BIST 8.946
DOLAR 34,27
EURO 37,09
ALTIN 3.065,50
HABER /  GÜNCEL

Vali Mutlu o görüntüyü izledi mi?

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu,başörtülü kadına yönelik saldırı ve taciz olayına ilişkin konuştu.

Abone ol

Ekşi Sözlük yazarları, 4 Temmuz’da İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile yaptıkları 4 saatlik görüşmenin 35 sayfalık deşifresini Ekşi Sözlük’ten yayımladı.

Z.D OLAYI VİDEOSUNU İZLEDİ Mİ?

Ekşi Sözlük’ün Gezi Parkı direnişinde yer almış 15 yazarının Mutlu’dan izin alarak kaydettikleri ve deşifre ettikleri konuşmada Mutlu, “Siz bir video (başörtüsü taciziyle ilgili) gördünüz mü?” şeklindeki soruya “Yok. Bir video görmedim. Şunu söyleyeyim orada da kayıtlar alındı, bakıldı. Ama MOBESE kameralarından bazılarının kırık olması, her yerde MOBESE kamerasının olmaması olay mahallinde, bu nedenle herhangi bir kayıtlı şu ana kadar... Ama yarın öbür gün birisinin çektiği bir görüntü olabilir, çıkabilir” diye yanıt verdi.

Bezmialem camiinde alkol alındığına dair neden siz bir açıklama yapma ihtiyacı duymuyorsunuz? Egemen Bağış açıkladı, Başbakan açıkladı, inceleme yapıldı ve bir şey yok denildi.

Vali: Ben niye açıklayayım. Diyanet İşleri Başkanlığı’nı müfettişleri gelmiş olayı inceliyorlar. Adli açıdan Cumhuriyet Savcılığı almış inceliyor. Ben ne diyeyim şimdi. Siz şimdi, bu nasıl bir şeydir ki bu şehirde uçan kuştan valiye soru soruyorsunuz. Bu güzel bir şey tabi, sorun. Ben, bana ait konularda itiraf ediyorum, yanlışları söylüyorum, hangi alanlarda daha fazla dikkatli olmamız gerektiğini söylüyorum, alınan dersleri söylüyorum, yanlışları doğruları söylüyorum. Ama şimdi benim alanım olmayan konularla ilgili, sorun ama yani.

BİBER GAZI YASAKLANIR MI?

Peki biber gazını yasaklamanız gibi bir uygulama olabilir mi? Bu kadar yaralanmaların hepsi kapsülle. Yani polisin belli bir açıyla atması gerekirken direkt insanların üzerine hedef alarak atıyor.

Vali: En son müdahaleyi anlatamadık onu bir anlatalım. En son Gezi Parkı’nın boşaltılmasıyla ilgili hemen hemen yarım saat civarında anonslar yapıldı. 12 bin civarında orada insan vardı, bunların 8 bini ayrıldı. Hepsi gitti. Orada bir 4 bin civarında insan kaldı. Onlara karşı da müdahale edilirken hiç gaz vs. atmadan, gayet sessiz..

Atıldı.

Vali: Atıldı mı? Haberim yok. Yani sonradan atıldı ben ilk anı söylüyorum.

''BANA YALANCI DİYORLAR... HİÇ UMURUMDA DEĞİL''

Genel bir görüş olarak artık insanların yaşadığı belirli bir güven eksikliği var. Siz de söylediniz, twitterdan bana geliyor “yalancı vali” gibi kendi şahsınız için ama ben sizin şahsınıza indirgemek de istemiyorum olayı, genel olarak devletin kurumlarıyla ilgili insanlarda bir güven eksikliği var. Bu konu da aynı sorular ve cevaplar etrafında dönüyor olabilir. Çünkü artık insanlar bir şekilde inanmıyor veya tatmin olmuyorlar. Bu yaşanan güven eksiklini hakkında ne düşünüyorsunuz ve onarmak için şahsi olarak nasıl planlarınız var sizin?

Vali: Siz şayet bunu bir kampanya şeklinde yapmaya matuf çalışma varsa, bunu istediğiniz kadar uğraşın düzeltmeniz mümkün değil. Açık söyleyeyim ben çok rahat bir insanım, toplumun algısına elbette ki kıymet veririm, önemlidir. Sevilen, sayılan bir idareci olmak elbette ki insanı çok onore eder. Fakat şahsıma haksız yapılmış olan eleştirilerden dolayı asla ve asla üzülmem. Bana hak etmediğim bir eleştiriyi hangi dozda yaparsa yapsınlar ve milyonlarca tweet de atsınlar isterlerse, beni zerre kadar üzmez. Etkilenen bir kişi değilimdir. Önemli olan benim kendi kendime bunu hak edip etmediğimi sorguladığımda muhataplık derecemdir. Bana yalancı diyorlar ya, açık söyleyeyim, milyonlarcası daha gelsin kulağım bir tarafından girer öbür tarafından çıkar. Bunu yazın. Bol miktarda tweet almak isterim bu konuyla ilgili. Hiç umurumda değil. Neden biliyor musunuz? Hiç kimsenin bu konuyla ilgili bilerek ya da bilmeyerek söylediği şeylerden dolayı tek tek bilgilendirilmesine benim imkanım yok. Neticede herkes kendi bildiğini konuşur. Kastı varsa bunu yazmaya devam edecek. Ve şuna inanıyorum bir kısmı hakikaten yanlış bilgilendiği için, bir kısmı kasti olduğu için yazmaya devam edecektir. Dolayısıyla ben bugüne kadar da farklı mecralarda bunu izah ettim. İzah ettiğim şeyleri de öğrenmiş olmaları gerekirdi. Bir şahsı yalancı olarak itham ediyorsanız, o vakit yalancı olup olmadığını da anlamanız gerekir. Takip etmiyorsan, o da senin niyetindir. Ben senin bu ifadeni düzeltmek için kendimi yırtıp parçalayacak halim yok.

Müdahaleye gelelim, onu bir izah edeyim. Müdahaleyle ilgili sabah saat 7 buçuk gibi çıkarken oradan haber verdik. Haberli müdahale. Geliyoruz, bayrakları, flamaları indireceğiz, Atatürk anıtı ve AKM üzerindeki bu şeyleri indirmemiz gerekiyor. Geldik, çatışmalar oldu biraz vs. uzatmayalım. Akşam oldu, ben sabah atmış olduğum tweetlerde ne dedim? Flamaları, pankartları indireceğiz, Atatürk heykeli ve AKM’nin üzerinden ve bunun haricinde Taksim Meydanı ve Gezi Parkı’yla ilgili herhangi bir müdahalemiz de olmayacaktır dedim. Nitekim bu şu anda Taksim Meydanı’nda toplanmaya müsaade etmiyoruz. Taksim Meydanı’nda o gün çıktıktan sonra Atatürk heykelinin üzerinde herhangi bir şey asılmasın tekrar diye 50-60 kişilik bir grup bıraktık. Geri kalan bütün personeli, polisi de Atatürk Kültür Merkezi’nin önüne çektik. Gezi Parkı’na doğru hiç gitmedik. Fakat Taksim Meydanı’nı da kapatmadığımız için o akşam çağrı yapıldı ve o çağrıyla hemen hemen 25-30 bin civarında insan geldi oraya. Bu 25-30 civarında insan geldiğinde Atatürk heykelinin etrafı, her yer doldu ve biz dedik ki bir sıkıntı çıkar, polisler arada, aralarında bir tartışma çıkar polisi de alalım oradan dedik. Atatürk anıtının etrafından da polisi aldık ve onları da Atatürk Kültür Merkezi’nin oraya çektik. Fakat, grubun tamamı değil, grubun içerisinde önemli bir kısmı Atatürk Kültür Merkezi’ndeki polislerin üzerine gelerek orada saldırmaya başlayınca biz müdahale ettik.

''POLİSİN ÜZERİNE GELİYORSAN BU BİR SALDIRIDIR''

Vatandaş polise neyle saldırdı?
Vali: Grubun üzerine geliyorsun işte. Grup polisle yüz yüze gelip çatışmaya girdiğinde, yumruk yumruğa bile girse neticede kavgadır. Netice polisin üzerine geliyorsan bu bir saldırıdır. 30 bin kişilik bir kitle, içinden 5-10 bin kişi senin üzerine geliyor.

'GEZ GİT'

Gezi'de kalmak isteyenler olursa peki?
Vali: Şimdi kalma yeri değil artık. Gezi Parkı’nda gezi, adı üstünde zaten. Gezi diyor, gez git (gülüyor). Ama parkı park olmanın ötesinde, yani şimdi şu Yoğurtçu Parkı’nda veya Abbasağa Parkı’nda zaman zaman yaptığınız forumlar gibi falan, böyle bir şey olmaz onu söyleyeyim.

Diğerlerinde olabiliyor da neden Gezi Parkı’nda olmuyor?
Vali: Gezi Parkı’nda gezeceğiz. Hukuki durumu bu, gösteriye dönüşmeyecek. Kanun 2911.

DURAN ADAMA BİR ŞEY YAPTIK MI?

Zorlamaya gerek yok. Bak normalde Abbasağa Parkı’nda da Yoğurtçu Parkı’nda da sürekli olarak yapılmış olan toplanmalar yasal değil. Gezi Parkı’nı şöyle bir rahat bırakalım. Eşimizle gidelim, sevgililerimizle gidelim, çocuklarımızla gidelim, ailemizle gidelim, arkadaşlarımızla gidelim, dolaşalım. Burada bir sürü hatıralar yaşandı diyelim. Hiç kimseye kapatılmayacak ki, herkes gelecek tabi ki. Park hepimizin parkı. Ama bu parkı yeniden bir gösteriye dönüştürmek gibi falan. Şimdi Taksim Meydan’ında duran insan, bir şey yaptık mı?

7 kişi gözaltına alındı. Gerekçesi de durmak sebebiyle polise karşı gelmek.
Vali: Var mı şu anda bir şey, yok. Ama sırf haber olsun diye Gezi Parkı’na gelip durursan, gerek yok bunlara. Artık bunları aşın.

Bundan daha barışçıl bir gösteri biçimi var mı?
Vali: Gezi Parkı’nda bu işlere hiç artık girmeyin. Oldu mu? Gezi Parkı’na güzel güzel gelin, gezin, dolaşın, oturun, konuşun ama bir gösteri mahalli haline getirmemize gerek yok. Biz artık hep beraber toplumsal barışımızı, uzlaşmamızı, hoşgörümüzü daha fazla derinleştirecek, daha kuvvetli hale getirecek bir yaklaşım içerisinde birbirimize yaklaşmaya çalışalım. Birbirimizi daha fazla kırmaya, daha fazla üzmeye, tahrik alanları oluşturmaya, farklı tedbirler geliştirmeye ihtiyaç hissettirmeden, biraz daha kucaklaşmayı, biraz daha bir arada olmayı sağlayacak bir pozisyon alalım. Bunu yapabiliriz. İhtiyacımız olan şey bu. Gelip de ben 30 kişiyle, 50 kişiyle gösteri yapmaya kalkacağım diyorsan.. 3 kişi gelirsin arkadaşınla oturursun. Kitabını da okursun, oturursun çimde, gayet güzel bir park ziyaretçisi gibi yaparsın. Ama şimdi geldim ben 20 kişi oturuyorum 5 saat. Sen bugüne kadar hangi parkta 5 saat devamlı oturdun?