Van'a doğru müdahale edilmeli DEM'e fırsat verilmemeli
Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nda yaşanan durum akıl alır gibi değil.
DEM 31 Mart’ta Van Büyükşehir Belediyesi ile bütün ilçelerini kazandı.
DEM’li Abdullah Zeydan, yüzde 55,5 aldı. Birinci oldu.
AK Parti adayı Abdulahat Arvas, yüzde 27,1 ile ikinci oldu.
Abdullah Zeydan, Hakkarili bir aşiretin mensubu. Babası ve abisi geçmiş dönemlerde AK Parti Hakkâri milletvekiliydi.
Abdullah Zeydan, 2015 yılında HDP’den seçildi.
Zeydan hadsiz bir şekilde “PKK sizi tükürüğüyle boğar” dediği için dokunulmazlığı doğal olarak kaldırıldı. 2016’da tutuklandı. Selahattin Demirtaş’la aynı koğuşta kaldı.
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, 20 Aralık 2022’de örgüt propagandasından dolayı 3 yıl 15 gün hapis cezası aldı.
Bu karar üzerine Zeydan, Diyarbakır İnfaz Hakimliğine başvurdu. 5 yıl 2 ay 3 gün cezaevinde kaldığını belirterek, cezasının bu süreye sayılmasını talep etti. Diyarbakır İnfaz Hakimliği, 24 Mart 2023’te bu talebe olumlu cevap veriyor. Zeydan, 4 Kasım 2016 ve 20 Aralık 2019 arasında tutuklu sayıldı.
Kanuna göre memnu (yasaklanmış) hakların geri verilmesi için 3 yıl geçmesi gerekiyor. Seçme ve seçilme hakkı buna dahil.
Zeydan siyasete döndü ve DEM Van Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu. Listeler kesinleşti. Herhangi bir itiraz olmadı. Sandıktan çıkan sonuca göre değil de seçim öncesinde olan itiraz anlamlı olurdu. Sandık sonucuna göre yapılan itiraz milli iradeye müdahale olarak görülebilir.
DEM Parti, başta Diyarbakır ve Van olmak üzere seçimi alacakları bütün il, ilçelerde PKK'yla iltisaklı olanları aday gösterdi. Bu Kandil'in bilinçli ve ince ince hesaplanmış planıydı. Bu plana itiraz seçimden sonra değil, seçimden önce olmalıydı.
Bu planlı projenin bir parçası da Van adayı Abdullah Zeydan’dı.
Kaos, kan ve kinden beslenen Kandil böyle planladı.
DEM siyaseti buna göre dizayn etti.
Fırsatını kollayıp, düğmeye basıp ortalığı ateşe vereceklerdi. Van yangın yeri olacak onlarda ateşe benzin dökeceklerdi.
Yıllar sonra ilk kez Van sokaklarında lastikler yakıldı. Sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
Yüksek Seçim Kurulu olayı çözdü ve Zeydan’ın mazbatası verildi.
Bu yaşananların arka planda kirli ilişkiler olduğu aşikâr. CHP DEM’le ortak hareket ettiğinin, her olayda koşa koşa paydaşlarının yanına gittiğini Van’da gösterdi. Bundan sonra da göstermeye devam edecek. İşin garip tarafı meydanlarda, "CHP bu işi çözemez, kendi partinize oy verin" diyen Leyla Zana'nın, sevinçle CHP’si heyetiyle kucaklaşması,
"İstanbul adayı olursam çok oy alırım" diyen Başak Demirtaş'ın koşa koşa Van'a gitmesi,
"Oy vermeyin" dedikleri CHP'li vekillerle aynı meydanı paylaşmaları,
Bu DEM’lilerden beklenmeyebilir fakat CHP’li heyetten aklı selim biri "Sakin olun, demokratik bir seçim oldu. Türkiye'de kurumlar var gereğini mutlaka yapar" demedi diyemedi. Acziyet bu işte…