Şiddetli horluyor, uykudayken boğulur gibi oluyor ve erkenden uyusanız bile sabah yorgun kalkıyorsanız uyku apneniz olabilir.
Abone olKulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Yusuf Can, hayati tehlike taşıyan uyku apnesi sorununu anlatıyor.
“İnsan ömrünün yaklaşık üçte birinin uykuyla geçmesi gerekir. Uyku, organizmanın yavaşlamasının yanı sıra kendi içinde evreleri olan bir süreçtir. Öğrenilen bilgilerin ayıklanıp depolandığı da bir süreçtir. Kişiden kişiye değişse de yetişkin kişinin günlük uyku gereksinimi 7-8 saattir. Her insanın uykusu zaman zaman bozulabilir. Bu normal bir durumdur. Ruhsal sıkıntılar ve bedensel hastalıklar uykunun süresi ile düzenini geçici olarak bozabilir. Ancak horlama ve uyku apnesi uykunun kalitesini ve düzenini ciddi oranda bozan önemli bir rahatsızlıktır. ”
UYKU APNESİ VE HORLAMANIN NEDENLERİ
“Uyku apnesi, gece aniden duran solunumun yanı sıra gürültülü horlama, sabahları yorgun uyanma, uykusuzluk, baş ağrısı, yüksek tansiyon, aşırı-hızlı kilo alma, uykuda aşırı terleme, sık idrara çıkma, cinsel fonksiyon bozuklukları ve kalp yetmezliği gibi çok ciddi sorunlara neden olmaktadır. Bu nedenle acil tedavi edilmesi gereken çok önemli bir hastalıktır. Üst solunum yollarındaki rahatsızlıklar, aşırı kilo, kısa ve kalın boyun, burun gibi solunum yollarındaki anatomik bozukluklar ve bazen kullanılan ilaçlar uyku apnesine neden olabilmektedir.”
UYKU APNESİ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
“Hastaya özel durumlar nedeniyle cerrahi teknik uygulanamadığı durumda ilaç tedavisi uygulanabilir. Uyku apnesi olan hastalarda özellikle REM uykusunda oluşan negatif basınç üst solunum yollarının çökmesine yol açar. Cerrahiye alternatif uyku apnesi tedavisi olan CPAP cihazı ile üst solunum yollarının açık tutulması sağlanır. Ağız içi ya da burun apareyleri kullanılabilir. "
Uyku apnesinde kullanılan cerrahi tedavileri ise şöyle anlatıyor Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Yusuf Can, şöyle devam etti:
“Öncelikle üst solunum yollarında daralmalara neden olan sorunlar varsa bunlar tedavi edilmelidir. Burunda et ya da kemik varsa ameliyatla düzletilebilir. Damak ya da küçük dildeki sarkmalar da yine ameliyatla düzeltilebilir. Damak veya küçük dile uygulanabilecek ameliyatlar klasik cerrahi yöntemler ile yapılabileceği gibi radyofrekans yöntemiyle de yapılabilir. Radyofrekans ve klasik cerrahi kombinasyonu ile son yıllarda oldukça başarılı sonuçlar alınmaktadır. Radyofrekans burundaki et büyümelerini küçültmek için de kullanılır. Yumuşak damağa, dil köküne ve küçük dilin üst kısmına radyofrekans uygulanabilir. Bu yolla hem hacim küçülmesi sağlanır hem de bu bölgelerde tonus artışı ve gerginlik sağlanır. Sonuç olarak horlama ve tıkayıcı uyku apnesi ciddiye alınması gereken bir sağlık problemidir, doğru tedaviyle hastanın hayati riski ortadan kaldırılır ve yaşam kalitesi artırılır.”