Vakit'in öldürülen Kubilay ile ilgili yaptığı haber tartışılıyor. Gazete haberini dönemin Amerikan büyükelçi Joseph C. Grew'in anılarını anlattığı kitaba dayandırıyor.
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın "Solun kalesi" imasında bulunması "Gâvur İzmir" tartışmasına dönüştürülürken; anamuhalefet partisi CHP'nin bugün Menemen'de gerçekleştirilecek olan Kubilay'ı anma törenlerinde Başbakan'a cevap vereceğinin belirtilmesi, dönemin ABD Büyükelçisinin 'olay'a ilişkin tespitlerini gündeme getirdi. Menemen olaylarının yaşandığı dönemde Türkiye'nin ABD Büyükelçisi olan Joseph C. Grew, anılarını anlattığı "Yeni Türkiye" isimli kitabında "Kubilay olayına" ilişkin şok ifşaatlarda bulunuyor. ABD'nin ilk Türkiye Büyükelçisi Joseph C. Grew'nin anıları, Chicago Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Walter Johnson ve asistanı Nancy Harvison Hooker tarafından 'Çalkantılı Dönem, Kırk Yıllık Diploması Hatıraları' ismiyle derlenerek kitap haline getirilmiş, kitabın Türkiye'yi ilgilendiren bölümleri Opr. Dr. Kadri Mustafa Orağlı tarafından Türkçe'ye çevrilmişti. Eski Büyükelçi Grew kitabında, iddia edildiği gibi Menemen'de Kubilay'ın başının kesilmediğini belirterek, "Dönemin yöneticileri Cumhuriyet devrimlerini yerleştirmek için olayı abarttılar" diyor. Kadri Mustafa Orağlı'nın çevirdiği kitapta, askerlik görevini yapmakta olan asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay'ın sahneye çıkışı ve sonrasında yaşanan olaylara ilişkin şu ifadelere yer veriliyor: "Oraya bir askeri birlikle mi gönderildi, yoksa sadece meydandan geçmekte miydi; çelişen haberler mevcut. Her halükârda, üniformasının kendisini koruyacağına güvenerek, tahrikçilere tek başına yaklaşıyor ve Derviş Mehmet ile tartışmaya başlıyor. İhtiyatsızca hareket ettiği hususunda görüş birliği var. İddiaya göre, Derviş Mehmet tarafından vuruluyor. Akabinde bir gece bekçisi Derviş Mehmet'i vuruyor ve ardından o da vuruluyor?" "BAŞI KESİLDİ HABERLERİ GERÇEK DEĞİL" "Hükümet yanlısı gazeteler, Kubilay'ın başının kesildikten sonra bir sırığa takılarak dolaştırıldığı ve fanatik dervişlerle yardakçılarının kanını içtikleri konusunda ısrar ediyor, ama bu haberlerin gerçekliğinden şüphe etmek için yeterince sebep var. Bu zaman zarfında askeri yetkililere haber veriliyor ve makineli tüfek eşliğinde bir manga jandarma olay mahalline geliyor; çıkan çatışmada dervişlerden üçü öldürülürken, biri kaçıyor?" "HALKLA HÜKÜMET ARASINDA UÇURUM VAR" Dönemin Başbakanı İsmet İnönü'nün, Menemen olayını istediği devrimleri yerleştirmek için kullandığına dikkat çeken Büyükelçi Grew, şunları kaydediyor: "Manisa, Menemen ve Balıkesir'de sıkıyönetim ilan edildi. 100'den fazla kişi divan-ı harbe verildi, bunlardan 15-20 kadarı hocaydı. Basın, ölü kahraman Kubilay'ı, halkın coşkusunu uyandırmak ve Türk gençliğine -özellikle ordu içindeki genç nesle- Cumhuriyete sadık kalması yolunda nasihatte bulunmak amacıyla kullanmıştır. Kubilay'ın deli cesaretiyle hareket etmiş olduğu yolundaki kanaatin aksine, hükümet kahramanlığı üzerinde duruyor. Şerefine mitingler tertip edildi. Yine de kamuoyu ilgisiz kalmayı sürdürüyor. Anlaşıldığı kadarıyla, bir zamanlar öğretmen olan bu genç subay hakkında bariz bir coşkuya rastlanmıyor. Buna mukabil hükümet ve ordu ziyadesiyle ilgili. Halkla hükümet arasında geniş bir uçurum var. Kaynak: www.vakit.com.tr