Genç Parti lideriCem Uzan, hükümetin açıkladığı ekonomik paketin, tezkerinin oylama sonucuna göre hazırlandığını iddia etti.
Abone olGenç Parti lideriCem Uzan, hükümetin açıkladığı ekonomik paketin, tezkerinin oylama sonucuna göre hazırlandığını kabul etmenin büyük bir saflık olacağını belirterek, açıklanan paketin, hükümet ile IMF arasında süren 2-2.5 aylık görüşmelerin sonucunda hazırlandığını öne sürdü. Hükümetin, Türk insanını kandırdığını ifade eden Uzan, "Siz bu milleti savaşa sokmak için mi varsınız? Dün seçim meydanlarında Türkiye'yi kalkındıracağız diye söz verirken, savaş pazarlığından gelecek paralara mı güvendiniz?" dedi. Uzan, bugün Genç Parti Genel Merkezi'nde bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda yaptığı konuşmasında hükümeti ağır bir dille eleştiren Uzan, açıklanan ekonomik paketin, tezkerinin oylama sonucuna göre hazırlandığını kabul etmenin büyük bir saflık olacağını bildirdi. "Tezkere oylamasının sonucu cumartesi akşamı alındı, ekonomik program pazartesi açıklandı. Yani bu paket, 24 saatt mi hazırlandı?" diyen Uzan, "Bu, ekonomik önlemler adı altında hazırlanan paket, hükümet ile IMF arasında 2-2.5 ay süren görüşmelerin sonucunda hazırlanan bir pakettir. Kimse kimseyi kandırmasın" diye görüş bildirdi. Hükümetin izlediği birçok politikanın IMF tarafından balirlendiğinin altını çizen Uzan, "Hükümet, Türkiye'nin istihdamının yüzde 45'ini sırtlayan tarımı öldürmüştür. Hükümet bunu tek başına yapmamıştır. Hükümete bunu yaptıran IMF'dir. IMF, Türkiye'nin üreten bir toplum olmasının önündeki en büyük engeldir. Türkiye'nin ithalat harcamalarına bakın, 55 milyar dolar. Ne ithal ediyor Türkiye? türkiye, ihtiyaç malzemelerini ithal ediyor. Çünkü kendisi üretemiyor. Üretse pahalıya mal ediyor. Türkiye'nin, öncelikle IMF'den kurtulması gerekmektedir. 'Bu kadar borcumuz var. Adamları yok kabul edemeyiz' deniyor. Doğru. Borcu ödemeyeceğiz diyen yok. İlk olarak, yeni borç almayacaksınız. İkinci olarak da işinize karıştırmayacaksınız. Alacaklı olarak bir kenarda bekleyecek, zamanı geldiğinde parasını alacak. Bu ekonomik bağımlılık, Türkiye'yi öyle bir kıskaç içine almış ki, koskoca Türkiye Cumhuriyeti'nin başındakiler, 'Barışın da bir maliyeti var' diyecek duruma gelmişlerdir". SAVAŞ PAZARLIĞINDAN GELECEK PARALAR İDDİASI AK Parti'li bir yetkilinin, 'Tezkereyi geçirmeyi bir daha deneyeceğiz. Ancak kaybedersek bu partimizin sonu olur' ifadesini kullandığını kaydeden Uzan, "Bu sözlerin tercümesi şöyle: 'Biz Türkiye'yi savaşa sokamazsak, bu bizim sonumuz olur'. Siz, bu milleti savaşa sokmak için mi varsınız?" şeklinde konuştu. Uzan konuşmasının son bölümünde şunları söyledi: "Dün seçim meydanlarında, 'Ekonomik olarak Türkiye'yi kalkındıracağız' diye söz verirken, nara atarken, Amerika ile savaş pazarlığından gelecek paralara mı güvendiniz de millete umut verdiniz? Maalesef 58. Hükümetin de tıpkı 57. Hükümet gibi IMF'nin tutsağı olduğunu ve yarın kurulacak olan 59. Hükümetin de farklı olmayacağını kabul etmek zorundayız." Uzan daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, 'Milletvekili transfer etmeyi düşünüyor musunuz? sorusunu Uzan, "Partimize katılmak isteyen, geçmişi temiz olan herkese kapımız açıktır" diye yanıtladı. 'İktidar olsaydınız, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumda neler yapardınız?' sorusu üzerine Uzan, "Türkiye'nin menfeatleri için herşeyi yapardık. Tek bir şeyi yapmazdık, tetikçilik pazarlığı yapmazdık" dedi. Meclis'teki muhalefeti nasıl bulduğu sorulduğunda Uzan, CHP'nin kendi seçmeninin söz konos partiyi eleştirdiğini, kendisinin bu konuda eleştiri yapmasına gerek olmadığını söyledi. Uzan, Irak'taki gelişmelerle ilgil bir başka soru üzerine de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gelişmeler doğrultusunda, bölgede bir kuvvet bulundurulması gerektiğine inanıyorsa, TBMM'nin de bunu kabul etmesi gerektiğini vurguladı. Uzan, Kuzey Irak'ta Türk bayrağı yakılması konusunun da fazla bütülmemesi gerektiğini dile getirerek, "Birkaç 'zirzobun' yaptığı her harekete devletler tepki göstermezler. Bunların töleransla karşılanması gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu. Uzan, İngiltere Prensi Charles'la ilgili bir vakfa yüklü bir bağış yaptığı yönündeki iddialar üzerine de Prens Charles ile dostluğunun doğru olduğunu, bunun dışındaki iddiaların özel ilişkileri içerdiğini, kimseyi ilgilendirmediğini ve devam etmekte olan yargı sürecini etkilemek istemediği için bu konuda konuşmayacağını belirtti.