BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Van'da uçan balık zamanı

Var gölünde inci kefalinin, her yıl olduğu gibi bu yıl da tatlı su ağızlarına doğru başlattığı göç, izleyenlere görsel şölen sunuyor.

Abone ol

Dünyada sadece Van Gölü'nde yaşayan ve her yıl üremek için mayıs ile temmuz ayları arasında tatlı su ağızlarına göç eden inci kefalinin, kutsal yolculuğu başladı.

Türkiye'nin en büyük gölü olan Van Gölü'nün tuzlu ve sodalı suyunda yaşayan tek balık türü olan inci kefalinin, her yıl olduğu gibi bu yıl da tatlı su ağızlarına doğru başlattığı göç, izleyenlere görsel şölen sunuyor.

Suyun akışının tersine doğru yüzdüğü ve önüne çıkan engelleri adeta uçarak aştığı için 'uçan balık' olarak da adlandırılan inci kefali, üremek için başlattığı kutsal yolculuğunu Van Gölü'ne akan tüm tatlı sularda gerçekleştiriyor.

Göçün en güzel şekilde izlendiği tatlı sulardan biri olan Erciş ilçesine 10 kilometre uzaklıktaki Deliçay mevkisinde, önceki yıllarda Van Valiliği ile Erciş Kaymakamlığı ve Erciş Belediyesi tarafından seyir terasları oluşturuldu.

Bölgede incelemede bulunan Vali Münir Karaloğlu, AA muhabirine, ilkbahar mevsiminin gelmesi ile Van Gölü'nün tek sakini inci kefalinin soyunu devam ettirmesi için akarsulara göç ettiğini anımsatarak, alınan karar gereği 15 Nisan ile 15 Temmuz arasında av yasağı bulunduğunu söyledi.

Karaloğlu, nehirlerin geçiş güzergahında gerekse Van Gölü'ne döküldüğü noktalarda güvenlik güçleri tarafından koruma noktaları oluşturulduğuna değinerek, şunları kaydetti:

''Ama biz artık bu balığı, vatandaşımızın korumasını istiyoruz. Biz inci kefalini jandarmayla, polisle, tüfekle korumak istemiyoruz. Bu değer sadece Van'ın, Erciş'in değil Türkiye'nin değeridir. Bu nedenle de balıkların kolluk kuvvetleriyle korunmaması gerekir. Vatandaşımızın bu bilinç düzeyine vardığını var sayıyoruz. Okullarda, camilerde bu balığın üreme döneminde avlanmaması gerektiği yönünde eğitim veriyoruz.''

20 günde 70 ton avlandı

Eğitim çalışmalarına rağmen son 20 gün içerisinde 70 ton balığın kaçak yollarla avlandığına dikkati çeken Karaloğlu, şöyle devam etti:

''Bu balıklardan 20 tonu canlı olarak ele geçirildiği için tekrar akarsulara bırakıldı, fakat geri kalan 50 tonu ölü balık olarak bulundu. Bizim kültürümüzde de inancımızda da av hayvanı dahi olsa gebe hayvana dokunulmaz, gebe hayvan kurban edilmez. Van denizinden tatlı suya gelen balıkların tamamı gebe hayvanlar. Bunlar kendi nesillerini devam ettirebilmek için bu kutsal yolculuğa çıkıyorlar. Onun için vatandaşımızın gebe hayvana gösterdiği hassasiyeti, bu balıklara da göstermesini istiyoruz. Bu balıklara dokunmak günahtır, bunlardan para kazanmak, bunları yemek de günahtır. Bu balıklar yumurtalarını daha temiz bir suya bırakmak için bu zorlu mücadeleyi veriyor, bizim buna saygı göstermemiz gerekir. Bunları artık topla tüfekle değil, vatandaşımızın oto kontrol sistemiyle kendisinin korumasını arzu ediyoruz.''

Karaloğlu, kaçak avlanmanın her geçen yıl biraz daha azaldığını, vatandaşların daha duyarlı olduğunu bildirerek, son üç yıldır yapılan İnci Kefali Festivali'nin de bu yıl 8-10 Haziran tarihleri arasında yapılacağını dile getirdi.

Vatandaşlara çağrıda bulunan Karaloğlu, ''23 Ekim 2011'de deprem oldu. Erciş yıkıldı, Van da ise büyük hasar oluştu. Türkiye, Erciş'e ve Van'a yardıma koştu. Biz Erciş'e ve Van'a koşan vatandaşlarımızı festival gününde de kentin güzelliklerini görmek için davet ediyoruz. Gelsinler, bu doğa harikası kutsal yolculuğu yerinde seyretsinler, bu güzellikleri onlarla da paylaşmak istiyoruz'' dedi.

Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı da her yıl gelinciklerin açışıyla beraber inci kefalinin kutsal yolculuğuna başladığını anımsatarak, balıkların göçünün bu yıl normal mevsiminde başladığını, gelecek günlerde de göç yoğunluğunun artacağını ifade etti.

Tuzlu ve sodalı suda üremeleri uygun değil

İnci kefalinin, gölün tuzlu ve sodalı suyunda üremesinin uygun olmadığı için sürüler halinde akarsulara göç ettiğine işaret eden Sarı, şöyle konuştu:

''Balıklar, yumurtalarını bıraktıktan sonra göle dönüyor, yumurtadan çıkan yavrular da akarsularda kısa bir zaman geçirdikten sonra göle gidiyorlar. Bu dönemde vatandaşlarımızın inci kefalini avlamamalarını, satmamalarını ve satın almamalarını istiyoruz. İstiyoruz ki inci kefali her yıl daha büyük sürüler halinde buralara gelsin ve daha da çoğalsın, üreme zamanı dışında ise profesyonel olarak bu balıkları avlayalım ve istihdamı artıralım. Şu anda gölün çevresinde 15 bin insan inci kefali avcılığı ile geçimlerini sağlıyor. Eğer üreme döneminde kaçak avcılığı önlersek bu sayı 50 binlere ulaşabilir.''

Sarı, her yıl kaçak avlanmayı önlemek için güvenlik güçlerinin tedbir aldığını belirterek, vatandaşlarda avlanma bilinci oluşuncaya kadar tedbirlerin devam edeceğini sözlerine ekledi.

Vali Karaloğlu ile Prof. Dr. Sarı ve askeri yetkililer, daha sonra Deliçay bölgesindeki inci kefali koruma timlerini denetledi.