MERSİN Silifke'de öldürdüğü üvey annesinin başını kesip bahçe kapısına asan genç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Cani genç, duruşmada "ABD'de FBI ve CIA ajanı olarak çalıştım" dedi.
Abone olMERSİN'nin Silifke ilçesinde bıçaklayarak öldürdüğü üvey annesi Durdu Taş'ın (45) başını poşete koyup bahçe kapısına asan Çağatay Taş (24), 'canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Silifke ilçesinde 2016 yılında üvey annesi Durdu Taş’ı öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan Çağatay Taş hakkında Silifke 1. Ağır Ceza Mahkemesinde ''canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme'' suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Duruşmalarda akıl sağlığının yerinde olmadığını öne süren sanık, "Ben suçsuz yere yatıyorum, ABD'de FBI ve CIA ajanı olarak çalıştım. ABD'de limon hırsızlığı yaptım. Kimseyi öldürmedim. Beraatimi istiyorum.'' ifadelerini kullandı.
Adli Tıp Kurumu: Cezai ehliyeti var
Mahkeme heyeti de sanığın akıl sağlığının yerinde olmadığı iddiası üzerine Adana'daki Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinden rapor aldırılmasına karar verdi. Hastaneden alınan raporda sanığın akıl sağlığının yerinde olmadığı belirtildi, Adli Tıp Kurumu Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesinden aldırılan raporda ise sanığın cezai ehliyetinin bulunduğu belirtildi.
Söz konusu rapor üzerine mahkeme heyeti, sanık Çağatay Taş’ı ''canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.
Sanık avukatı ise Adana Bölge Adliye Mahkemesine başvurarak karara itiraz etti.
"FBI ve CIA Ajanı" iddiasını yineledi
İtirazın ardından dosyaya bakan Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, yerel mahkemedeki yargılama sırasında sanık hakkında akıl sağlığı yönünden çelişkili iki ayrı rapor tanzim edildiğini belirterek, bu çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan rapor alınmasına karar verdi.
Çağatay Taş için Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu doktorları tarafından hazırlanıp mahkemeye sunulan raporda, ''Sanığın kurumumuzda yapılan muayenesi sonucunda cezai sorumluluğunu müessir ve kişide şuur ve hareket serbestisini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı ve zeka geriliği saptanmamıştır.'' tespitine yer verildi.
Mahkeme dosyasına eklenen raporda ayrıca sanıkla ilgili şu değerlendirmeler yapıldı:
''Sanığın suçu işlediği sırada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını idrak etme ve bu fiil ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak boyutta bir akli arızanın içinde olduğuna delalet edecek herhangi bir tıbbi bulgu ve belgeye de rastlanmadığı, bu duruma göre Çağatay Taş'ın bulunduğu suça karşı cezai sorumluluğunun tam olduğu oy birliği ile mütalaa olunur.''
Mahkeme heyeti de karar duruşmasında sanık Çağatay Taş'a hastane raporunu tekrar okuyarak son savunmasını sordu.
Savunmasında birbirinden tutarsız cümleler söyleyen sanık, "Ben ABD'de FBI ve CIA ajanı olarak çalıştım ve ABD'de limon hırsızlığı yaptım." dedi. Cumhuriyet savcısı ise esas hakkındaki mütalaasında sanığın cezai ehliyetinin tam olduğu tespiti dikkate alınarak ''canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme’’ suçundan cezalandırılmasını istedi.
Mahkeme heyeti, sanık Çağatay Taş'a ''canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme'' suçundan yeniden ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.
ÖNCEKİ HABERLER
