Genç Parti lideri Cem Uzan, önceki akşam Flash TV'de Cevizkabuğu programında Hulki Cevizoğlu'nun konuğuydu. Uzan, yakında çok zengin olacağını iddia etti, nasıl mı?
Abone olÇukurova ve Kepez, AİHM'e gidecek. 2 şirketin hesabında milyar doların üstünde bir para birikti. Davayı kazanacağım ve çok daha zengin olacağım. Devlet bu parayı nasıl ödeyecek? Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, önceki akşam Flash TV'de yayınlanan Cevizkabuğu programında Hulki Cevizoğlu'nun konuğuydu. Çiftlik baskınlarından gizli kameralara, askerlik durumundan ruh haline kadar hemen her konuda konuşan Uzan, rahat tavırlarıyla dikkat çekti. İşte çarpıcı açıklamaları... Yakında 1 milyar dolarım olacak: Çok yakında çok daha zengin olacağım. Çünkü Çukurova ve Kepez, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidecek. Bu iki şirketin hesabında 1 milyar doların üstünde bir para birikti. Dava devam ettiği için bana bu parayla iade edilecekler. İnsan Hakları Mahkemesi, kimleri sorumlu tutarsa onlardan alacağım parayı. Bu davaları kazanacağımdan yüzde 100 eminim. Devlet bu parayı nasıl ödeyecek? TMSF'ye son teklif: TMSF'ye 9 kez teklif verdim. Son olarak belli bir nakit ödemeyi önerdik. 200 milyon dolar peşin ödenecek, gerisi taksitlendirilecek. Ama yanlış anlaşılmasın. Benim bu kadar param yok. "Anlaşmayı tüm detaylarıyla hazırlayacağız, daha sonra bana 60 ya da 90 gün süre vereceksiniz. Ben de bu sürede uluslararası piyasadan ya da içeriden bu parayı borç bulmaya çalışacağım. Parayı bulunca anlaşma yürürlüğe girecek" dedim. Pazartesi günü teklifimizi kabul edip etmeyeceklerini göreceğiz. Çiftliğe kapının düğmesine basıp girdik Bütün belgelerde çiflik, Cem ve Hakan Uzan'a ait olarak geçiyor. Zilliyeti bizim. Pamukova'ya gittiğinizde sorsanız "Bu kimin çiftliği?" diye herkes Uzan'ın der. El konsa da orası benim mülkümdür. Ben de bayramı orada geçirmek istiyordum. Sorun çıkabileceğini biliyordum. Yoksa eşim ve çocuklarımla giderdim. Pamukova'ya normal şartlarda da gittiğimde kırsal alanda, yanımda bir silah bulundururum. Ne olur ne olmaz diye o gün de silah götürdüm. Kapıya geldiğimizde, şoför uzaktan kumandanın düğmesine bastığında kapı açıldı. Biz de içeri girdik. Beni oradaki korumalar konuk etti. Hepsi benim arkadaşım, çalışanım. Yanımda 2 avukatım vardı. Gece orada kaldık. Sabah uyandırıldık "Jandarma geldi" diye. Kapıya gittim, "Buyrun içeri girin, yukarıda bekleyin" dedim. Jandarma girmedi. 1 milyon euro'luk Mercedes'imi TMSF Başkanı kullanıyor: Şirkete el koydukları zaman araçları götüreceklerini söylediler. O zaman arkadaşlarımız "Zırhlı Mercedes'i alırsanız Cem Bey'in can güvenliği tehlikeye girer" diye itiraz etti. Ben Mercedes'i kullanmaya devam ettim. Ta ki Ağustosta bir düğüne gidene kadar. Ertesi gün gazete manşetlerinde "Saltanat devam ediyor" haberleri çıktı. Bunun üzerine hemen Mali Şube geldi. Birkaç gün sonra TMSF Başkanı Ahmet Ertürk "Mercedes'i kamuoyu baskısı ile geri almak zorunda kaldık" dedi. Ben de "Tahsilat yapmaya çalışıyorsunuz ancak bu aracı 260 milyara satışa çıkarıyorsunuz. Bu araç 1 milyon euro" dedim. Onun üzerine satıştan çektiler. Şimdi Mercedes'i Ahmet Bey kendisi kullanmaya çalışıyor. İmar Bankası'nın zararı: Belli bir medya grubunun tazyikiyle oluşturulan "hortumlama" lafının geçerli olmadığını söylüyorum. İmar Bankası için 7.5 katrilyon zimmet var deniyor. Yargılanan yöneticiler mahkemeye bu rakamın zarar olduğu söylediler. Mahkemenin araştırması sonucu bunun banka zararı olduğu belirlendi. Maliye'nin incelemesinde de "5 katrilyona yakın bir rakamı mudiye faiz olarak ödedin, vergisini ödemedin" deniyor. 7.5 katrilyonun 5 katrilyonunun vatandaşa faiz olarak ödendiğini Maliye söylüyor. İmar Bankası da devlet bankalarının verdiği oranlarda faiz vermiş. Maliye müfettişlerinin hazırladığı 5 bin sayfalık bir rapor var. 3 katrilyon civarında da bir kur farkı var. Bu zarar zimmet gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. VATAN'ın notu: Cem Uzan meseleyi saptırıyor. Zimmet başka, bankanın zararı başka, gizlenen mevduat başka, ödenmeyen vergi başka şeyler. İmar Bankası'nda 7.5 katrilyonluk mevduatın gizlendiği ortada. Saklanan bu mevduata 5 katrilyon faiz ödenmesi normal. İmar Bankası, mevduat faizi elde eden her mudiden Gelir Vergisi ve stopaj kesintisi yaptı, yani devlete ödemek üzere vergi tahsil etti. Mevduatı gizlediği için, vergileri de devlete öde(ye)mediler. Dolasıyısıyla en az 700 trilyonluk vergi Uzanlar'da kaldı. * Uzanlar kayıtları gizlediği için henüz bankanın devir bilançosu çıkmadı. TMSF'ye devredilen bankaların devir bilançosu çıktığında, oluşan zarar bankanın eski hakim ortaklarından isteniyor. * Zimmet ise bankanın eski hakim ortaklarının, bankadan kullandıkları kredilerin yasal limiti aşan kısımları. İmar Bankası'nın toplam kredilerinin tamamına yakın bölümünü Uzan Grubu'nun kullandığı biliniyor. Askerliğimi yüzde 100 doğru yaptım: Ben askerliğimi 1986'da yüzde 100 doğru olarak yaptım. İki ay askerdim. 10 günlük oturma ve çalışma müsadesiyle nasıl bedelli yapabilirim. Ben komutanın, cumhurbaşkanın oğlu olsam bile bu torpili kimse yapmaz. Benim için de müsait bir zaman değildi o zaman, ilk eşim hamileydi. Bilgi edinme kanunu çerçevesinde belgeleri istedik. Benim pasaportun 27 sayfası eksik. Suudi Arabistan'dan kayıtlar getirdik. 83-85 yılları arasında çalıştığımı, askerlikten sonra da gidip çalıştığımı belgeledim. Ayın 16'sında duruşmam var. Mahkemeyi kaybedersem sınava girmem gerekiyor. Ama ben davayı kazanacağıma inanıyorum. Evde bulunan Telsim kartları: Ağustos ayında başlayan haciz sırasında Telsim'de bazı suistimaller ortaya çıktı. Bir kısım kartlar depolardan çalındı. Bu konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduk. Bazı kişiler yakalandı. Bu karmaşa ortamında genel müdürle konuştum, benim evime, depoya koymaya karar verdik. Değerlerini bilmiyorum. Bunlar kayıtlı mallardı. VATAN'ın notu: Telsim, 5020 sayılı kanun uyarınca mülkiyeti TMSF'ye geçen bir şirket. Uzan'ın evinde bulunan kartlar da Telsim'in yani devletin malı. Uzan "Evet, benim evimdeydi" diyor. Oysa yapması gereken bu kartları Telsim'e teslim etmekti.