Gamze Özçelik'in tecavüz davasında yeni bir gelişme! Hüseyin Üzmez'e verilen şaibeli rapor Demirkol'un savunması oldu.
Abone ol Eski milli basketbolcu Gökhan Demirkol'un, oyuncu Gamze Özçelik'e tecavüz ettiği iddiasıyla yargılandığı ve Yargıtayın bozma kararı çerçevesinde yeniden başlayan davaya devam edildi.Demirkol'un avukatı Ömer Yeşilyurt, ''14 yaşındaki kız için 'sağlam' raporu veren kurulun raporunu kabul etmeyeceklerini'' söyledi.
Eski sevgilisi oyuncu Gamze Özçelik'e tecavüz ettiği iddiasıyla 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılan Gökhan Demirkol'un, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin bozma kararı çerçevesinde yeniden başlayan yargılamasına Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.
Duruşmaya, tutuksuz sanık Gökhan Demirkol avukatlarıyla birlikte katıldı. Duruşmaya katılmayan Gamze Özçelik'i de avukatı temsil etti.
Duruşmada, bir önceki duruşmada talep edilen Adli Tıp Kurumu raporunun gelmediği tespit edildi.
Gökhan Demirkol'un avukatlarından Ömer Yeşilyurt, mahkeme başkanının söz vermesi üzerine, İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu'nun, kamuoyunda çok konuşulan bir davada cinsel istismara uğrayan 14 yaşındaki kız çocuğuna ''sağlam'' raporu verdiğini hatırlatarak, ''Cinsel tacize uğrayan 14 yaşındaki bir kıza (ruhsal yönden sağlamdır) raporu veren bir kurumun raporunu tanımayacağız'' dedi.
Demirkol'un avukatlarından Rıdvan Yıldız da Özçelik'in ruh halinin bozulduğuna ilişkin bulgu olmadığını savunarak, ''Mağdurenin ruh hali bozulmadı. Evlendi, dizide oynuyor. Ruh halinin bozulduğuna yönelik hiçbir gösterge yok'' dedi.
Duruşma, İstanbul Adli Tıp Kurumundan Gamze Özçelik'in ruh sağlığıyla ilgili gönderilecek raporun beklenmesi için ertelendi.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu, 15 Temmuz 2006'da verdiği raporda, mağdure Gamze Özçelik'te ''travma sonrası stres bozukluğu denilen ağır nöroz bozukluğu tespit edildiğini'' bildirmişti.
Rapor üzerine Gökhan Demirkol, Özçelik'e tecavüz ettiği iddiasıyla 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılmış ancak Yargıtay 5. Ceza Dairesi kararı bozmuştu.
Bir önceki duruşmada ise olayın vuku bulduğu tarihle Adli Tıp Kurumunun raporu verdiği tarih arasındaki farkın davaya etkisi sorulmuş, ruhsal bozulmaya, olayın basın ve yayın yoluyla duyurulmasının, mağdureye ait başka özel nedenlerin ya da sanığın fiili dışında sair etkenlerin katkı sağlayıp sağlamadığının belirlenmesi istenmişti.