boyutunu kaçıranlar haksızlık yapıyor. Çünkü biz hep bize bir şeylerin sorulmamasından, katılımın olmamasından şikayet ederiz. Şimdi bir işletme samimi bir şekilde ortaya çıkıp böyle bir uygulama yapıyor, biz onu da eleştiriyoruz, bence burada bir haksızlık yapılıyor.


Mevcut vapurlar 11 ile 12 deniz mili hıza sahip. Son model radarları ve elektronik donanımları olan yeni vapurlar ise gerek aerodinamik yapıları, gerekse motor teknolojileri sayesinde daha az yakıt harcayarak 16 deniz mili sürate çıkabilecek. Yeni vapurların vaad ettikleri ile ilgili eleştirilerin odağında ise bu hız limiti var. Eleştiriyi yapanlar, Boğaziçi’nde 10 deniz mili hız sınırı olduğunu vurgulayarak yeni vapurların 16 deniz mili hıza çıkmalarının mümkün olmadığı görüşünde.

DR. AHMET PAKSOY, İDO GENEL MÜDÜRÜ: Boğaziçi’nde hız limiti 10 deniz mili olarak yıllar önce Boğaz’dan geçen transit gemiler için konulmuştur. Ancak bunun tarifesi bellidir. Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma gibi ilgili mercilerden izin alarak bu hız limitini aşabiliyorsunuz. Ona bakarsanız bütün gemiler hız limitini aşıyorlar. İDO, 16 deniz mili olan bu sürati kafasından belirlememiştir, üniversiteyle birlikte bir form yapılmıştır ve bu form, modern deney havuzunda 16 mili vermiştir.

Mevcut gemilerde iki kapı bulunuyor, oysa yeni vapurlarda tek kapı var. Yine birçok insanın kafasına takılan sorulardan biri de kapı sayısının teke düşmesiyle yaşanabilecek sıkıntılar. Tek kapı, iniş binişlerde sıkışıklık yaşanmasına ve zaman kaybına neden olabilir mi?

DR. AHMET PAKSOY, İDO GENEL MÜDÜRÜ: Yeni kapıların genişliği 8 metre. Varolan vapurlardaki kapıların genişliği ise 2.5 ile 3 metre. İki kapının toplamı 6 metre iken, şimdi yaptığımız vapurlardaki tek kapının genişliği 8 metre, yani iki kapının toplamından daha fazla. Biz mühendisler ihtiyaçları planlarız, ben de bir gemi mühendisiyim. Yolcunun kaç dakikada ineceğini, nasıl oturacağını, ihtiyaçlarını nasıl gidereceğini bizler tasarlayıp düşünüyoruz.

Halat sisteminde de bazı değişiklikler yapılıyor, bu değişiklik yolcu sirkülasyonunu nasıl etkileyecek?

DR. AHMET PAKSOY, İDO GENEL MÜDÜRÜ: Halat sisteminde yaptığımız en önemli değişiklik lumbar ağzını geniş tutmak oldu. Lumbar ağzı, gemide yolcu iniş binişlerini sağlayan yerdir. Bu sistemle inme ve binmeyi iki dakikada sağlayacağız. İkincisi halat mahallini ayırıyoruz. Bunu yapmamızın nedeni, zaten manevrası çok yüksek olan geminin daha rahat yanaşmasını ve kalkmasını sağlamak. Şu anda mevcut gemilerdeki halat almalar ve halat vermeler sizce güzel bir görüntü oluşturuyor mu? Bence salkım saçak olduğu için hiç de hoş görünmüyor. Üstelik eski halat sistemi güvenlik açısından da sakıncalı. Gemi tam yanaşmadan insanlar halatların üzerinden atlıyor. Şimdiki sistemde ise geminin manevrası yüksek olduğu için gemi güvenli bir şekilde kenara yaklaşacak, güvenli bir şekilde kapak açılacak ve yolcuların iniş binişi hem kısa sürede hem de daha güvenli bir şekilde gerçekleşecek.


Boğaz gibi çok tehlikeli bir su yolunda seyredecek olan 1500 kapasiteli vapurlar tasarlanırken, engelliler, bebek arabası taşıyan anneler ve yaşlıların da düşünüldüğünü belirten Ahmet Paksoy’a göre yeni vapurlar, bir taraftan işine giden, yani zamanla yarışan insanların, bir taraftan keyif için vapura binenlerin ihtiyacına cevap verebilecek nitelikte.

Kaynak: www.ntvmsnbc.com