BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46

Üst akıl Recep Tayyip Erdoğan!

Dünden beri takip ettiğim kronik AK Parti düşmanları MHP'yi yerden yere vuruyor!

Eğri oturup doğru konuşalım. Bugüne kadar Meclis Başkanlığı seçimi, partilere oy veren seçmenler için hiç önemli olmadı.

Ama bu kez mesele bir hesaplaşmaya dönüştü!

Birileri yüzde 60'lık bloktan bahsedip, "Helal olsun beraber nasıl da salladık" deyince işin rengi değişmeye başladı. Hele hele birileri AK Parti'ye seçimlerden sonra ikinci yenilgiyi tattırmak için ellerini ovuşturunca iş şirazesinden çıktı.

Dünden beri takip ettiğim kronik AK Parti düşmanları MHP'yi yerden yere vuruyor!

Neymiş efendim...

MHP AK Parti'nin koltuk değneği olmuşmuş! Son turda oy kullanmayarak AK Parti'ye büyük iyilik yapmışmış!

Önce şunun adını net olarak koyalım...

MHP AK Parti'ye iyilik falan yapmadı. Sadece PKK'nın siyasi kanadı olmaktan vazgeçmeyeceğini gösteren HDP'ye destek vermedi, o kadar! Bir başka deyişle, "Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır" inancının gereğini yerine getirdi.

Günlerdir izliyoruz..

Milleti aptal, kendilerini deha sanan zevat, "Bahçeli halkın oylarıyla Meclis'e gelen HDP'ye neden mesafe koyuyor. Halk onları Meclis'e sokmuşsa, Bahçeli'nin onlarla koalisyon kurması demokrasinin, milli iradenin gereğidir" diye feveran ediyor.

HDP, "Seni başkan yaptırmayacağız" dediğinde sandalyelerin üzerine fırlayıp alkışlayacaksınız. Demirtaş, "AK Parti ile gizli veya açık koalisyon görüşmemiz olmadı ve asla olmayacak" dediğinde "Helal olsun be" diye sevineceksiniz.  Ama MHP aynı şeyleri HDP için söyleyince "Vay efendim demokraside bu olmaz" diyeceksiniz!

Demokrasi ve milli irade anlayışınız AK Parti karşısındaki partilerin oy toplamı kadar işliyor yani öyle mi?

Madem o kadar akıllısınız...

Kemal Kılıçdaroğlu'na, "Cumhurbaşkanlığı için Ekmeleddin beyi öneren CHP Meclis Başkanlığı için neden aynı isme oy vermedi?" diye sorsanıza... O dönemde "Bozkurt işareti" dahi yapan Kılıçdaroğlu'na bunu sormak işinize gelmiyor mu tüylü bamyalar?

İtiraf edin!

Bahçeli ve ekibi CHP'nin adayı Deniz Baykal'a destek verse, Kemal Kılıçdaroğlu'na koltuk değneği olsa şu an gıkınız çıkmayacaktı!

Kabul edin ki Erdoğan hepinizden daha "üst akıl" ve ona, bir kez daha yenildiniz! Seçimden hemen sonra Baykal'la başbaşa görüşmesi niyeymiş şimdi anladınız mı?

Geçici Meclis Başkanlığı'ndan ziyade Baykal'ın aklına Meclis Başkanlığı için aday olması fikrini sokan "Üst akıl" Erdoğan'dır.

Eğer CHP'nin içinden Baykal yerine başkası aday olsaydı, iş üçüncü turda AK Parti'nin aleyhine dönecekti. İsmet Yılmaz ve Ekmeleddin İhsanoğlu dördüncü turda yarışır, HDP'nin de vereceği destekle Ekmeleddin Bey Meclis Başkanı olurdu.

CHP istemeye istemeye Baykal'a oy vermek zorunda kaldı!

Çünkü kendi partisinden oy alamayan Baykal kazan kaldırıp CHP'nin içinde bir parçalanmaya neden olacaktı. Partiden Baykal'la beraber istifa edecek olan vekiller AK Parti ile koalisyon ortağı olacaktı!

Kılıçdaroğlu yüzde 60'lık blok üzerinden tehditler savururken, ona buna başbakanlık teklif ederken, eline iki ucu şeyli değnek tutuşturulduğunu sonradan anladı!

Bir başka deyişle, "AK Parti'yi nasıl da salladık" diyen 200 bilmem kaç kişilik CHP- HDP ortaklığını 80 kişilik MHP'ye beşikteki bebeler gibi sallandırdı!

Adam yıllardır, "Bunlara 3 koyun teslim edin, kaybedip geri dönerler. Üç çürük yumurtadan bir sağlam yumurta çıkmaz" deyip duruyordu. Vallahi hiç haksız değilmiş.

Bir fiske attı, sizin yüzde 60'lık blok tuzla buz oldu. "Yenildi" dediğiniz, "köşeye sıkıştı" diye alay ettiğiniz "yalnız adam" bunu yaptı ha! Hem de "Anayasal sınırlarda kalarak" yaptı, hatırlatırım.

Sahi aklıma gelmişken, CHP ve HDP'ye şu soruyu sormanın zamanı geldi sanırım.

4 eski Bakanın yolsuzluk yaptığı konusunu seçim malzemesi olarak tepe tepe kullandınız. Seçim meydanlarında hesap soracağınızı söyleyip duruyordunuz. Hatta Bahçeli seçimden sonra bile bu yolsuzlukların hesabını soracağını söyleyerek size açık çek veriyor.

Bahsi edilen bakanlar şu anda milletvekili değil ve hepsinin dokunulmazlığı kalktı. E Meclis deseniz,  çoğunluk sizin elinizde. Hemen bir komisyon kurup eski bakanları Yüce Divan'a göndermek artık çok kolay...

Hani bu durum sizin kırmızı çizgilerinizdi? Niye harekete geçmiyorsunuz? Harekete geçecek yerleriniz mi ağırıyor yoksa?

Sakın gözünüz koalisyonda olduğu için olmasın?!

Dipnot: Basit bir Meclis Başkanlığı seçimini dahi istikrarsızlık nedeniyle ne kadar büyük güçlüklerle seçebildik. Yaşadığımız bu süreç, bunlarla kurulacak koalisyonun ülkeye getireceği istikrarsızlığı görmek adına çok iyi bir emsal oldu.

8 Haziran tarihinden beri "Hazırlanın! Erken seçime gidiyoruz" demem boşuna değil kardeşim, anlamıyor musunuz?