Anadolu’da unutulmaya yok olan mesleklerden semerciliğin son temsilcilerinden Yusuf Kocataş, "Devlet baba fakire fukaraya maaş veriyor; eli...
Abone olAnadolu’da unutulmaya yok olan mesleklerden semerciliğin son temsilcilerinden Yusuf Kocataş, "Devlet baba fakire fukaraya maaş veriyor; eli iş yapanları benim buraya getirse hem onlar iş öğrenmiş olur hem de eski meslekler yaşamaya devam eder" dedi.
Kayseri’nin İncesu ilçesindeki tarihi Kara Mustafa Paşa Külliyesi içerisinde yer alan çarşıdaki küçük dükkanında semercilik (kürtüncülük) mesleğinin son temsilcilerinden ’Kürtüncü Hacı Yusuf’ namıyla bilinen Yusuf Kocataş, dedesinden öğrendiği mesleğini 1948 yılından beri hep aynı yerde sürdürüyor.
Kürtüncü (semerci) Yusuf Usta, "1948 senesinden bu itibaren ebemin, dedemin sanatı olduğu için, dedem burada esnaf olduğu için, küçük yaşlarda hem okula gittim hem buraya geldim, sanat öğrendim hem de hizmet gördüm. Çalıştık, çabaladık, mesleği öğrendik’’ dedi.
Mesleğe ilk başladığı yıllarda çarşıda en az 13-14 tane semerci (kürtüncü) ve palancı ustası bulunduğunu ifade eden Yusuf usta, şunları söyledi:
’’Benim ebem, dedem, dayılarım, amcalarım, bu işi yapanlar vardı. Şimdi onlar gittiler, Allah’ın rahmetine kavuştular. Ben de onların hatıralarını ve bu mesleği yaşatmak için bu seneye kadar bu mesleği devam ettiriyorum. Vatandaşın gönlünü de alıyorum. Her ne kadar hizmetimse de ebemin, dedemin emanetini yaşatmak için alnımın akıyla, yüzümün akıyla gelen giden vatandaşı burada memnun ediyorum. Paralarını alıyorum, gönüllerini görüyorum, onlar da Allah razı olsun diyor, gidiyor.’’
"MESLEĞİMİZ BİTTİ"
Semerci Yusuf usta, ’’Motor çıktı, hayvan gücü kalktı, insan gücü öldü. Vatandaşın babası, dedesi bundan yıllar önce 50-55 sene evvel buraya 3 tane kürtün (semer) getirirdi. Bugün buraların cuması, yani harman günü. Dükkanın önünde 15-20 tane kürtün olurdu. Şimdi sadece Türkmenlerde kaldı. Çoban eşekleri için semeri olanlar geliyor. Yağmasa da gürlüyor, beni boş bırakmıyor’’ diye konuştu.
Yaklaşık 65 senedir semercilikle uğraşan Yusuf Kocataş, mesleğin son bulmak üzere olduğunu vurgulayarak, ’’Şimdi bu mesleğe ne heves eden var ne de çalışan var. Mesleğin son temsilcisiyim’’ dedi.
Uzun yıllar ticaretle uğraşan ve bu şekilde vatandaşın nabzını tutarak hayat tecrübesi edinen Yusuf Usta, hem mesleğin yaşatılması hem de dar gelirli vatandaşlara bir gelir kapısı olması dileğiyle bir öneride de bulunuyor. Yusuf usta, devletin hiçbir işle uğraşmayan fakir ve fukaraya çeşitli adlar altında para ve maaş verdiğini belirterek, ’’Devlet baba, fakire, fukaraya maaş veriyor, para veriyor. Eğer eli iş yapan, aklı başında adam olanları bize getirse, hem o maaşı verse hem de bu kişiler yanımızda çalışıp sanat öğrense, ben gittikten sonra hiç olmazsa kürtüncülüğü söndürmese daha iyi olur. Vatandaş, ’Benim maaşım var’ diyor, sağda solda geziyor, çalışmıyor ama benim buraya getirip bağlarsa hem sanatı öğrenmiş olur hem gelen büyükten, küçükten bir şeyler öğrenir. Laf olmaz, söz olmaz, bir bağlantı olur ancak fukara deyip, sakat deyip para veriyor. Sakat olup da beni ağzında götürenler var. Bu sanatı yapar. Hem maaşını alsın hem de buranın ufak tefek kazancını yesin’’ ifadelerini kullandı.
"TURİSTLER DE GELMEZ OLDU"
Motorlu araçlar piyasaya çıktıktan sonra hayvan gücüne ihtiyaç kalmadığını, bunun sonucu olarak semercilik mesleğine olan ilginin de azaldığını belirten Yusuf Kocataş, bir ara turistlerin ve turistik tesislerin semere ilgi gösterdiğini fakat son yıllarda onun da bittiğini söyledi.
Yusuf usta, ’’Bundan 8-10 sene önce haftada 15-20 tane turistik kürtün yapardım. Ben Ürgüp’e götürürdüm ya da Ürgüp’ten gelip alırlardı. 8-10 senedir ne turist geliyor ne de kürtün isteyen var. Kervansaray yanımızda, önceden turistler gelirdi, kervansarayı gezerdi. Turistler, benim de yanıma gelirlerdi, beni konuştururlardı, fotoğrafımı çekerlerdi, 2 tane de kürtün alıp giderlerdi. Şimdi turist gelmiyor. Kervansaray da şahsa kiraya verildi. Kapısı kilitli. Öğrenciler geliyor, kapı kilitli olduğu için dönüp gidiyorlar’’ dedi.
(İHA)