Günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline gelen uzaktan kumandaların insanları tembelleştirip hareketsizleştirdiğine dikkat çekildi.
Abone olBu hareketsizliğin pek çok hastalığa adeta davetiye çıkardığını belirten İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, “Uzaktan kumandaların neden olduğu hareketsizlik, özellikle yaşlı insanlar için önemli bir tehlikeyi, akciğer embolisi tehlikesini de beraberinde getiriyor” dedi. Prof. Dr. Ahmet Küçükusta, “insan yaşamına giren ve neredeyse onsuz yapılamayan aletlerin başında uzaktan kumandaların geldiğini” belirterek, bazı evlerin garaj kapısının onunla açıp kapandığını, televizyon, müzik seti, klima gibi birçok ev aletinin de uzaktan kumandalarla kullanıldığını” söyledi. Uzaktan kumanda aletlerinin insanları tembelleştirip, hareketlerini azalttığını vurgulayan Prof. Dr. Küçükusta, sözlerini şöyle sürdürdü: “Uzaktan kumandalarla oturduğumuz yerden birçok iş yapmak iyi hoş da, bu hareketsizlik pek çok hastalığa adeta davetiye çıkarıyor. Uzaktan kumandaların neden olduğu hareketsizlik, özellikle yaşlı insanlar için önemli bir tehlikeyi, akciğer embolisi tehlikesini de beraberinde getiriyor. Akciğer embolisi, yaşlılarda ölüm nedenlerinin başında gelen bir hastalıktır. Özellikle ani yaşlı ölümlerinin pek çoğundan akciğer embolisi sorumludur. Akciğer embolisi, akciğer damarlarının bir kan pıhtısıyla tıkanmasına bağlı olarak gelişen bir tablodur. Pıhtının kaynağı, çoğu zaman bacakların derin toplardamarlarıdır.” Bacak toplardamarlarında pıhtı oluşumuna neden olan 3 önemli faktörün, kanın damarlarda birikmesi, damar duvarının zedelenmesi ve kanın koyulaşması olduğunu ifade eden Prof. Dr. Küçükusta, uzun süre hareket etmeden oturmanın kan akımının yavaşlamasına ve kanın bacak toplardamarlarında birikmesine neden olduğunu bildirdi. Akciğer embolisi tehlikesi Prof. Dr. Küçükusta, “Hareketleri zaten azalmış olan yaşlılarda uzaktan kumandalar, önemli bir hareketsizlik nedenidir. Hem uzun süreli oturmak, hem de bacakların sarkıtılması, toplardamarlardaki kan akımını yavaşlatarak pıhtı oluşumuna zemin hazırlar. Bacak damarlarında oluşan pıhtılar buradan koparak akciğer damarlarını tıkarlar ve ‘akciğer embolisi’ adı verilen hastalığa neden olurlar” dedi. “ŞİŞMANLAR VE GEBELER İÇİN DE RİSKLİ” İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, yaşlıların yanı sıra şişmanlar, gebeler, doğum kontrol hapı kullananlar, sigara tiryakileri, varisleri bulunanlar, kalp hastaları ve yakın zaman önce ameliyat geçirmiş kişilerde pıhtı oluşma riskinin çok daha yüksek olduğuna işaret etti. Akciğer embolisinin acil bir durum olduğunu ve hemen teşhisinin yapılıp tedavi edilmezse ölüme yol açabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Küçükusta, tedavinin heparin (kanı sulandıran ve yeni pıhtı oluşumunu önleyen) veya trombolitik (pıhtı eriten) ilaçlarla yapıldığını söyledi. “HAREKET PEK ÇOK RAHATSIZLIĞIN İLACI” Prof. Dr. Küçükusta, hareket etmenin, kalp hastalıklarından akciğer hastalıklarına, sindirim şikayetlerinden hipertansiyona, damar sertliğinden şeker hastalığına kadar pek çok rahatsızlığın başta gelen ilacı olduğunu dile getirerek, birçok araştırmanın düzenli spor ve egzersiz yapan kişilerde kanserlerin bile az görüldüğünü gösterdiğini kaydetti. Her yaştan insanın sağlıklı olabilmek için spor ve egzersiz yapması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Küçükusta, pıhtı oluşumu bakımından risk altında olan kişilerin uymaları gerekenleri şöyle sıraladı: Uzaktan kumandayı mümkün olduğunca az kullanın. Tüm işlerinizi kendiniz yapın. Düzenli olarak yürüyüş ve egzersiz yapın. Oturduğunuz zaman bacaklarınızı sarkıtmayın, yükseğe koyun. Bacaklarınıza kan dolaşımını artırıcı egzersizler uygulayın. Çok sıkı çoraplar ve jartiyer kullanmayın. Hareketsiz olarak uzun süre ayakta kalmayın. Bol sıvı alın. Sigara, alkol ve kafeinli içeceklerden uzak durun.