Önceleri Uzan Ailesinin hakkında 2 Binden fazla dava açtığını ve çoğundan da beraat ettiğini belirten Fatih Altaylı, Cem Uzan'ın düştüğü duruma ‘Etme bulma dünyasıR
Abone olHürriyet Gazetesi yazarı Fatih Altaylı Buna adalet denir Cem Uzan isimli yazısında, geçmişte Uzan Ailesinin kendisiyle uğraştığını anlattı. Altaylı, Uzanların kendisinin düştüğü duruma adeta sevinircesine şükür ediyor....
CEM Uzan’ın İmar Bankası soygunuyla ilişkisi en sonunda ‘kanıtlanabilir’ hale gelmiş olmalı ki, polis tarafından gözaltına alındı.
Görüntülere bakınca, ‘Etme bulma dünyası’ diye düşündüm.
Uzan Grubu ile ilgili yazılarımdan dolayı, çoğu şimdi kaçak durumda olan bu aile tarafından hakkımda 2 binin üzerinde dava açılmıştı. (2 bini aşkınından da beraat ettim. Bazıları hálá sürüyor.)
Her dosya için mahkemeye gidip ifade veriyordum. Her mahkemeye gidişim ciddi bir ‘işkence’ gibiydi. Uzanlar’ın gazete ve televizyonlarından onlarca muhabir Şişli Adliyesi’nin kapısına yığılıyor, girip çıkarken, otomobile binerken sürekli görüntü alıyordu.
Bu arada kamera pilleri ile sağıma soluma vuruluyor, abuk sabuk sorular sorularak aşağılanmaya çalışılıyordum.
Bütün ‘terbiye özürlü’ sorularına, ‘Türkiye’yi soyup soğana çeviren bir çeteyle ilgili yazılarımdan dolayı ifade vermeye geldim’ diye yanıt veriyordum.
Bir gün bir kameraman, kamerasını enseme indirince canım yandı. Dönüp ters ters baktım. Çocuk utandı. ‘Fatih Abi kusura bakma. Biz de buraya gelme meraklısı değiliz; ama ne yapalım’ dedi.
Sırtına vurdum. ‘Tamam tamam, önemli değil’ dedim.
Zaman geçti ve benim haklılığım ortaya çıktı.
Ve dün ekranda Cem Uzan’ı görünce, o günler aklıma geldi.
Bu kez Cem Uzan’ın karşısında aynı kameralar vardı. Ama o benim gibi bir soygunu haber veren yazılarından dolayı değil, soygunun suç ortaklarından biri olduğu iddiasıyla kameraların hedefi olmuştu.
Görüntüleri izledim ve ‘Allahım çok büyüksün’ dedim.
Bu gibilerin ‘ipliğini pazara çıkarmak’ uğruna daha binlerce kez mahkeme kapılarına gitmeye hazırım.
Çünkü ben şerefli bir nedenle orada oluyorum.
HÜRRİYETİM