BIST 9.949
DOLAR 35,16
EURO 36,71
ALTIN 2.980,25
HABER /  GÜNCEL

Vakit böyle isyan etti

Vakit, kararı 'fikre vurulan darbe' olarak nitelerken,, 'ekonomik linç' uygulandığını iddia etti...

Abone ol

Vakit, kararı 'fikre vurulan darbe' olarak nitelerken,, 'ekonomik linç' uygulandığını iddia etti... İşte Vakit'in haberi... "Ekonomik linç" 312 emekli generalin bir köşe yazısını gerekçe göstererek açtığı davada gazetemizin 624 milyar lira tazminat ödemeye mahkûm edilmesine, sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra siyasiler ve yargı mensuplarından da büyük tepki geldi. Konuyu Vakit’e değerlendiren isimler, yargının verdiği kararı eleştirerek, basının susturulmaya çalışıldığını belirttiler. 312 emekli generalin bir köşe yazısını gerekçe göstererek açtığı davada gazetemizin 624 milyar lira tazminat ödemeye mahkûm edilmesine, sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra siyasiler ve yargı mensuplarından da büyük tepki geldi. Konuyu Vakit’e değerlendiren isimler, yargının verdiği kararı eleştirerek, basının susturulmaya çalışıldığını belirttiler. EMEKLİ HAKİM: YARGITAY ADİL BİR KARAR VERECEKTİR Emekli Hakim Nusret Çiçek, kararı şöyle değerlendirdi: “Vakit’in herhangi bir generale veya tüm Genelkurmay’ı hedef almaksızın yapmış olduğu bir değerlendirmeye ait yayın sebebiyle çok yüklü bir tazminata mahkûm edilmesini bir hukukçu olarak içime sindiremiyorum. Umarım ki, yanlış hesap Bağdat’tan döner misali Yargıtay’ımız bu konuda adil bir karar verecektir. Bu olayın hukuk açısından tutulacak makul hiçbir tarafı yoktur.” TORUN: GARİP KARŞILADIM TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkan Vekili AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cavit Torun, mahkemenin aldığı kararın kendisini şaşırttığını söyledi. Basın özgürlüğü, toplumun en önemli gereklerinden birisi. Basının tazminat davalarıyla susturulmaya çalışılmasını çok garip karşıladım. Hukuki süreç bitmedi. Yargıtay’a gidecektir. Yargıtay’da konunun ilgili gazete tarafından AİHM’e taşınması gerektiğini düşünüyorum.” ANİK: BU BİR İLK OLSA GEREK TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyesi Bingöl Milletvekili Abdurrahman Anik, bunun bir ilk olduğunu ifade ederek, “Böyle bir yazıdan dolayı bu kadar tazminata mahkûm ilk olsa gerek. Sonuçta emsal bir karar olacağından, benzeri bir değerlendirmede bulunan bir basın mensubunun, şahsın aynı derecede cezalandırılacağı sonucunu doğurur ki, bunun adilliği tartışılır. Örneğin, Sayın Başbakan’a ‘İmam Hatipli olmasını içime sindiremiyorum’ diyen Özok’un bu ifadesi daha ağır bir suçtur.Generallerin açtığı davadan bu karar çıktı ise, Özok’un daha ağır bir cezaya çarptırılması gerekir. Dolayısıyla basında bu ve benzeri değerlendirmelere bu kadar büyük tazminat cezası veriliyorsa ortada özgürlük diye bir şey kalmayacağı gibi medya organı da kalmaz” dedi. HIDIROĞLU: SIKINTILAR SÜRÜYOR TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Bursa Milletvekili Zafer Hıdıroğlu ise, “Basın özgür lüğü açısından Türkiye’de bazı sıkıntılar var. Biraz daha demokrasiyi içimize sindirmemiz gerekir” şeklinde konuştu. BAŞOĞLU: KÖTÜ ÖRNEK OLACAK Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu da, “Düşünce özgürlüğünün yayılmasını engelleyecek davaların haklılığına hiçbir zaman inanmadım. Kişilerin doğrudan hedef alınmadığı böyle bir davada verilen mahkûmiyet kararının Yargıtay tarafından bozulacağı umudunu taşıyorum. Fikir davalarında ilk defa böylesine yüksek bir tazminata karar verilmektedir. Bu anlayışın kökleşmesi halinde Türkiye’de yayın faaliyetini sürdürmek sadece zenginlere özgü bir hak haline dönüşecektir ki, bu anlayış demokrasi ve insan hakları ile kesinlikle bağdaştırılamaz” şeklinde değerlendirdi. Bulut: Yargıtay mutlaka bozmalı AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Ali Bulut ise; davanın, davacıların talep ettiği gibi sonuçlanmasını “eşi görülmemiş olay” olarak değerlendirdi. Bulut, şunları söyledi: “Türkiye’de yargı tarafsızlığı sorunu var. Türkiye’de yargı bağımsız, ama tarafsız değil. Burada da aslında tazminat verilebilecek eleştiri sınırlarını aşan hakarete varan bir durum mevcut değildi. Talep edilenin tamamı kadar tazminata hükmedilmesi görülmüş şey değil. Bir de, dava açanlar olaya taraf değillerdir. O bakımdan verilen kararın Yargıtay’da bozulacağı inancındayım. Aksi halde, yargının tarafsızlığına gölge düşer. Bu da hem yargıyı zedeler hem de toplumun yargıya karşı güvenini yok eder.”