Van Valisi Münir Karaloğlu, 300 yıl Urartu medeniyetine başkentlik yapan Van'da Urartu Müzesi'ne ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Abone olVan Valisi Münir Karaloğlu, 300 yıl Urartu medeniyetine başkentlik yapan Van'a, içinde konservasyon atölyelerinin de bulunduğu çok kapsamlı bir Urartu Müzesi'ne ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Vali Münir Karaloğlu, hafta sonu merkeze bağlı Ağartı köyünde bulunan ve M.Ö. 685-645 yılları arasında hüküm süren Urartu Kralı 2. Rusa tarafından inşa ettirilen Ayanis Kalesi'nde 21 yıldır devam eden kazı çalışmaları ile ilgili brifing aldı.
Kazı Başkanı olan Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Altan Çilingiroğlu'nun yaklaşık bir saat süren sunumunda kazı çalışmalarında ortaya çıkan eserler ve Urartu medeniyeti ile ilgili önemli bilgiler aktarıldı.
300 yıllık Urartu medeniyetine sahip Van'ın kapsamlı bir müzeye ihtiyacı olduğunu belirten Karaloğlu, "Ayanis ve diğer kazılardan çıkarılan eserlerin sergilendiği, korunduğu, bakım ve onarımlarının yapıldığı bir müzeye ihtiyaç var. Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Ertuğrul Günay da, Urartu Müzesi'nin yapılmasına çok sıcak bakıyor" dedi.
"URARTU DİYE BİR MEDENİYET VARSA BU MEDENİYETİ ANLAMAK İSTEYEN İNSANLAR VARSA MUTLAKA VAN'A GELMELİ"
Urartu Müzesi'nin yapılması için hazırlanacak proje için Prof. Dr. Altan Çilingioğlu'nun bilgi, deneyimi ve danışmanlığına ihtiyaç duyduklarını ifade eden Karaloğlu, "Ben tarihi eser uzmanı veya arkeoloji uzmanı değil, profesyonel bir yöneticiyim. Ancak müze çalışmasını işbirliği yaparak, hocamızın danışmanlığıyla, ne yapılması gerektiğine karar vererek yapalım.
Çünkü Urartu diye bir medeniyet ve bu medeniyeti anlamak isteyen insanlar varsa mutlaka böyle bir çalışma yapılmalı ve böylece isteklilerin kentimize gelmesi sağlanmalı. Gelen insanlara medeniyetin ne olduğunu göstermemiz için de iyi bir Urartu Müzesi'ne ihtiyacımız var" dedi.
"BENİM KALBİM SIZLIYORSA, MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NÜN DE KALBİ SIZLAMALI"
Kazı Başkanı Prof. Dr. Altan Çilingirolu ise, 21 yıldır Ayanis Kalesi'nde sürdüğü kazı çalışmalarında Urartu medeniyetine ait çok önemli tarihi eserler çıkarıldığını, ancak bunları koruma ve sergilemede sıkıntı yaşadıklarını aktardı.
Van Müzesi'nin fiziki anlamda yetersiz olduğunu ifade eden Çilingiroğlu, daha önce kendi imkanlarıyla müzeye aldırdığı nem ölçüm cihazlarının da yerinde olmadığını söyledi. Çilingiroğlu, "Nem ölçüm cihazının nerede olduğunu bilmiyorum. Hepsinin değeri bin 500 dolar. Van Müzesi'nin, Madeni Eserleri Korservasyonu'nun korunmasıyla ilgili bir proje hazırlanmalıdır.
Bu, valinin görevi değil, Müzeler Genel Müdürlüğü'nün görevi. Birinci derecede kalbi sızlaması gereken Müzeler Genel Müdürlüğüdür. Benim kalbim nasıl sızlıyorsa, kazıya katılan öğrencilerimin kalbi nasıl sızlıyorsa, ben beyin kanaması geçirdikten 15 gün sonra buradaki kazıya geliyorsam onlar da bu işlerle biraz ilgilenmeliler.
Ben burada çıkan eserlerin tümünün restorasyonunun Fransa'da yapılmasını sağladım. Hatta tüm eserleri parasız yapacaklardı. Ve yapacak olan kurum da devletti. UNESCO da garantördü. Maalesef dışarıya gönderilmedi" dedi.
"URARTU MÜZESİ PROJESİNİ YÜRÜTMEYE HAZIRIM"
Van'da kurulacak müze için konservasyon ile ilgili projeyi yürütmeyi yapabileceğini dile getiren Çilingiroğlu, "Şu anda 3 tane Avrupa Birliği (AB) projemiz var. Müzelerde bir bronz eseri, diğerinin yanına koymayacaksınız.
Eğer bu bronz eser çürümeye başlamışsa, yarım metre yakınındaki diğer eserler de çürümeye başlıyor. Arkeolojide buna, kanser deniliyor. Onların onarılması ve üst üste konulmaması gerekir. Altın da diğerinin yanında olmayacak. Demir, bronzun yanında olmayacak. Çünkü içindeki o elektronlar birbirine geçiyor. Bu, bilimsel bir çalışmadır" dedi.
"MÜZELER KONSERVASYONA ALINMALI"
Müzeler Genel Müdürlüğü'nün müzelere mutlaka arkeologlar alması gerektiğini belirten Çilingiroğlu, "Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından müzelere sürekli arkeolog alınıyor. Ama 2-3 tane konservasyon uzmanı almıyorlar. Konservasyon mezunu olanlar da var. Her müzeye bir konservasyon uzmanı alınsa hiç olmazsa o kişi eserler yeşillenmeye başladığı zaman hemen önlemini almaya başlar. İstanbul'da Müzeler Genel Müdürlüğü'nün görevli konservasyon uzmanları var, ama hiçbir şey yapmazlar. Ben bir eseri gönderdim.
12 yıl sonra geri geldi. 5 yıl kutuları açmadılar. Daha sonra üniversiteye gönderdik. Oradan da eserleri Van Müzesi'ne getirmemiz 7 yılımızı aldı" diye konuştu.
Sunumda Vali Yardımcısı Halil Berk, İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Salih Tatlı ve Müze Müdürü Fütuhat Özkaynak da hazır bulundu.