BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 35,99
ALTIN 3.002,58
HABER /  GÜNCEL

Utanılacak bir şey yok Apo beni çağırdı

Solun önemli isminden canlı yayında bomba itiraflar geldi. Meğer Öcalan onu Suriye'ye davet etmiş.

Abone ol

GAZETECİLER.COM - BugünTV’de Erkam Tufan ile Analiz’e konuk olan Birikim dergisi yayın yönetmeni Ömer Laçiner önemli açıklamalarda bulundu.

Muhsin Yazıcıoğlu ile olan akrabalığını anlatan Laçiner, 12 Eylül sonrasında askeri cuntaya karşı mücadele kararı alan sol örgütler ile PKK'nın ittifakını ve Abdullah Öcalan ile yaşadığı diyalogları da paylaştı.

Muhalif sol kesimleri sert şekilde eleştiren Laçiner, darbe sonrası Almanya'da mülteci olarak yaşadığı dönemde Öcalan'ın kendisini Suriye'ye davet ettiğini açıkladı.
 
ÖDP, EDP BENİM İÇİN TARİHİN GERİSİNDE KALMIŞTIR

ÖDP’sinden EDP’sine şu anda parti olarak örgütlenmiş kim varsa bunlar geleneksel sol yada sosyalist  anlayışı temsil ediyor benim için tarihin gerisinde kaldı onlar ÖDP’de dahil. Söylüyorum da bunları yani bunların geniş izahlarını yaptım. Bu tanımlamanın kendisine itiraz ediyorlarsa, edebilirler benim fikrim değişecek değil. Daha rafine şeklini anlatırlar hep paylaşma üzerine işte onu paylaştırırız bunu paylaştırırız. İşçilere sizi sömürüyorlar falan oradan gaza getirmeler falan. Ben diyorum ki işçileri gündeme getirecekseniz, niye bir makine parçası olduklarını sorgulayın önce asıl buna isyan etsinler.

ÖCALAN İKNA ETMEK İÇİN BENİ SURİYE'YE ÇAĞIRDI

Yakinen olmasa da Öcalan’ı tanıyorum evet 80’li yıllardan bir tanışıklığımız var. O Suriyedeydi ben Almanyadaydım. Bunu anlatmakta beyis yok utanılacak bir şeyde yok söylerim ben yani başka insanları ilzam edecek şeyler söylemem hele cevap veremeyecek insanlar hakkında. Abdullah Öcalan hakkında konuşmamda onun cevap verebilecek durumda olması zaten cevap verecek bir şeyde olmayacakta.

NİYE AVRUPA'YA KAÇTI?

Şimdi şöyle oldu 1982’de Avrupa’ya çıktım, kaçtım yani öyle diyelim orada bir faşizim’e karşı bir topluluk vardı yani oradaki sol örgütler 12 Eylül rejimine karşı böyle bir, ortak güçlerini birleştirmişler adı da faşizme karşı birleşik halk cephesi mi neydi. Burada PKK da vardı, Devrimci Yol da vardı, aşağı yukarı üç-beş sol örgüt vardı. Tabi bunların militan güçleri de Suriye’de. İşte bu topluluk kendi aralarında konuşmuşlar, işte hepimiz güçlerimizi birleştirip Türkiye’de rejime karşı bir gerilla savaşı yapalım. Bunun hazırlıkları yapılıyor, kamplarda insanlar yetiştiriliyor bilmem ne. Kamplar Suriye’de Beka Vadisinde bilmem nerede.

Orada gerilla yetiştirilecek Türkiye’ye getirilecek ve bu iş bitirilecek. Bunun içinde sizde varsınız yani?

Yani ben bunları gördüm ve insanlara bu işin sakat iş olduğunu bunun yapılmaması gerektiğini düşündüm. Ben 1980’lerle alakalı bir analiz yaptığımda bu şekilde bir hareketin sonuç vermeyeceğini ve zararlı olabileceğini söylüyordum. Orada da ben beraber olduğum insanlara bunun dağılması gerektiğini gerilla falan işlerine girilmemesi gerektiğini, mücadelenin başka yollarla yapılması gerektiğini söyledim.

ÖCALAN'IN DAVETİNE İCABET ETMEDİM

Dolayısıyla benimde bu konuda muhalif tavrımı bildiği için beni ikna etmek için birkaç kere konuşuldu. Bende kendilerinin de yanlış yaptığını falan söyledim aracı insanlar aracılığıyla tabi. O da bir geldiğinde tanışalım falan dedi. Bende hayır dedim Suriye falanda zaten hoşlaştığım şeyler değil zaten sonuçta ben tartışılacak bir şey söylemiyorum, kesin bir şey söylüyorum. Bu davete icabet etmedim. Daha önceden bir tanışıklığımız yok.

PKK BANA ANTİPATİK GELİRDİ

Sol görüşlerin PKK’nın birbirini tanıdığı belliydi sonuçta ama o zamanlarda PKK bana antipatik gelirdi zaten 1979’lara kadar insanlar tarihleri bilmeden konuşuyorlar, 1979’lara PKK o bölgede kendisine rakip Türk ve Kürt sol gruplardan insanlar öldürdü. O zamana kadar askere tek bir kurşun attığı yoktur. Hep kendine rakip Türk solundan Kürt solundan insanları öldürdü. Onun içinde kimse onlarla ilişki kurmuyordu. Oradaki gruplarda zaten PKK’nın yanlış yaptığını empoze etmeye çalışıyorlardı. Daha sonra kısmen bir özeleştiri yaptı fakat daha sonra bu özeleştiri üzerinde durmadı çünkü PKK.

12 EYLÜL EN BÜYÜK İHANET

Tabi ki bu 12 Eylül’ün yaptığı en büyük ihanettir. Hem Mamak’ta özellikle Diyarbakır Cezaevinde yaptıklarıyla bu adamlar Türkiye’ye yaptıkları en büyük ihaneti yapmışlardır. O zulüm şuanda Kürtlerin haklı olarak zihnindedir. Kimse bunu unutmamalı insanlara ağır hakaretler edildi. Ağır işkenceler yapıldı insanlık dışı işler yapıldı.Yani bugün mensupları basın da bilir bunu bu uygulamayı yapan insanları. Yani kalkıpta işte efendim bunu Kenan Evren yaptı falan diye hafife almamak lazım. Diyarbakır Hapishanesin de asker olanlar orada astsubay olanlar kumandanlar v.s. bunların hepsi bu işlerden sorumlular. İnsanlık önünde bu adamların hepsi suçludurlar.