Antalya'ya gelen turistler yıllarca, sürüngenleri toplayıp yurtdışındaki üniversitelere sattığı ortaya çıktı!
Abone olAntalya'ya gelen turistler, Türkiye'den topladıkları hayvan örneklerini yurtdışına kaçırarak tatillerini bedava getirdikleri ortaya çıktı! Bu konuda gerekli girişimlerin yapılması için her iki bakanlığında uyarıldığını söyleyer Prof. Dr. Mehmet Öz, bu sorunun acilen çözüme kavuşturulmasını istedi.
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Öz, bazı turistlerin Antalya'daki tatilleri sırasında amfibik ve sürüngen türlerden örnekleri yurtdışına kaçırdığını ve üniversitelere sattığını ileri sürdü.
Akdeniz Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından düzenlenen ''Antalya Bölgesi Yaban Hayatı'' konulu seminer, Olbia Salonu'nda yapıldı.
Seminerde konuşan AÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Öz, Türkiye'deki 32 amfibik türün 13'ünün, 11 kaplumbağa türünün 6'sının, 68 kertenkele türünün 17'sinin, 55 yılan türünün de 15'inin Antalya'da yaşam alanı bulunduğuna dikkati çekti.
TATİLLERİNİ BELEŞE GETİREN TURİSTLER!
Antalya'nın sahip olduğu sürüngen ve amfibik tür zenginliğiyle bazı kötü amaçlı kişilerce de ziyaret edildiğine dikkati çeken Mehmet Öz, Antalya'ya tatile gelen bu kişilerin, buradan sürüngen ve amfibik tür örneklerini yurtdışına kaçırdıklarını bildirdi.
Son olarak yurtdışına çıkarılmak üzere 100 semenderin gümrükte ihbar üzerine yakalandığını anlatan Mehmet Öz, şöyle konuştu:
''Bazı yabancılar buraya tatil için geliyorlar. Bir yandan tatil yapıp bir yandan da hayvan örnekleri topluyorlar. Sonra bu türleri yurtdışındaki üniversitelere, tanesi 100 avrodan satıyorlar. Yani tatil masraflarını bu şekilde çıkarıyorlar. Bu konunun önlenmesi için İçişleri ve Dışişleri Bakanlığına başvuruda bulunduk ve gümrük kadrolarında biyolog kadrosu oluşturulmasını istedik. Henüz gümrüklerde böyle bir birim oluşturulmadığı için biyolojik zenginliklerimiz yurtdışına kaçırılıyor.''
ANADOLU'NUN TÜR ZENGİNLİĞİ
AÜ Manavgat Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Ali Erdoğan da, Anadolu'nun yüzde 60'ından fazlasının bin metrenin üzerinde, yüzde 30'unun 500-1000 metre arasında, yüzde 10'unu da 500 metrenin altında olduğunu anlattı.
Bu çeşitli yüksekliklere sahip coğrafi koşulların yaban hayatını da zenginleştirdiğine değinen Erdoğan, dünyadaki 6 bin memeli türünden 170'inin Türkiye topraklarında yaşadığını kaydetti.
Erdoğan, bu türlerden 64'ünün tehlike altında olduğuna işaret ederek, ''Örneğin milattan önce 51 yılında Antalya'nın kuzeyindeki dağlardan Roma'ya gönderilen ve gladyatör dövüşlerinde kullanılan Anadolu parsı, artık bölgemizde yaşamıyor. Manavgat'taki Taşağıl ormanlarında yaşayan karacalar, avcılar tarafından yok edilmiş. Bölgemizde turaç, toy, çakal, su samuru ve alageyik gibi türler ise tükenme aşamasında'' dedi.
Antalya'nın koruma alanı bakımından da Türkiye'nin önde gelen illerinden biri olduğunu belirten Erdoğan, Türkiye'deki 40 milli parkın 4'ünün, 31 tabiat koruma alanının 3'ünün, 30 tabiat parkının 4'ünün, 81 yaban hayatı geliştirme sahasının ise 8'inin Antalya'da bulunduğuna söyledi.
YIRTICILARA ÖRNEK OLSUN DİYE ÇARMIHA GERMİŞLER
Bilinçsiz avcılık, kimyasallar, yapılaşma gibi nedenlerle kuşların neslinin hızla tükendiğini belirten Erdoğan, Elmalı ilçesine bağlı Kasaba beldesinde bir kuşun çarmıha gerilmiş fotoğrafını göstererek, şöyle konuştu:
''Katliam derecesinde av söz konusu. Elmalı'da inceleme gezisine gittiğimizde yolun kenarında ağaca çarmıha gerilmiş bir yırtıcı gördük. Oradaki vatandaşlara 'Niye yaptınız?' diye sorduğumuzda, 'Kümes hayvanlarına zarar veren diğer yırtıcı kuşlara ibret olsun diye yaptık' dediler. Ülkemizde korunan alanlara konulan uyarı levhaları da silahlar için hedef tahtası olarak kullanılıyor.''