BIST 9.958
DOLAR 35,20
EURO 36,72
ALTIN 2.976,87
HABER /  GÜNCEL

Vakıfbank'a yorumsuz mektup

Bir personelin Vakıfbank Genel Müdürü Ahmet Kaçar'a yazdığı mektuba sayfalarımızda yorumsuz bir şekilde yer veriyoruz.

Abone ol

Genel Müdür’e açık mektup Sayın Vakıfbank Genel Müdürü, Ahmet Kaçar, Tercüman Gazetesi’nde yayınlanan demecinizde, Vakıfbank’ta yaşanan olayların sızmasını, ‘kurumunu sevmeyen bir personel’ diye adlandırmışsınız. Vakıfbank’a yıllarını vermiş biri olarak çalışanlara yönelik bu değerlendirmenize çok alındığımı bilmenizi isterim. Bildiğiniz gibi bankamızda her yıl ücretsiz izine çıkarılan personel yılda bir kaç ay izinli olduğu halde gelip görevinin başında oldu. Bunları, ‘kurumun menfaati için yaptık’ denildi. Yıllarca mesai almadık Biz de uyduk. Yılardır mesai almadan hafta sonları dahil çalışıyoruz. 7 binden fazla insan bu özveriyle çalışırken, yöneticilerimiz ne yaptı? Bu sözlerime, ‘biz yoktuk’ gibi bir mantıkla cevap verebilirsiniz. Siz yoktunuz ama bu eziyeti yıllardır biz çekiyoruz. Geçim sıkıntısı çeken arkadaşlarımızdan bazılarının ne durumda olduklarını siz bizden iyi biliyorsunuz. Ömrünün en güzel yıllarını dolayısıyla bütün enerjisini bu banka için harcamış ve hatta istikbalini bu bankaya bağlamış memurlarınızdan birisi olarak kurumumuzu sevmeme gibi bir lüksümüz bile olamaz. Lakin isyanım büyük. Tehdit ve baskıyla ücretsiz izin dilekçelerimizin imzalatılıp, izinli olduğumuz günlerde cebimizde para olmadığı halde zorla işe çağrılıp aylarca çalıştırıldığımız günleri unutamıyorum. Hafta sonları dahil gece yarılarına kadar çalışıp mesai ücreti almadığımız gibi, yol ve yemek paramızı cebimizden ödediğimiz günleri de unutamıyorum. Her fırsatta bir aile olduğumuzu ve bankayı düzlüğe çıkarmak için çok çalışmamız gerektiğini söyleyen yöneticilerimizin, bu ailenin reisi olarak soframızdaki ekmeğimizi çalıp kendilerini kayırmış olmalarını hazmedemiyorum. Bugüne kadar gasbedilen haklarımı, istikbalimi geri istiyorum. Yıllarca zam almadan sürülme ve işten atılma gibi üstü kapalı tehditlerle çalışıp bankaya olan bağlılığından ve dürüstlüğünden hiç taviz vermemiş biri olarak soruyorum. Bir banka genel müdürünün en kritik zamanda istifa edip, bir siyasi partiden milletvekili adaylığını koymasını niçin sorgulamıyorsunuz? Bugüne kadar bankamızdan şahsi çıkarlar sağlamış olanlar ellerini kollarını sallayarak refah içerisinde yaşarken, bütün bunların faturası neden personelden çıkarılmak isteniyor? Bankamız 1954 yılında bankacılık hizmetlerinin yanı sıra vakıf eserlerini yaşatmak gibi kutsal bir amaçla kurulduğu halde zaman zaman birilerinin çirkin emellerini süslemek için kullanıldı. Şimdi lütfen siz cevap verin; Bütün bu şartlar altında, sözü edilecek olan konu, sıkıntılarını kamuoyuyla paylaşan ve tarafınızdan, ‘kurumunu sevmeyen’ personel olarak adlandırılan çalışanlar mı, yoksa personelini hiç düşünmeyen ve sevmeyen kurum yöneticileri mi? Hürmetle. Hain olmayan bir personel.