'Küresel cihatçı terörizmin babası' Usame bin Ladin'in öldürülmesinin üzerinden 7 yıl geçti. Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın verdiği izinle The Guardian muhabiri Martin Chulov Kaide liderinin annesiyle ilk mülakatı gerçekleştirdi. Annesinin anlattıkları ve Bin Ladin'in hayatı hayli dikkat çekici.
Abone olABD'nin 11 Eylül 2001 saldırılarından sorumlu tuttuğu ve 2 Mayıs 2011'de öldürdüğünü açıkladığı Kaide lideri Usame bin Ladin'in annesi ilk kez konuştu. İngiliz gazetesi The Guardian'dan Martin Chulov'un Suudi Arabistan'ın Cidde kentindeki evinde görüştüğü Alia Ghanem, Usame bin Ladin'den ''Annesini çok seven iyi bir çocuktu'' diye söz etti.
SURİYELİ ALEVİ ANNE
Sputnik'in haberine göre, 1957'de Suudi Arabistan'daki en büyük inşaat şirketinin sahibi, Yemen göçmeni Muhammed bin Ladin'in 17. çocuğu olarak dünyaya gelen Usame, 4 yaşındaydı ki, babası ile 4. eşi konumundaki, Suriyeli Alevi annesi Alia Ghanem boşandı. Usame annesinin ikinci evliliği ve ikinci evi içinde yetişti. 11 eşten 54 çocuk yapan babası ise Usame 11 yaşındayken bir helikopter kazasında öldü.
HER YERDE USAME FOTOĞRAFI
En büyük oğlu Usame'nin fotoğraflarıyla donattığı salonda hayattaki iki oğlu Ahmed ile Hasan ve ikinci eşi Muhammed el Attas ile birlikte Chulov'u kabul eden Alia Ghanem, Kaide liderinin 'yolunu kaybetmiş evlat' olarak portresini çizdi.
''Çok iyi bir çocuktu ve beni çok severdi'' vurgusu yapan Alia Ghanem, Usame'nin çekingen bir çocuk olduğunu, ama 20'li yaşlarında güçlü ve gözü kara dindar bir kişiliğe büründüğünü, bu değişimin iktisat eğitimi için Cidde'deki Kral Abdülaziz Üniversitesi'ne girmesiyle başladığını anlattı.
DEĞİŞİM ÜNİVERSİTEDE BAŞLADI
En büyük oğlunun üniversitede çok çalışkan bir öğrenciyken beynini yıkayan ve yaşam biçiminin değişmesine yol açan kişilerle tanıştığını söyleyen anne, ''Bir tarikat gibiydiler. Onların güttükleri dava için paraları vardı. Usame'ye hep onlardan uzak durmasını söyledim, o da bana ne işler karıştırdığını hiç itiraf etmedi, çünkü beni çok severdi'' dedi.
İHVAN'LA TANIŞINCA…
Usame bin Ladin, üniversitedeyken Müslüman Kardeşler üyesi Abdullah Azzam ile tanıştı, daha sonra Suudi Arabistan'dan sürülen Abdullah Azzam, Usame'nin ruhani danışmanı haline geldi.
O döneme denk gelen 1979'da Mısır İsrail'le barış anlaşması yapmış, İran'da İslam devrimi Şah'ı devirmiş ve Sovyetler Afganistan'ı işgal etmişti. Usame de 1980'lerde Sovyetlere karşı savaşmak için Afganistan'a gitti.
KARDEŞLERDE CİHATÇILIK RAHATSIZLIĞI
Usame'nin üvey erkek kardeşi Ahmed ise annesinin en büyük oğlunu çok sevdiği için gerçekleri inkar ettiğini söyledi:
''Usame yerine çevresindekileri suçluyor. Bizim gibi annem de onun sadece iyi yüzünü biliyor. Onun cihatçı yüzüyle biz tanışmadık.''
Hasan da Usame'nin 1980'lerdeki Afganistan dönemini ''O zamanlar onunla tanışan herkes kendisine saygı duyardı. Başta biz de onunla çok gurur duyuyorduk. Suudi hükümeti bile ona çok asil, çok saygın muamele ediyordu'' diye resmederek şu ifadeleri kullandı:
''Ve sonra mücahit Usame geldi… Bir insan olarak kendisiyle gurur duymuyorum. Küresel sahnede yıldız mertebesine ulaştı, tüm bunlar bir hiç içindi.''
Alia da Usame'nin aile işi görüntüsü vererek bütün parasını Afganistan için harcadığını anlatırken oğlunun bir gün cihatçı olacağının hiç aklından geçmediğini savundu.
SON KEZ AFGANİSTAN'DA GÖRDÜLER
Dünyaya ilk getirdiği çocuğun hep uzakta olmasının kendisinin yaşamını zorlaştırdığını dile getiren Alia, Usame'yi son kez 1999'da Afganistan'da gördüklerini söyledi.
O yıl Usame'yi Afganistan'ın Kandahar kentindeki üssünde iki kez ziyaret etmişler. Alia ''Havaalanı yakınında Ruslardan ele geçirdikleri bir yerdi. Usame bizi ağırladığı için çok mutluydu, her gün bizi gezdirdi, hatta bir hayvan öldürüp bizim için ziyafet verdi ve herkesi çağırdı'' dedi.
'EYLEMLERİNDEN UTANÇ DUYUYORUZ'
Ahmed, ABD'yi vuran 11 Eylül saldırılarının haberleri gelir gelmez gerisinde Usame'nin olduğunu ailenin anladığını, en büyüğünden en küçüğüne bütün kardeşlerinin Usame'nin eylemlerinden utanç duyduğunu ve bunun korkunç sonuçlarıyla karşılaşacaklarını bildiklerini anlattı. Saldırıların ardından Ladin ailesinin tüm üyelerinin Suudi Arabistan'a çağrıldığını, yetkililer tarafından sorgulandığını, resmi gözetim altına alındığını, bir süre seyahat ve ülkeden çıkış yasağına maruz kaldığını belirtti.
11 Eylül saldırılarının üzerinden 17 yıl geçmişken Ladinler Suudi Arabistan içinde ve dışında görece seyahat serbestisine sahip. Bir inşaat imparatorluğuna hükmeden Ladinler, 11 Eylül sonrası kısa süreli mali zorluklar yaşadıktan sonra Suudi Arabistan'ın en zengin ailelerinden biri olmaya devam ediyor.