O çok tartışıldı, onun hakkında çok şey söylendi. Bu eleştirilere bugün bir bir cevap verdi tabi yeni polemiklerle!
Abone ol Ömer Üründül, once işadamı, sonra yorumcu, spor yazarı. 1996 yılından beri ekranlarda. TRT'deki yorumculuğundan ve Sabah Gazetesi'ndeki yazılarından para almıyor. Türk futbolunun zafer maçlarının çoğunu onun yorumuyla dinledik.1982 yılından beri bütün Dünya Kupası maçlarını yerinde izledi. Bir işadamı ama onu daha çok TRT’deki futbol yorumlarından ve Sabah Gazetesi’ndeki maç yazılarından tanıyoruz. Katıldığı programlardan ve köşe yazarlığından para almıyor. Kolektif futbol, alan daraltma, gömülü savunma gibi tabirlerle adeta özdeşleşmiş durumda. Yorumcu olarak takip ettiği maçlara uğur getirdiğine inanıyor. Galatasaray’ın UEFA Kupası’nı kazandığı maçta o yorumcuydu. İlhan Mansız’ın Senegal’e attığı golü anlatan spikerin yanında yine o vardı. Ömer Üründül’den bahsediyorum. Üründül, aynı zamanda Türkiye’nin Avrupa Şampiyonası’ndaki maçlarını yorumlayan isimdi. En son Pekin Olimpiyatları’nda basketbol ve voleybol maçlarını yorumlayınca eleştirilere maruz kaldı. Üründül’le futbol yorumculuğunu ve işadamlığını konuştuk.
Halkın beni tutması bazılarını çıldırttı: Senelerdir maç yorumluyorum. Bu maçların birçoğunda takımlarımız büyük başarılar elde etti. Böyle olunca meslektaşlar bana karşı kıskançlık duymaya başladı. Aleyhimde sürekli yazı yazıyorlar. İlk 1996 Avrupa Şampiyonası’nda Hırvatistan maçıyla yorum hayatına geçtim. 2000’de Galatasaray’ın UEFA finalinde yorumcuydum, daha sonra Süper Kupa, 2002 Dünya Kupası, 2004 Avrupa Şampiyonası, EURO 2008... Bütün bunlarda Galatasaray ve Türkiye başarılar kazanınca doğal olarak insanlarda bir kıskançlık oluştu. Yorumları neden hep Ömer Üründül yapıyor demeye başladılar. Halkın da beni tutması bazılarını iyice çıldırttı.
Pekin'deki eleştiriler: Hayır. Ömer Üründül futbol yorumcusu ama basketbol yorumluyor, diyorlar. Futbol yorumcusuysam diğerlerinden anlamadığımı nereden biliyorlar? Bir de şöyle bir şey söyleyeyim; Efes Pilsen’in İtalya’da kazandığı bir kupa vardır. Milliyet Gazetesi’nde de, tarihi şimdi hatırlamıyorum, o maçla ilgili bir maç kritiğim vardır benim. Milliyet arşivinden bulunabilir o yazı. Yani ben bütün sporlardan anlarım ve her türlü de sporu yorumlayabilirim.
Fatih Altaylı, Hıncal Uluç, Bilgin Gökberk yazdılar: Ben bu saydığın isimleri hiç kaale almıyorum. Onlar kompleksli insanlar, hakkımda öyle yazmaları son derece normal. Bilgin Gökberk TRT’den ayrıldı. Daha sonra Ömer Üründül beni kovdurdu diye sağda solda konuşmaya başladı. Ayrılmadan önce TRT yönetimi ile sıkıntılar yaşıyordu. Programda giydiği kıyafetlere ve yorumlarına sürekli tepki geliyordu. Programdan ayrıldıktan sonra arayıp geçmiş olsun diledim. ‘Benimle sürtüşmen var diye sakın benden bilme. Benim hiçbir daim yok’ diye. Bana aynen verdiği cevap şu: “Yok Ömer, ben seni senelerdir tanımaz mıyım? Zaten aylardır devam eden bir sorunum vardı, halledemedik. Kısmet, sağlık olsun. Ama aradığın için teşekkür ederim.” dedi. Arkasından etrafta Ömer beni kovdurdu demeye başladı. Beni hedef seçti. Ya ben TRT’nin neyiyim ki? Keşke kayda alsaydım diyorum şimdi.
Türkiye'de iki tane yorumcu var: Valla ben isme bakmam, yorumlarına bakarım. Bence Türkiye’de bir tek futbol yorumcusu var, o da Rıdvan. Ondan başkasını tanımam. Onun da eleştirdiğim tarafları var. Pozisyon içinde çok fazla yorum yapıyor, sağa verirse gol olur diyor mesela spiker maç anlatırken. Ben mesela duran top kullanılırken hiç konuşmam. Maçın içine girmemek lazım maç esnasında.
Murat Tokay/ZAMAN