Yapılan araştırmalara göre, geceleri horlayan ve obstrüktif uyku apnesi yaşayan kişilerin kansere yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu gösteriyor. Horlama, hava yolunun tıkanması, boğaz yapısının genişlemesi ya da kasların gevşemesi nedeniyle oluşur. Çeşitli tedavi yöntemleri bulunur.
Abone olAvrupa Solunum Derneği Uluslararası Kongresi'nde yapılan araştırmaya göre, obstrüktif uyku apnesi yaşayan insanların kanser riski artıyor. Araştırmaya göre, horlayan kişilerde kanser riski daha yüksek olabilir.
Horlama neden olur?
Neredeyse tüm insanlar hayatlarının bir döneminde horlama sorunuyla karşı karşıya kalabiliyor. Horlama her ne kadar uyku apnesi belirtileri arasında görülse de uyku apnesinden farklı bir rahatsızlıktır. Horlama sorunu solunumu etkilemesi ve kaliteli bir uykuya engel olması nedeniyle kişinin gün içinde halsiz kalmasına neden olur.
Yüksek sesli bir horlama kişinin hem kendi uykusunun hem de çevresindeki kişilerin uyku kalitesini önemli bir derecede etkilemektedir.
Horlamanın altında birçok neden yatıyor olabilir. Çeşitli rahatsızlıklar horlamaya neden olur. Genellikle horlama burun, ağız ve boğaz yapısının yanı sıra yaşam tarzı alışkanlıklarına da bağlı olarak gelişebilir. Kesik kesik başlayan horlama birden kesilip devam ediyorsa bu altta yatan hastalıklara bağlı gelişebilir. Bunun dışında kişi, gün içindeki yorgunluğuna da bağlı olarak horlayabilir.
Horlamanın tedavisi
Her horlamanın tipi tedavi edilemez. Ancak horlamanın altında yatan nedenlere bağlı olarak çeşitli tedavi seçenekleri vardır. Genellikle horlamanın altında yatan tıbbi bir neden yoksa kişinin hayat tarzında yapacağı değişiklikler, horlamanın ortadan kalmasına veya azalmasına yardımcı olacaktır.
Kan pıhtısı riski artıyor
İsveç'te 62 bin 811 hastadan alınan verileri inceleyen bir araştırmada, şiddetli hormalası olan kişilerin damarlarında kan pıhtısı geliştirme riskinin yüksek olduğu bulundu.
Araştırmacılar hastaları iki gruba ayırdı. Bir grup, bozukluğu olan ve kanser teşhisi konan 2 bin 93 hastadan oluşuyordu. Kontrol grubunda da bozukluk vardı ancak kanser riski yoktu.
Çalışma, hastaların uyurken yaşadıkları solunum bozukluklarının sayısını ölçtü ve derecelendirdi. Ayrıca, kandaki oksijen seviyelerinin her saat en az 10 saniye boyunca kaç kez düştüğüne baktılar.
Bulgulara göre kanser hastalarında daha fazla uyku kesintisi ve daha şiddetli obstrüktif apne görüldü.
Ancak araştırmacılar, bu araştırmanın kesin olmadığını ve obstrüktif uyku apnesinin kansere neden olduğunu kanıtlayamadığını, sadece uyku apnesiyle birlikte egzersiz yapmamak, kötü beslenmek, sigara ve alkol almak gibi yaşam tarzı alışkanlıklarının kanser riskini artırabileceğini belirttiler.
ÖNCEKİ HABERLER
