Kimi Saadet Partisi alacak, kimi Ak Parti'nin yeni adayı çok güçlü diyor... Anketler ise tek bir adayı gösteriyor. İşte isim;
Abone olİNTERNETHABER
RÖPORTAJ - NUR AKMAN
Ak Parti Üsküdar adayını değiştirdi. Bu dönem Üsküdar’da halen başkanlık yapan Mehmet Çakır yerine Mustafa Kara’yı aday gösterdi. Çakır’ın döneminde eriyen oylar Kara ile birlikte yeniden yükselişe geçti. Yaptırdıkları ankette AKP yüzde 52 oy oranına sahip görünüyor. Hatta ilçede güçlü görünen Saadet Partisi adayı Yılmaz Bayat’ın oy oranı ona yaklaşamıyor bile… Bayat yüzde 12,5 ile üçüncü sırada. İkincilik ise yüzde 16 ile CHP adayı Sema Barlın’ın…
MÜHENDİS BAKKAL OLDUM
ÜSKÜDAR İÇİN SON SEÇİM ANKETİ! |
Ak Partin'nin yaptırdığı anket sonuçlarına göre; AK PARTİ: % 52 KARARSIZ: % 12 DİĞER: % 7,5 |
Mustafa Kara bir işadamı… Babasının kurduğu Çağrı Gıda’nın Proje Geliştirme Koordinatörü... Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği’nde okurken kendisine “Boşuna okuma nasıl olsa bakkal olacaksın” diyorlarmış. “Çünkü okul yıllarında yaz tatillerinde önlüğü giyip kasanın başına geçiyordum. Çağrı Gıda 1975’te kuruldu… Ondan önce Huzur Gıda vardı… Memlekette de babam terekçilikten gelme” diyor.
Sonra gerçekten mühendis bakkal olmuş… Taa ki Heybeliada’da bir restorasyon işi alana kadar. Ondan sonra artık kendi mesleği ön plana çıkmaya başlamış…
'O GÜN MURAD ETTİM'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la tanışması 1995 yılına denk geliyor. O günü şöyle anlatıyor Kara: “Bazı dostlar bir külliye gibi bir yer yaptırmak istediler. Tayyip Bey geldi ben oranın inşaatını yaparken… Gece bir iki saat birlikte zaman geçirdik. O zaman başbakanımızdan çok etkilendim; onun sıcak duruşundan… “İnşallah Tayyip Bey bir parti kurarsa ben de orada görev alırım” diye kendime murad ettim.
AK PARTİ KURULDU HAVAİ FİŞEKLER PATLADI
Ve muradı 2002’nin başında çalan bir telefonla gerçekleşmiş. Karşıdaki Ak Parti’nin Kurucu Yönetim Kurulu üyesi olmasını istiyormuş. Kara’nın o günlere ilişkin çok ilginç de bir anısı var: “Tam yılbaşı akşamıydı… Herkes eğleniyordu. Ben de partinin tabelasını asıyorum. Esnaftan gelmeyiz ya bu işlere elimiz yatkın… Tabelayı astığım an birden havai fişekler patladı… İnsanlar yılbaşını kutluyor ama ben öyle yorumlamıyorum. Ak Parti bayrağını astık, insanlar kutluyor diye düşünüyorum.”
Ak Parti Grup Başkan Vekilliği de yapmış, Üsküdar Belediyesi’nde İmar Komisyonu Başkanlığı görevlerinde de çalışmış… Ve şimdi de Ak Parti Üsküdar Belediye Başkan adayı…
KIRMIZI ÇİZGİNİN PERDE ARKASI
DİĞER SAYFADA!
[PAGE]
Yerine aday gösterilen Mehmet Çakır ne kadar “suskun”sa Kara o kadar konuşkan ve esprili… Röportajımız da bu havada geçiyor:
BAŞKANIM SİZİ ADAY GÖSTERMEYECEKLER
Mustafa Bey, şu anda belediye başkanı olan Mehmet Çakır’la iyi ilişkileriniz var. Ona karşı aday olmaya nasıl karar verdiniz?
Onun aday gösterilmeyeceği kanaatindeydim. Sürekli görüşmemize rağmen Mehmet Çakır’dan randevu aldım, özel bir konu konuşacağım için… Ona “Başkanım, dostunuz da düşmanınız da yanlış işler yapmadığınızı bilir. Ama sizin halkla ilişkiler yönünüzün eksikliğinden dolayı genel merkezimizin sizi aday göstermeyeceği kanaatindeyim. Bu kanaatime dayanarak aday adaylığımı açıklıyorum. Bu kararımı sizinle paylaşmak istiyorum” dedim. Başkanım da gayet anlayışla karşıladı. Başkanımız dahil 11 aday vardı. Temayül yoklamasında en yüksek oyu ben aldım..
KIRMIZI ÇİZGİ OLAYINA TAYYİP BEY DE ÇOK KIZDI
Mehmet Çakır sessizce geldi geçti diyemeyiz. Öyle bir şey yaptı ki sesini duyurdu; kırmızı Çizgi projesiyle… İçkili mekanlara kırmızı çizgi çekmeye çalıştı…
Onun büyük sıkıntısını yaşadım. Ben Meclis’te Ak Parti Grup Başkanvekili’ydim o zaman. Grubun içinde bunu reddeden, Mehmet Çakır’la mücadele eden fakat CHP’li arkadaşlarla da oturup bunu tartışan kişi oldum. Rejim tartışmalarına kadar gitti olay… Siyaset böyle bir şey… Parti içinde de çok sert tartışmalar oldu. Bunun yapılmaması gerektiğini söyledik. Tayyip Bey de çok kızdı… Başkan da başlangıçta da olayın bu kadar patlayacağını bilemedi. İddianameye bile girdi bu… Ben çok karşı çıktım. Bu çok manipüle etmeye yol açacak bir uygulama… Sizin ne söylediğinizle değil, karşı tarafın sizin nasıl algıladığıyla alakalı bir durum. Dönem olarak bizlerin yaşadığı dönem hoşgörü zamanıdır. Üsküdar üç semavi dini bir arada bulundurur. Bir anekdotumu anlatayım. Kuzguncuk’ta “Hey, papaz nerdesin?” diye bağırıyor adam. Ben de “ne kadar ayıp” diyorum. Hakaret etmek için söyledi zannediyorum. Oysa gerçekten papaza sesleniyormuş. Sonradan öğreniyorum müezzinmiş. Oturup tavla oynayacaklar…
NE O BOĞAZ’A APARTMAN MI DİKECEKSİN?
DİĞER SAYFADA!
NE O BOĞAZ’A APARTMAN MI DİKECEKSİN?
Üsküdar çok riskli bir bölge… Boğaz’ı görüyor. İçinde birçok sit alanı barındırıyor. Tarihi dokusu var. Nefis bir silueti var. Nasıl koruyacaksınız orayı?
Bununla ilgili şunu anlatayım: Belediye’nin Güzeltepe’de 67 dönümlük bir arsamız var. Bakan Osman Pepe’nin çocukları nedeniyle gündeme gelmişti, hatırlarsınız… 2007 seçimlerinde benim de karşı çıktığım bir proje geldi önümüze. Siluet alanındaki yapıların 6/50’yi geçmemesi gerekir. O proje 9/50’ydi… İmar komisyonu başkanıydım. 5 kişi vardı komisyonda. 4 Ak Partili, 1 CHP’li üye… Ben o projeye karşı çıktım. Anıtlar Kurulu’ndan geçtiği halde ben itiraz ettim. İmar komisyonunda iki arkadaş ‘olabilir’ dedi, ikimiz ‘olmaz’ dedik. İkiye iki kaldık, CHP’li üyenin kararı olayı çözecekti. O da ‘olur’ dedi. Proje geçti. Baykal 2007 seçimlerinde Osman Pepe’nin çocukları şunu yapıyor, bunu yapıyor deyince Gürsel (Tekin) Başkan’a da “senin adamların karşı çıkmasa proje geçmeyecekti” diye anlattım. Ama Tayyip Bey duyduğunda Mehmet Çakır’a “ne o ya Boğaz’a apartman mı dikeceksin?” dedi. Böylece proje fıss diye bitti. Bugün o kişilerin hakları var ama kimse yapamıyor…
BEYLERBEYİ’DEN TELEFERİKLE ÇAMLICA'YA
Çamlıca Tepesi’nin yarısı bile olmayan yerler yurtdışında muhteşem hale getiriliyor. Müthiş bir turist çekiyor. Sizin elinizde bir hazine var aslında: Çamlıca Tepesi!
Bu konuda aday pozisyonundaki insan olarak aslında desteksiz sallamam lazım. Ama bunu yapmayacağım… Türkiye’de müthiş bir bürokratik oligarşi var. Kurumlar arasında çok kötü bir muhafazakarlık var. İddialı konuşmaktan çekiniyorum. Büyükşehir Ak Partili… Maliye Bakanı Üsküdar’da oturur… Ama daha bir Hükümet Konağı’mız yok. Bizim Ahmediye Meydanı’nda 5 dönümlük bir arsamız var. Bunu Milli Emlak’a devretti Büyükşehir Belediyesi… Hükümet Konaklarını Maliye yapar… Bunun için tam 4 yıl harcadık. Bu yıl içinde en geç Haziran’ı geçmemek üzere Hükümet Konağı yapacağız. İddialı konuşmak istemiyorum ama Beylerbeyi’nden bir teleferikten Çamlıca’ya çıkma projemiz var. Biz buna Zihni Sinir projeleri diyorum.
SAADET PARTİSİ ZORLAYACAK MI?
DİĞER SAYFADA
Gelen haberlere göre Üsküdar’da Saadet Partisi çok güçlüymüş. Ne diyorsunuz, Saadet Partisi sizi zorlar mı?
Ben bu filmi daha önce seyrettim. Saadet Partisi’nin çok güçlü bir yanları vardır. Fısıltı gazetesini çok iyi kullanırlar. 2002 seçimlerinde de bunu yapmışlardı. Biz gökyüzünü göremiyorduk, kıpkırmızı bayraklar vardı. Herkese göre seçimi çoktan almışlardı… Ama aldıkları oy yüzde 17’ydi. Yine başarıydı tabii… Şimdi onlar Mehmet Başkan’ın halkla ilişkiler yönünün zayıflığına vurgu yapıyorlar. Yılmaz Bayat 6 ay önce adaylığını açıkladı ve “bakın başkan yok, ben buradayım” dedi. Başkanımız da bunu destekler şeyler yapınca yerel yönetim imajı eridi. Ama ne zaman ki aday değişikliği oldu, erime dönemi bitti… Kamuoyu anketinde adaylığımız açıklandığından bu yana 7 puanlık düşüşleri var… Kamuoyu yoklamasında Ak Parti yüzde 52, CHP yüzde 16 ve Saadet Partisi de yüzde 12,5…
İFTİRA KAMPANYASI
Mustafa Bey, Saadet Partisi diyor ki TEM Bağlantı yolundaki tüm binaları yıkılacakmışsınız. Orayı çift yönlü yol yapacakmışsınız. İnsanların evini elinden alacakmışsınız.
İftira kampanyası… Oranın imarı bitmiş, gitmiş… Gelecekteki 5 yıllık planda yok bile orası… Aynı şey Validebağ Korusu’nda var… Hiçbir aidiyedimiz yok. Mülkiyeti Milli Emlak’ın. Onlar da Milli Eğitime vermiş. Biz oranın temizliğinden sorumluyuz. “Siz burayı imara açacaksınız” diye bir kampanya var… Değil orada ağaç kesmek insan yürümesi yasak. Birinci derece SİT alanı… Hatta pazarcılar diyor ki “pazarı kaldıracakmışım” “Niye kaldırayım, hem benim öyle bir gücüm yok” diye kendimi anlatmaya çalışıyorum.
YAPACAKLARIMIZI DÖRDE AYIRIYORUZ
DİĞER SAYFADA
Peki projelerden de kısaca bahsedelim…
Yönetime gelelim gelmeyelim, bu dünyaya ait fikirlerimiz var. Kaldırım, yol döşemek için gelmiyoruz. Yapacaklarımızı 4’e ayırıyoruz. İstanbul fethedilmeden önce Müslüman toplumunun yaşadığı bir yerdir. Fetihi görmüştür. Hatunlar Şehri’dir. Mihrimah Sultanı’yla… Cemile Sultan Korusu, Adile Sultan Sarayı, çağdaşları arasında Zeynep Kamil… Halide Edip Adıvar binlerce kadınla mitingler yapmıştır. Özbekler Tekkesi Üsküdar’dadır. Tekke deyince “Tekke ve zaviyeler kaldırılmıştır” cümlesi aklımıza geliyor. Oysa ilim irfan yuvası olmuştur. Kurtuluş Savaşı’nın lojistik deposu olmuştur… İnşallah bu dönemde onu göreceğiz. Kuzguncuk kendi başına bir güzellik…
İkincisi Kurtuluş savaşına verdiği katkı… Üçüncüsü de; Kurtuluş Savaşları artık topla tüfekle yapılmıyor. Ekonomiyle, sivil toplumlarla yapılıyor. Biz Üsküdar’ın Kurtuluş Savaşı mücadelesini Ak Parti’nin orada kurulması olarak görüyoruz…
Dördüncü yüklendiği misyon ise Üsküdar’ın tarihi misyonunu koruması… Burada Marmaray devreye giriyor. Marmaray öncesi Üsküdar’ı Marmaray sonrasına nasıl hazırlarız? Onu bir ticaret kenti haline nasıl getiririz? Çamlıca’sı vardır ki tüm Türkiye’ye hizmet verir.