BIST 9.395
DOLAR 34,57
EURO 36,64
ALTIN 2.903,24
HABER /  GÜNCEL  /  EĞİTİM

Uzmanlardan ailelere ilk zil uyarısı

Uzmanlar, çocuğu okula yeni başlayacak aileleri duyarlı ve dikkatli olması konusunda uyarıyor.

Abone ol

Gaziantep Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Psikologu Pelin Özufacık, çocuğu okula başlayan ailelerin duyarlı ve dikkatli olması gerektiğini belirterek, “Çocuğunuza, okula başladığı için duyduğunuz mutluluğu ve gururu, samimi, cesaretlendirici ve güven veren bir şekilde aktarın. Bu evre travmatik bir sürecin ya da okul fobisinin başlangıcını oluşturabilir” uyarısında bulundu.

Psikolog Pelin Özufacık, okula başlangıcın, yalnızca çocuğun değil, anne babanın da yaşam düzeninde ve hatta tüm aile atmosferinde belirgin farklılıklar yaratacağını söyledi. Okulla birlikte aile hayatına arkadaşlar, dersler, teneffüs, ödevler, heceleme fişleri ve veli toplantıları gibi yeni kavramlar girdiğine değinen Özufacık, “İlk deneyimlerin başarılı geçmesi çocuğun psikolojisi, gelişimi ve gelecek yaşantıları açısından oldukça önemli. İlkokula başlayacak olan birçok çocuk, ‘Okul dedikleri nasıl bir yerdir?, Annem de okula gelecek mi?, Oradaki çocuklar neler yapar?, Neden okula gidiyorum?, Okulda annem olmadan tuvaletimi nasıl yapacağım?’ gibi bazı endişelere sahiptir.

Tüm bu soruların cevapları çocuğa okula başlamadan önce verilmeli ve gerekli açıklamalar yapılmalı. Aksi halde çocuk neyle karşılaşacağını bilemeyecek, yaşadığı zorluklar karşısında çözümler geliştiremeyecek. Bu travmatik bir sürecin ya da okul fobisinin başlangıcını oluşturabilir” dedi.

Anaokulu süreci yaşayan bir çocuğun ilkokula başlama serüveninin daha başarılı geçeceğini anımsatan Özufacık, ailelere çocukların sorun yaşamaması için bazı önerilerde bulundu. Çocuğun okulda neler olacağına dair sorularında net, anlaşılır açıklamalar yapılması gerektiğini kaydeden Özufacık, şunları söyledi:

“Kendi yaşadıklarımızdan ya da bildiğimiz olaylardan örnekler anlatılmalı, bu durum olağanlaştırılarak çocuk rahatlatılmalıdır. Ağlamayan, daha rahat tavırlar sergileyen başka çocuklarla kıyaslama yapılarak, onu ve yaşadıklarını önemsemiyor gibi davranılmamalıdır. O zaman çocuk kaygı ve korkusundan dolayı değersizlik, aşağılanmışlık ve yetersizlik duyguları yaşayabilir. Çocuğunuza okula başladığı için duyduğunuz mutluluğu ve gururu, samimi, cesaretlendirici ve güven veren bir şekilde aktarın.

Okulda yalnız olmayacağını ve sizin onu, okul bitiminde bekleyeceğinizi belirtin. Bu, çocuğun güvende olduğunu, ailesinin, onu yalnız bırakmadığını, okulun korkunç bir yer olmadığını hissetmesini sağlar.”
Özufacık, birçok ailenin yaptığı en büyük hatalardan birinin ilk günlerden itibaren çocuğu yoğun bir çalışma temposuna yöneltmek olduğuna dikkati çekti.

Okuldan geldikten sonra ders çalıştırma, hemen verilen ödevleri yaptırma ve bu konuda sohbetler gibi davranış biçiminin çocuğu sıkacağını ve okuldan çok uzaklaştıracağını anlatan Özufacık, “Çünkü bu yaş dönemindeki bir çocuk hala oyun çağındadır. Oyun onun için önemlidir. Yapılması gereken en sağlıklı davranış okuldan geldiğinde önce yapmak istediklerini yapmasını sağlamak, sizlerle vakit geçirmek, sonrasında belirlenen uygun saatte eğlenceli çalışma ortamları yaratmaktır. Keyifle, eğlenerek yapılan her şey kişide daha çok istek uyandırır. Özellikle söz edilen bir çocuksa başarı daha hızlı gelecektir” diye konuştu