Kötü karne karşısında sert bir tutum sergileyen veliler çocuklarda ciddi kişilik sorunlarına neden olabiliyor.
Abone olTatil kimi öğrenciyi heyecanlandırırken kimisini korkutuyor. Kötü karne karşısında sert bir tutum sergileyen veliler çocuklarda ciddi kişilik sorunlarına neden olabiliyor.
2010-2011 eğitim-öğretim yılı cuma günü sona eriyor. Tatil kimi öğrenciyi heyecanlandırırken kimisini korkutuyor. Kötü karne karşısında sert bir tutum sergileyen veliler çocuklarda ciddi kişilik sorunlarına neden olabiliyor. Eyüboğlu Kemerburgaz İlköğretim Okulu Uzman Psikolojik Danışmanı Cem Ceylan "Konuşmak için acele etmeyin, eğer sinirliyseniz sakinleşmeyi bekleyin" diyor.
2010-2011 eğitim-öğretim yılının ilk dönemi, 28 Ocak Cuma günü sona eriyor. Milyonlarca öğrenci ve binlerce öğretmen iki hafta boyunca tatil yapacak Ancak tatil haberi her çocukta sevinç duygusu yaratmıyor. Kimi karneler gurur, sevinç ve heyecan yaşatırken kimileri öfke, üzüntü ve hayal kırıklığına neden olabiliyor. Çocuklarının başarısızlıkları karşısında sert tepki gösteren ve cezalandırma yolunu seçen aileler uzun yıllar onarılamayacak hasarlara yol açabiliyor.
Eyüboğlu Kemerburgaz İlköğretim Okulu Uzman Psikolojik Danışmanı Cem Ceylan'a göre velilerin karne döneminde göz ardı etmemeleri gereken üç önemli nokta bulunuyor: "Karne sizin karneniz değil çocuğunuzun karnesidir. Bunu asla unutmamak gerekir. Karneler genel olarak çocuğunuzun akademik performansını değerlendirir, kişiliğini değil. Ailenin bir bütün olduğu ve çocukların böyle zamanlarda ebeveynlerinin desteğine ihtiyaç duydukları unutulmamalıdır."
Bazen velilerin çocuklarının karnesi ile kendi statülerinin değerlendirildiği gibi yanlış bir düşünceye kapıldıklarını söyleyen Ceylan sözlerini şöyle sürdürüyor: "Böyle düşünen velilerin karne dönemlerinde çocuklarına verdikleri tepkiler de abartılı olabilir. Ayrıca karnesinde zayıf notu olan bir öğrenci ile ilgili olarak üzerinde durulması gereken konu kişiliği olmamalıdır. O dersten başarısız olmasına neden olan akademik, sosyal ve duygusal nedenler araştırılmalıdır. Zayıfsız bir karneyle gurur duyan ebeveynlerin kırık notlarda da sorumluluğu paylaşması gerekir."
Eğer sinirliyseniz sakinleşmeyi bekleyin.
Zeki olmak iyi karne getirmeye yetmiyor. Çocuğun çalışma alışkanlıkları, ders çalışma ortamının uygun olması, sorumluluk duygusunun yerleşmesi, duygusal sorunlarının az olması da akademik başarıyı etkileyen faktörler arasında yer alıyor. Bu nedenle velilere karnedeki kırıklar için sadece çocuklarını değil kendilerini de sorgulamalarını öneren Eyüboğlu Kemerburgaz İlköğretim Okulu Uzman Psikolojik Danışmanı Ceylan diğer tavsiyelerini de şöyle sıralıyor: "Ona güvendiğinizi hissettirin ve motive edin, konuşmak için acele etmeyin, eğer sinirliyseniz sakinleşmeyi bekleyin, öncelikle başarılı olduğu dersler hakkında konuşun ve onu takdir edin. Başarısız olduğu derslerle ilgili düşüncelerini dinleyin, kendisini ifade etmesine izin verin. Daha sonra uygun bir şekilde kendi fikirlerinizi söyleyin. Tatil döneminde dinlenmesine mutlaka izin verin. Çocuğunuzla birlikte derslerini ve okuldaki sorumluluklarını aksatabilecek faktörleri belirleyin. Okul ile işbirliği yaparak, ikinci dönem için uygulayabileceği bir çalışma programı hazırlayın. Bu süreçte kendi yaklaşımlarınızı ve sorumluklarınızı da mutlaka gözden geçirin."
Ceylan'a göre karnesi kırıklarla dolu da olsa velilerin çocuklarına ilgi ve sevgi göstermekten vazgeçmemesi, başka çocuklarla kıyaslamaması, suçlayıcı ve aşağılayıcı ifadeler kullanmaması ve kendine güvenini sarsacak etiketlemelerden kaçınması gerekiyor. Ceylan, çocuğu sadece cezalandırırken değil ödüllendirirken de dikkatli davranmak gerektiğini vurguluyor. Çünkü yaş düzeyine uygun olmayan, maddi değeri yüksek hediyeler de çocuğun kişilik gelişimini olumsuz yönde etkiliyor.