48 ilde eş zamanlı operasyonlar düzenlendi. Kontör çetesi her kesimden insanları işte böyle kandırmış..
Abone olEmniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığının koordinesinde Şanlıurfa merkezli 48 ilde düzenlenen operasyonda ortaya çıkartılan kontör dolandırıcılığı şebekesinin, dar gelirli vatandaşları kampanyadan para vaadi, hakim, savcı, öğretim üyesi gibi kişileri ise terör örgütü Ergenekon ve PKK soruşturmaları tehdidiyle dolandırdıkları belirtildi.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, kendilerini emniyet mensubu olarak tanıtan dolandırıcılık şebekesinin üyeleri, vatandaşlarla yaptıkları görüşmeleri Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesindeki ''çağrı merkezi'' gibi kullanılan evlerde gerçekleştiriyordu.
Zanlılar günlük olarak sonu ''00'' ile biten herhangi bir numaradan başlayarak sırasıyla birer rakam yükselterek arama gerçekleştiriyor. Buna kendi aralarında ''sulama'' diyen çete üyeleri, telefondaki kişinin kontör yüklemeyi kabul etmesini de ''hasat'' olarak tabir ediyor.
''Açık hat'' diye tabir edilen, başkaları adına bilgisi olmadan çıkartılan hatları kullanan şebeke üyelerinden 40 binin üzerinde bu şekilde SIM kart ele geçirildi. Operasyonda, Şanlıurfa'daki sadece bir cep telefonu bayisinden 6 bin açık hat bulundu.
Gündemi yakından takip eden zanlılar, vatandaşları gündemdeki konularla kandırmaya çalışıyor.
BALYOZ VE ERGENEKON'U KULLANDILAR
Görüşme sırasında inandırıcı olması için telefondan duyulacak şekilde telsiz sesini de kullanan şebeke üyeleri, dar gelirli vatandaşlara karşı, ünlü bir şarkıcının reklamlarında oynadığı firmanın kampanyasını kullanarak, mağdurlardan kazandıkları parayı alabilmek için verdikleri telefon numarasına kontör yüklemesini istiyorlar. Kontör dolandırıcıları, kültür ve gelir seviyesi yüksek kişileri ise son günlerde Ergenekon terör örgütü ve ''Balyoz Planı''nı kullanarak dolandırıyor.
Şebeke üyelerinin dolandırdığı kişiler arasında sadece eğitim seviyesi düşük vatandaşlar bulunmuyor.
ÜST DÜZEY BİR KOMUTANI DA DOLANDIRDILAR
Hakim, savcı, asker, öğretim üyesi, iş adamı, doktor ve mühendisleri de ikna kabiliyetleriyle telefonda kandırarak dolandıran zanlılar, geçen aylarda üst düzey bir komutanı da Ergenekon soruşturması kapsamında aradıklarını belirterek görüştü.
Bu kişiyle yaklaşık bir saat telefonda görüşen zanlılar, soruşturmanın gerçekleştirilmesi için 2 bin kontör yüklemesini istedi. Zanlıların isteklerini kabul eden komutanın daha sonradan dolandırıldığını fark ettiği öğrenildi.
Zanlıların söz konusu komutanın numarasını bilerek mi aradıkları araştırılıyor.
''BEN SENİ KANDIRAMAM''
Kimsenin gelir durumunu düşünmeden cebindeki son paraya kadar dolandırmaya çalışan zanlılar, bir mühendisi ise kandırmaktan son andan vazgeçti.
Şebekeye yeni katıldığı düşünülen zanlı, bir kişiye, diğer tüm mağdurlarda olduğu gibi önce bir soruşturma kapsamında aradıklarını anlatarak, ondan kendisiyle ilgili bilgiler almaya başladı.
Bu sırada, mesleğini soran zanlı, sakin, net ifadelerle kendisiyle konuşan kişinin mühendis olduğunu söylemesi üzerine, ''Abi sen şimdi okuyup mühendis olmuş adamsın. Ben seni kandıramam'' diyerek telefonu kapattı.
Zanlılar, normal şartlarda kendilerinin dolandırıcı olduğunu anlayan vatandaşlara küfür ederek, ''İstediğin yere git şikayetçi ol'' deyip telefonu kapatıyor.
YAKALANMAMAK İÇİN ARALARINDA NASIL KONUŞUYORLARDI?
[PAGE]
HAYVAN İSİMLERİYLE LAKAP KULLANIYORLAR
Zanlılar, telefonda görüşürken teknik takibe yakalanmamak için birbirlerine ''At, ejderha, yılan, piton, aslan, kaplan'' gibi lakaplar takarak konuşuyor.
Bir defasında zanlılardan biri, ''Ağabey ben Ahmet'' diyerek aradığı İstanbul'da kontörleri toplayıp paraya çeviren çete yöneticisi tarafından tanınmadı. Şebeke liderlerinden bu kişi, ''Hangi Ahmet, lakabın ne?'' deyip, lakabını öğrenmesiyle görüşmeyi devam ettirdi.
Hangi lakabın kime ait olduğunun belirlenmesinde sıkıntı yaşayan polis ekipleri, fiziki takiple kimlikleri belirledi. Örneğin, ''Aslan ve Ejderha''nın buluşmasını takip eden ekipler, bunları görüntüleyerek kimliklerini daha sonra belirledi.
Telefonda görüşmeler yapan Şanlıurfa'da yaşayan zanlılar prim usulü çalışıp, günde dolandırdıkları kişi sayısına göre gelir elde ediyor. Buna karşın şebeke yöneticileri geliri ortak bölüşerek, daha yüksek gelir sağlayıp, lüks bir hayat yaşıyor.
Özellikle İstanbul'daki çete lideri ve adamlarının, lüks düşkünü olduğu, son model pahalı araçların yanı sıra değerli gayrimenkullere sahip oldukları tespit edildi.
Şebeke üyeleri ortalama günde 20 bin, ayda ise 1 milyon liraya kadar vatandaşları dolandırıyor.
Zanlıların, tek seferde en çok İstanbul'dan 150 bin, Adana'dan da 120 bin liralık kontör aldıkları belirtildi.
DAR GELİRLİLERİ BİNLERCE LİRA DOLANDIRDILAR
Şebekenin kapıcı, temizlikçi, dul veya yaşlı kadın ile düşük maaş alan memurları da binlerce lira dolandırdıkları belirlendi.
Evlere temizliğe giderek günlüğü 40 liraya çalışan M.P. (35) de dolandırılan mağdurlar arasında yer alıyor.
Telefonunu 24 saat süresince açık tutan M.P. bir yakınının ''dolandırılmış olabilirsin'' uyarısı üzerine durumun farkına vardı.
Bir tekstil fabrikasında çalışan F.K. (32) ise dolandırıcıların istediği kontörleri yetiştirebilmek için ailesindeki tüm kredi kartlarını kullandı.
Dolandırıldığının farkına vardığında artık ''borç batağında'' olan F.K, dolandırıcılara kontör yetiştirebilmek için 12 bin TL'lik harcama yaptı.
Şebekenin bir diğer mağduru, kocası öldükten sonra tek başına yaşayan emekli E.F. (75) ise maaşı aldığı gün dolandırıcıların tuzağına düştü. Cebindeki son paraya kadar tüm maaşını kaptıran E.F, ısrarla kontör göndermeye devam etmesini isteyen zanlılara olumsuz yanıt verince hakaretle karşılaştı.