Doların ani çıkışı herkesi teridgin etti. Peki nereye kadar sürecek? Ekonomist gözüyle doların seyri..
Abone olDolar uzun süredir hiç bu kadar artış göstermemişti. Her kesimden insanı ilgilendiren bu yükseliş nereye kadar sürecek. Milliyet yazarı Güngör Uras, bir nezbe de olsa yüreklere su serpti:
Uras'a göre alınacak bazı tedbirlerle döviz piyasasında istikrar sağlanabilir. Ekonomi yazarı hem hükümete hem de kamuoyuna uyarılarda bulundu..
(...)Bazı gerçekleri unutmayalım.
- Biz değil mi idik ki uzun süredir, “Dolar ucuz satılıyor. Doların fiyatı en az 1.50 YTL dolayında, hatta daha da fazla olmalı” diyen.
- Biz, bugünkü yüksek dolar fiyatını ağustos ayındaki dolar fiyatıyla karşılaştırıyoruz.
“Ağustosta dolar 1.18 idi, ekimde 1.23’e satılıyordu. Nasıl oldu da 1.60 YTL’lerin üzerine tırmandı?” diyoruz. Unutuyoruz ki, dolar 2003 yılında 1.70 YTL’den satıldı. 2006 yılında 1.57 YTL’den satıldı. 2007 yılında 1.42 YTL’yi, 2008 yılında 1.67 YTL’’yi gördü.
2003 yılında nisan ayında 1.70 YTL iken mayısta 1.55 YTL’ye, haziranda 1.41 YTL’ye geriledi. 2007 yılında şubat ayında 1.42 YTL iken, yıl sonu 1.16 YTL’ye indi.
Açık anlatımıyla, dolar fiyatı devamlı çıkamaz. Çıkar, iner. Ve de bir yerde durur.
Piyasa sığ
Bizde dolar fiyatının inmesinin de çıkmasının da önemli bir nedeni piyasanın sığlığıdır. Alıcı yokken, dolar fiyatı gereğinden fazla iniyor. Satıcı yokken, gereğinden fazla çıkıyor.
Şu günlerde doların fiyatının daha da yükseleceğini tahmin edenler dolar satmadığı, bazıları da “Nasıl olsa daha da çıkacak. Bir an önce dolar alayım” diyerek dolar aldığı için dolar fiyatı tırmanıyor.
Henüz doların daha önce gördüğü en üst fiyat olan 1.70 YTL’yi aşmadık ama, bu hızlı değişim bile ekonomide endişe ve güven bunalımına yol açıyor. Yok mu bunun çaresi? Var... Alınabilecek bazı tedbirler var. Bu tedbirler alınınca “Dolar ucuzlayacak, sorun çözülecek” denilemez ama, bu tedbirler döviz piyasasında istikrar sağlanmasına büyük ölçüde destek verir.
Tedbirsiz olmaz
(1) Hükümetin daha fazla beklemeden IMF ile anlaşma kararını açıklaması gerekir.
Durup dururken “Biz IMF ile anlaşacağız” demek belki “zaaf/aciz” olarak değerlendirilebilirdi. Ama IMF heyeti Türkiye’de. Fırsat bu fırsat. Bırakalım “ihtiyati stand-by” gibi hikâyeleri. Hükümet “IMF ile yeni bir “Stand-by anlaşması imzalamak için prensip anlaşmasına varmıştır. Çalışmalar başlamıştır. On günde sonuçlandırılacaktır” şeklinde bir açıklama yapsın.
(2) Merkez Bankası’nın döviz satım ihalesini denemesinde yarar vardır.
Merkez Bankası piyasada döviz bol ve de alıcı yokken, döviz alım ihalesiyle her gün yaklaşık 30 milyon doları piyasadan çekiyordu.
Şimdi işler tersine döndü. Satıcı yok. Çok az bir alım, fiyatları tırmandırmaya yetiyor.Merkez Bankası günde 15 milyon dolardan başlayarak, 20-30 milyon dolara kadar döviz satış ihalesi açmayı deneyebilir. Bu satış ihaleleri piyasada istikrara yardımcı olursa sürdürülür.