Sars virüsü nedeniyle Çin’de yaşayan Türkler, evlerine hapsolduklarını, işlerinin olumsuz etkilendiğini söylüyor.
Abone olÇin’in güneyinde ortaya çıktıktan sonra 25’ten fazla ülkeye yayılıp yüzlerce kişinin ölümüne yol açan SARS’ın anavatanında yaşayan Türklerin hayatı zehir oldu. Tecrit altında yaşadıklarını söyleyen Türkler, eş ve çocuklarını Türkiye’ye geri göndermeye başladı. Evlerine hapsolan, yiyecek stoku yapan, iş toplantılarını video konferans yöntemiyle gerçekleştiren Türkler, maskesiz ve eldivensiz dolaşmıyor. ‘Toplantılar bitiyor' Hong Kong’daki ENKA’nın Genel Müdürü Naz Türer, yarısı Çinlilerden oluşan 75 kişilik personeliyle SARS’a karşı özel önlemler geliştirdiğini anlattı. Tüm iş gezilerini yasaklayan Türer, çalışmaların ofisten yürütüldüğünü belirterek, şöyle dedi: "Personel, zorunlu olmadıkça asla dışarı çıkmıyor. Dışarıdan gelen olursa, kapıdan içeri girmeden maske ve eldiven takmasını istiyoruz. Dışarıdan yemek yemiyoruz ve asla kalabalık ortamlara girmiyoruz. Dışardan yersek de Türk restoranından ısmarlıyoruz. Toplantılarımızı iptal ettik. Canlı video konferans yöntemini kullanıyoruz. İş bağlantılarımız çok olumsuz etkilendi." ‘Ailem dönüyor' Altı yılı aşkın süredir Pekin’de yaşayan eski ticaret müsteşarı ve işadamı Levent Güvenç de ofis haline getirdiği evinde SARS’tan korunmaya çalışıyor. Zorunlu olmadıkça dışarı çıkmayan ve kimseyle temas etmemeye çalışan Güvenç, paraya bile dokunmuyor. Sık sık ellerini özel ilaçlarla yıkayan Güvenç, SARS nedeniyle bir arkadaşını kaybedince maskesiz dolaşmaz olmuş. Eşi Emine ve 12 yaşındaki kızı Meriç’i Türkiye’ye geri gönderen işadamı Nazım Topçu ise, "olağanüstü hijyen tedbirleri" uyguladıklarını anlattı. Asansörü hayatlarından çıkardıklarını kaydeden Topçu, "Son görülen SARS vakasında, hastanın bindiği asansördeki düğmeye daha önce başka bir SARS’lı dokunmuş. Evime artık yürüyerek çıkıyorum" dedi.