BIST 9.757
DOLAR 35,22
EURO 36,79
ALTIN 2.976,29
HABER /  GÜNCEL  /  YEREL

Uzman çavuşla kavga eden Dr. Tahir Tarımer konuştu FETÖ iltisaklı iddiası meğer 15 gün önce

MUĞLA Eğitim ve Araştırma Hastanesinde uzman çavuşa saldırdığı görüntüleri ortaya çıkan doktor Tahir Tarımer, Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur'a konuştu. Tarımer, saldırı iddiaları için "Kurum evraklarını almak istedim sadece." dedi. Tarımer'in olaydan 15 gün önce FETÖ'den ifade verdiğini belirten Uğur, mağdur pozisyonu için böyle bir olaya tevessül etme ihtimalini gündeme getirdi.

Abone ol

MUĞLA Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 14 Mart gecesi yaşanan olayda Uzman Çavuş A.A.'nın hekim Tahir Tarımer'i darp ettiği iddiası kamuoyuna yansıdı. Daha sonra ortaya çıkan görüntülerde ise doktorun hastaya saldırdığı ortaya çıktı. Peki gerçekte olan biten neydi? 

Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, tartışmaların odağındaki Tarımer ile görüştü ve açıklamalarını köşesine taşıdı:

O gün ne yaşandı?
"Kendisine ilk önce "Olayı sizin ağzınızdan dinlemek istiyorum, sorularımı sonra yönelteceğim" dedim. Anlattı:

"Olay çok basit aslında. Hasta gece 11.30 sıralarında geldi. Daha önce birkaç hastaneye gidip muayene olmuş, tahlil yaptırmış. Ona Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gitmesini söylemişler. Burası son basamak hastane. Hasta gergin olabilir, bunu kabul ederiz her zaman. Biz de her gelen hastaya bakmaya çalışıyoruz. Anlattı derdini. Sivil giyimliydi, ben onun asker olduğunu bilmiyordum. Birkaç hastanede testlerini yaptırmış, ona ultrason çektirmesi gerektiğini bildirmişler. Israrla ultrason istedi. Bizde de o saatte ultrason yapacak kimse yoktu. Kan testlerini görelim, tomografi yaparız, daha net sonuç elde ederiz. Ve bu yüzden muayene etmek istedim. Çünkü bir şey atlamayalım istiyoruz. Kabul etmedi ve gideceğini söyledi. Tamamen ultrasona odaklanmıştı. Çünkü öyle demişler ona. Bağırış çağırış başladı aramızda. Dediğim gibi asker olduğunu söylemedi. Asker olduğunu söyleyenleri ikiletmiyorum ben. Ne isterse oldurmaya çalışıyorum. Konuşma normal seyrinden çıktı. Bana ‘Bütün doktorlar aynı b.ksunuz. Aldığınız paralar zehir zıkkım olsun’ dedi ve bizim hastane evrakları da elindeydi. İstedim vermedi. Çünkü o evraklar bizim üzerimize kayıtlı. Bu yüzden ceza alan arkadaşlarımız var. Girişte her hastaya kayıt açılıyor ve bizim kurumun evrakı. Kapıya yöneldi gitmek için. Ben de arkasından gittim, evrakı almak için müdahale ettim. Yere düştük. Boğazıma sarıldı, gözlüğüm kırıldı. Darp raporu aldım. Şikâyet ettim ve ardından hastaneden ayrıldım. Sonra olanlardan haberim yok."

"Videoyu izlemedim"
-Tahir Bey, siz önce “Bana saldırdı, darbetti” dediniz ve rapor aldınız, şikâyet ettiniz. Ama sonra görüntüler ortaya çıktı. Orada sizin Uzman Çavuş Aladağlı’ya saldırdığınız görülmekte.

-"Dediğim gibi ben kurum evraklarını almak istedim sadece."

-Peki, siz görüntüleri izlediniz mi?

-"Hayır, izlemedim, bana ulaşmadı."

-Nasıl olur, tüm medyada var, telefonunuzdan izleyebilirsiniz.

-"Görüntünün tamamını görmedim. Kesik mi montajlı mı bilmiyorum. Sesler yok. Tamamını izleyemedim."

-Tahir Bey, siz evrakı almak istediğinizi ifade ediyorsunuz ama görüntüler bize başka bir şey söylüyor. Saldıran sizsiniz. Şimdi "Başka türlü davranabilirdim" diye aklınızdan geçiriyor musunuz?

-"Evet, olabilirdi. Örneğin oradaki güvenlik görevlisine söyleyebilirdim. Ama dediğim gibi evrak üzerime zimmetli. Korktum. Ne yapabilirim ki. Hasta da evrakı yere attı."

-Tutanak düzenleyebilirdiniz misal, oradaki görevlilerin tanıklığıyla ve bu hadise de hiç yaşanmayabilirdi.

-"Bu olabilirdi evet. Bu hasta dosyayı teslim etmedi diye oldu. Bilmediğim için. Korkuyla evrakıma sahip çıktım. Tutanakla bu işi sonuca bağlardım. Korktum açıkçası, üzerime zimmetli."

"İpin ucu kaçtı"
-Bu olayın ardından sizin başka videolarınız da ortaya çıktı. Bir öfke kontrol probleminizin olduğu anlaşılıyor. Hastalara sürekli bağırıyorsunuz. Bunun sebebi nedir?

-"O videolardakiler hekimle hasta arasında şeylerdi. Eski olaylar. İyi yönetilmesi gerekirdi. Zaten adli mercilere intikal etti. Hepsinin incelemeleri yapılıyor. Konuşmak istemiyorum bunun üzerinde."

-Sizin bu müdahalenizden sonra Uzman Çavuş Aladağlı çok dramatik olaylar yaşadı. Beyaz kod alarmı verdiğiniz için bir süre gözaltına alındı, ama orada apandisit krizi geçirdi. Tekrar Eğitim ve Araştırma Hastanesine getirildi ve apandisit ameliyatı oldu. Taburcu edilirken de koridorda dizili arkadaşlarınız onu alkışlarla protesto etti. Sizin içinde bulunduğunuz olay tüm bunların yaşanmasına sebep oldu, ne diyorsunuz?

-"Alkışlarla protesto konusunda benim bilgim yok. Ben yaşadıklarımı biliyorum. Kimse karışmasın. Ben hiçbir slogan olmasın, sendika, oda filan hiçbir kuruluş karışmasın istedim. Doktorlar katılsın sadece. Ama ipin ucu kaçtı, uçtu gitti. Keşke bunlar olmasaydı, ben çok utandım dedim. Bu iş mecrasından çıktı. İki kurum arasında bir çatışmaya dönsün istemem. Hepimiz aynı devlet terbiyesinden geçtik."

-Tahir Bey, babanız İlhan Tarımer’in FETÖ iltisakı suçlaması nedeniyle bir süre görevinden uzaklaştırıldığı ve iade edildiği ortaya çıktı. Sizin de FETÖ iltisakınıza dair meseleler oldu mu?

-"Ben konuşmak istemiyorum bu konularda. Şunu söylemek isterim, insanız, hata yapabiliriz. TTB ile ilişkilendirmek çok rahatsız edici."

"Acaba" dedirten soru
Bu konuşma sonrasında Tahir Bey'den telefonu Üniversite Genel Sekreter Yardımcısı Haşim Koç aldı ve bir itibar suikastı yapıldığını, olayı TTB ve hekim ya da sağlık sendikalarından uzakta tutmaya çalıştıklarını, onların teklif ettikleri hukuki ve avukat yardımı taleplerini bile geri çevirdiklerini söyledi. Haşim Koç, “Bu bir adli olay. Kurumlar yıpranmasın. Biz TTB gibi kurumlarla anılmak istemiyoruz. Üzerine mal bulmuş mağribi gibi atladılar. Hepimiz yıprandık. Tahir 28 yaşında bir delikanlı. Hatası da olabilir bir şey demiyorum. Ama hadiseyi soğukkanlılıkla bir yerde tutmak istiyoruz ve yalnızca adli süreç devam etsin istiyoruz" dedi.

Tahir Tarımer ile konuşmamız bu. Bazı sorularımı cevaplamak istemedi. Özellikle de FETÖ iltisakı sorumu. Dünkü Takvim gazetesine göre Tarımer'in "FETÖ/PDY Terör Örgütüne Üye Olma" suçundan 4 Mart 2022 tarihinde TEM Şube Müdürlüğü'nde ifadesi alınmıştı. Adli kayıtlara göre Dr. Tarımer, FETÖ’nün iftar yemeklerine ve toplantılarına katılmış, sorumlu düzeyde faaliyet gösteren şahıslarla irtibat ve ilişkide bulunmuş ve örgüt evlerinde kalmıştı. Hakkındaki iddialar arasında kendisinin 2011-2014 yılları arasında FETÖ’nün Ankara yapılanması içerisinde sorumlu düzeyde faaliyet gösterdiği de var. 2021 yılında FETÖ soruşturmaları kapsamında gözaltına alınan çok sayıda örgüt mensubunun ifade ve teşhis tutanaklarında "Örgüte para topladığı" iddialarıyla ismi geçmiş.

Dr. Tahir Tarımer’in TEM şubede ifadeye çağrıldığı tarih 4 Mart 2022. Yani bu konuştuğumuz olaydan 15 gün önce. İnsan "Acaba Dr. Tahir Tarımer hakkındaki soruşturmanın derinleşmesi endişesiyle böyle bir olaya tevessül edip mağdur pozisyonu edinmeye mi çalıştı?" diye düşünmeden edemiyor. Bilemiyorum, belki de çok acayip bir tesadüftür. Ama babasının ve kendisinin yanı sıra kardeşi Mehmet Levent Yılmaz’ın da yakalanan bir FETÖ'cünün ifadesinde geçmesi tesadüfün ötesine geçmekte.