Kömürü bulan kişi olarak tarihe geçen Uzunmehmet Zonguldak'ta törenle anıldı.
Abone olGenel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı ve Türk-İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Çetin Altun, ''Taşkömürü üretiminde, geçmişten bugüne en talihsiz dönem yaşanmaktadır'' dedi.
Zonguldak'ta düzenlenen Uzunmehmet'i anma törenleri kapsamında, Zonguldak-Kozlu beldesi sahil yolundaki Uzunmehmet Anıtı'na çelenk konularak, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Altun, törende yaptığı konuşmada, 3 yıl önce yıllık 3 milyon ton üretim yapılan kentte, bu oranın yaklaşık 1 milyon 500 bin tona düştüğünü söyledi. Türkiye'nin yıllık 12 milyon ton taşkömürüne ihtiyacı olduğunu, bunun büyük kısmının da rahatlıkla havzadan karşılanabileceğini belirten Altun, şunları kaydetti: ''TTK ve müessese müdürlüğü idarecilerinin, bu önemli enerji kaynağının Türk ve bölge ekonomisine kazandırılması konusunda pek fazla mücadele ettiklerini söylemek mümkün değil. Taşkömürü üretiminde, geçmişten bugüne en talihsiz dönem yaşanmaktadır. Özel girişimcilerin de havzaya gelişlerinden bugüne kadar çivi bile çakılmadı. Bölgemizde 80 bin işsiz, yeraltında da 1 milyar tonun üzerinde kömür rezervi var. Kurumun sorunları çok büyük değil. Trilyonlarca para yatırmadan gerekli istihdamın sağlanması durumunda TTK'da üretim artırılabilir.''
TTK İş Güvenliği ve Eğitim Daire Başkanı Mesut Öztürk ise maden ocaklarının 1848'de işletmeye açılmasıyla havza tarihinin başladığını ifade ederek, ''İlimiz, Cumhuriyet tarihi süresince ülkemize her yıl aldığından fazlasını vermiştir. Şanlı geçmişi ve ülkemizin kalkınmasının itici gücünün kıvılcımını çakan Uzunmehmet'i, minnetle anıyoruz'' diye konuştu.
Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Sekreteri Rahmi Üder de sanayileşme, kalkınma ve bağımsızlığın korunabilmesi için önem taşıyan taşkömürü ve kente yönelik olumsuz politikaların sona ermesini istediklerini söyledi. Törene, Zonguldak Valisi Yavuz Erkmen, 3. Jandarma Eğitim Tugay ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Recep Onur, Belediye Başkanı Secaattin Gonca, İl Emniyet Müdürü Atilla Çınar ve bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.
UZUNMEHMET'İN ÖYKÜSÜ
Uzunmehmet ve kömürün bulunuşuyla ilgili öykü, 1820-1829 yılları arasında geçiyor. Öyküde, Uzunmehmet hikayesi şöyle anlatılıyor: ''Uzunmehmet, Ereğli'ye bağlı Kestaneci köyündendir. 1820'li yıllarda Ereğli'nin belli başlı ailelerinden olan Karamahmutzadeler sülalesinden olduğu bilinir. Uzunmehmet, askerliğini bahriye eri olarak yapmıştır. Terhis olurken kendisine, subayları tarafından kömür numunesi gösterilmiş ve memleketine dönünce siyah taşlardan araması istenmiştir. Uzunmehmet, bir gün Neyren köyü civarındaki değirmene gider. Mevsim hasat sonu olduğu için değirmen tamamen doludur. Uzunmehmet dere kenarında dolaştığı sırada siyah taşlar bulur. Bir anda askerde kendisine gösterilen siyah taş (yanan taş) aklına gelir. Bunlardan biraz toplayarak değirmende yanan ocağa atar. Taşların yandığını görünce çok sevinir. Ertesi gün aynı yere gizlice giderek daha geniş arama yapar. Bazı yerleri kazan Uzunmehmet, çuvala koyduğu kömür numunelerini İstanbul'a götürür. Padişah İkinci Mahmut, kömürün bulunuşuna çok sevinerek Uzunmehmet'i 50 altınla ödüllendirir. Böylece kömürün bulunuşu, 8 Kasım 1829 olarak tarihe geçer.
Dönemin Ereğli Ayanı Hacı İsmail Ağa, Uzunmehmet'in kömürü bulmasını hazmedemez. İstanbul'a Fen Heyeti'ne gitmek için yola çıkan Uzunmehmet'i, Leblebici Hanı'nda öldürtür.''