Üst akıl Recep Tayyip Erdoğan!
Dünden beri takip ettiğim kronik AK Parti düşmanları MHP'yi yerden yere vuruyor!
Eğri oturup doğru konuşalım. Bugüne kadar Meclis Başkanlığı
seçimi, partilere oy veren seçmenler için hiç önemli olmadı.
Ama bu kez mesele bir hesaplaşmaya dönüştü!
Birileri yüzde 60'lık bloktan bahsedip, "Helal olsun
beraber nasıl da salladık" deyince işin rengi değişmeye
başladı. Hele hele birileri AK Parti'ye seçimlerden sonra ikinci
yenilgiyi tattırmak için ellerini ovuşturunca iş şirazesinden
çıktı.
Dünden beri takip ettiğim kronik AK Parti düşmanları MHP'yi yerden
yere vuruyor!
Neymiş efendim...
MHP AK Parti'nin koltuk değneği olmuşmuş! Son turda oy
kullanmayarak AK Parti'ye büyük iyilik yapmışmış!
Önce şunun adını net olarak koyalım...
MHP AK Parti'ye iyilik falan yapmadı. Sadece PKK'nın siyasi kanadı
olmaktan vazgeçmeyeceğini gösteren HDP'ye destek vermedi, o kadar!
Bir başka deyişle, "Söz konusu vatansa, gerisi
teferruattır" inancının gereğini yerine getirdi.
Günlerdir izliyoruz..
Milleti aptal, kendilerini deha sanan zevat, "Bahçeli
halkın oylarıyla Meclis'e gelen HDP'ye neden mesafe koyuyor. Halk
onları Meclis'e sokmuşsa, Bahçeli'nin onlarla koalisyon kurması
demokrasinin, milli iradenin gereğidir" diye feveran
ediyor.
HDP, "Seni başkan yaptırmayacağız" dediğinde
sandalyelerin üzerine fırlayıp alkışlayacaksınız. Demirtaş,
"AK Parti ile gizli veya açık koalisyon görüşmemiz olmadı
ve asla olmayacak" dediğinde "Helal olsun
be" diye sevineceksiniz. Ama MHP aynı şeyleri HDP
için söyleyince "Vay efendim demokraside bu olmaz"
diyeceksiniz!
Demokrasi ve milli irade anlayışınız AK Parti karşısındaki
partilerin oy toplamı kadar işliyor yani öyle mi?
Madem o kadar akıllısınız...
Kemal Kılıçdaroğlu'na, "Cumhurbaşkanlığı için Ekmeleddin
beyi öneren CHP Meclis Başkanlığı için neden aynı isme oy
vermedi?" diye sorsanıza... O dönemde "Bozkurt
işareti" dahi yapan Kılıçdaroğlu'na bunu sormak işinize
gelmiyor mu tüylü bamyalar?
İtiraf edin!
Bahçeli ve ekibi CHP'nin adayı Deniz Baykal'a destek verse, Kemal
Kılıçdaroğlu'na koltuk değneği olsa şu an gıkınız çıkmayacaktı!
Kabul edin ki Erdoğan hepinizden daha "üst akıl"
ve ona, bir kez daha yenildiniz! Seçimden hemen sonra Baykal'la
başbaşa görüşmesi niyeymiş şimdi anladınız mı?
Geçici Meclis Başkanlığı'ndan ziyade Baykal'ın aklına Meclis
Başkanlığı için aday olması fikrini sokan "Üst
akıl" Erdoğan'dır.
Eğer CHP'nin içinden Baykal yerine başkası aday olsaydı, iş üçüncü
turda AK Parti'nin aleyhine dönecekti. İsmet Yılmaz ve Ekmeleddin
İhsanoğlu dördüncü turda yarışır, HDP'nin de vereceği destekle
Ekmeleddin Bey Meclis Başkanı olurdu.
CHP istemeye istemeye Baykal'a oy vermek zorunda kaldı!
Çünkü kendi partisinden oy alamayan Baykal kazan kaldırıp CHP'nin
içinde bir parçalanmaya neden olacaktı. Partiden Baykal'la beraber
istifa edecek olan vekiller AK Parti ile koalisyon ortağı
olacaktı!
Kılıçdaroğlu yüzde 60'lık blok üzerinden tehditler savururken, ona
buna başbakanlık teklif ederken, eline iki ucu şeyli değnek
tutuşturulduğunu sonradan anladı!
Bir başka deyişle, "AK Parti'yi nasıl da salladık"
diyen 200 bilmem kaç kişilik CHP- HDP ortaklığını 80 kişilik MHP'ye
beşikteki bebeler gibi sallandırdı!
Adam yıllardır, "Bunlara 3 koyun teslim edin, kaybedip geri
dönerler. Üç çürük yumurtadan bir sağlam yumurta çıkmaz"
deyip duruyordu. Vallahi hiç haksız değilmiş.
Bir fiske attı, sizin yüzde 60'lık blok tuzla buz oldu.
"Yenildi" dediğiniz, "köşeye
sıkıştı" diye alay ettiğiniz "yalnız
adam" bunu yaptı ha! Hem de "Anayasal sınırlarda
kalarak" yaptı, hatırlatırım.
Sahi aklıma gelmişken, CHP ve HDP'ye şu soruyu sormanın zamanı
geldi sanırım.
4 eski Bakanın yolsuzluk yaptığı konusunu seçim malzemesi olarak
tepe tepe kullandınız. Seçim meydanlarında hesap soracağınızı
söyleyip duruyordunuz. Hatta Bahçeli seçimden sonra bile bu
yolsuzlukların hesabını soracağını söyleyerek size açık çek
veriyor.
Bahsi edilen bakanlar şu anda milletvekili değil ve hepsinin
dokunulmazlığı kalktı. E Meclis deseniz, çoğunluk sizin
elinizde. Hemen bir komisyon kurup eski bakanları Yüce Divan'a
göndermek artık çok kolay...
Hani bu durum sizin kırmızı çizgilerinizdi? Niye harekete
geçmiyorsunuz? Harekete geçecek yerleriniz mi ağırıyor yoksa?
Sakın gözünüz koalisyonda olduğu için olmasın?!
Dipnot: Basit bir Meclis Başkanlığı seçimini dahi
istikrarsızlık nedeniyle ne kadar büyük güçlüklerle seçebildik.
Yaşadığımız bu süreç, bunlarla kurulacak koalisyonun ülkeye
getireceği istikrarsızlığı görmek adına çok iyi bir emsal oldu.
8 Haziran tarihinden beri "Hazırlanın! Erken seçime
gidiyoruz" demem boşuna değil kardeşim, anlamıyor
musunuz?