BIST 9.658
DOLAR 35,22
EURO 36,76
ALTIN 2.963,78
HABER /  GÜNCEL

Ünlüleri bu şekilde ifşa etmek doğru mu?

Son günlerde bağımlılıkları nedeniyle gözaltına alınan birçok ünlünün uyuşturucu satıcısı olarak basına servis edilmesi kabul edilebilir bir gerçek değildir

Abone ol

Geçtiğimiz hafta İstanbul'da gerçekleştirilen narkotik operasyonunda birçok ünlü isim gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı.

Gerek magazin ve gerek haber kaynaklarında bu konunun sıkça gündeme getirilmiş olması nedeniyle Hayat Boyu Sevgi Derneği Başkanı Dila Tezemir bir yazılı açıklamada bulundu.

Tezemir,  ''Sanatçılarımızın gelecekteki yaşamlarında şimdiden kötü izler bırakmak istemiyorsak ve onların iç dünyalarında şuan kopan kıyametlerle intihara sürüklenmelerine sebebiyet vermek istemiyorsak onlara bu süreçte daha çok destek olmalıyız.''dedi.

İşte Tezemir'in yaptığı o açıklama;

BAĞIMLILIKLAR HABER MALZEMESİ OLARAK KULLANILMAMALIDIR

Bilindiği üzere bütün Uyuşturucular ve alkol ilk kullanıldığı dönemlerde keyif veren ancak sonraki süreçte vücudun ve ruhun engellenmesi çok güç arzularına karşı yetersiz kaldığı maddelerin toplamına verilen isimdir. Uyuşturucu maddelerin kullanımı neticesinde irade devre dışı kalarak beyin vücudun isteklerinin emrine girer ve bundan dolayı kullanıcının yaptığı veya yapacağı şeylerde mantık aramaz. Amaç sadece bağımlısı olunan maddeyi almak ve daha önce tüketilen dozajı veya biraz fazlasını maddenin kullanım şekline göre tüketerek gerekli rahatlamayı sağlamaktır. Bu kapsamda madde bağımlısı her türlü gayrı ahlaki ve kanun dışı faaliyet içerisine girerek kullanıcısı olduğu maddeyi temin etmenin yollarına bakar. Hatta günün dörtte üçünü maddeyi aramakla geçiren bağımlı kalan dörtte birlik kısmında bağımlısı olduğu maddenin etkisinde geçirir.

KİŞİLER ÜZERİNDE PSİKİYATRİK SORUNLAR OLUŞTURMAKTADIR

Son günlerde bağımlılıkları nedeniyle tutuklanan birçok ünlü insanımızın uyuşturucu satıcısı olarak basına servis edilmesi kabul edilebilir bir gerçek değildir. Hele hele kendisi bağımlı iken uyuşturucu satan bir bağımlılınında cezalandırılması oldukça yanlış bir uygulamadır. Zira oldukça duygusal anlar yaşayan, kendi merakları veya arkadaş ortamları aracılığıyla karanlıklar ülkesine mahkum olmuş bu insanlarımızın topluma yeniden kazandırılması yerine zaaflarının veya hastalıklarının ifşa edilmesi ruh hallerine ve kariyerlerine zarar vermektedir. Böylece bu kişilerin kendilerini toplamaları çok uzun süreçlere yayılmakta ve kişiler üzerinde önemli psikiyatrik sorunlar oluşmaktadır.

Elbetteki Türk Polisi bugüne kadar üzerine düşeni yapmış ve bundan sonrada yapacaktır. Ne emniyet güçlerimizin neden askeri kolluk kuvvetlerimizin uyuşturucu satarak dolaylı yollardan insanlarımızı hem bedenen, hem ruhen, hem madden öldüren ve çoğunlukla aileleri çaresiz bırakarak bazen bağımlının rezalet çıkarmaması için aile fertlerini ve yakınlarını bile uyuşturucu madde tedarikçisi haline getiren zehir tacirlerine karşı mücadelelerine sonsuz saygı duymaktayız. Öyle ümit ediyoruzki adalet sistemimiz yakın bir dönemde insan hayatını en sinsi ve gizli kimyasal silahlarla yok eden ve bu işi kazanç uğruna yapan uyuşturucu tacirlerini birinci dereceden cinayet suçu işlemekle yargılayacak ve cezalandırcaktır.

Ancak saygıdeğer Türk basınını yukarıdada belirttiğimiz sebeplerle uyuşturucu kullanımı ve alkolizm gibi hassas konularda nefsine yenilmiş ve zaafının önününe geçememiş insanlarımızın hepsini ve özellikle topluma mal olmuş, gençliğin örnek aldığı ve sevdiği insanlarımızın kişilik haklarına saygu duymaya, gelecekteki hayatlarının seyrinin değişebileceğini düşünerek direkt veya endirekt müdahalelerde bulunma ihtimaline karşı daha dikkatli davranmaya davet ediyoruz. Unutulmamalıdır ki bu tür değerli insanları kamuya arzederek yeteneklerinden dolayı onure eden ve tanıtan basınımızıdır. İnsanlarımızın dimağlarında özel yerlerde yerleşen bu insanların her zaman aynı değerde kalmalarını sağlamak yine basınımızın takdiri ile olacaktır. Biz öyle inanıyoruzki büyük Türk basını insan hayatına sonsuz saygı duymakta ve kendi yücelttiği insanların düşmüş olabileceği kötü durumları bir kazanç kapısı olarak görüp onları rencide edecek kadar kalitesinden ödün vermeyecektir. Eminizki bugüne kadar yapılan haberler bilinçsizlik nedeniyle yapılmıştır ve bundan sonra uyuşturucu tacirlerinin yakalanması müstesna olmak üzere bağımlılık konusu maddi çıkarlar doğrultusunda gazetelerimizin tertemiz sayfalarında ve televizyonlarımızın geleceğe şekil veren programlarında yayınlanmayacaktır.

ONLARA BU SÜREÇTE DESTEK VERMELİYİZ

Zira kullandıkları maddeler neticesinde zamanla içine kapanarak a sosyalleşen insanlarmız, yaşadıkları hayal kırıklıkları ve maddi kayıplar nedeniyle hayata tutunmakta zorlanmakta ve kullandıkları maddelerin daha tehlikelilerini almak için istek duymaktadırlar. Belli bir süre sonra en zehirli maddeyi kullanmaya başlayarak kendilerini daha kısa zamanda yok edebilmektedirler. Bizlerde birkaç gün önce yakalanan ve daha önceki dönemlerde yakalanmış olan tanınmış insanlarımızın ve sanatçılarımızın gelecekteki yaşamlarında şimdiden kötü izler bırakmak istemiyorsak ve onların iç dünyalarında şuan kopan kıyametlerle intihara sürüklenmelerine sebebiyet vermek istemiyorsak onlara bu süreçte daha çok destek olmalıyız. Bağımlılığın tedavisinin ve rehabilitasyonun yapılabilir bir rahatsızlık olduğunu kabullenmeli ve bu konularda onlara destek olmalıyız.

 Öyle inanıyorum ki bugüne kadar alkolizm ve uyuşturucu kullanımı gibi sorunlarıyla basınımızda ifşa edilen sanatçılar Tarkan, Deniz Seki, Çağatay Ulusoy, Cenk Eren, Gizem Karaca, Cemal Hünal, Selin Boronkay, Can Yurtsevdi, Nurseli İdiz gibi halkımızın çok sevdiği ve bağımlılık problemi yaşayan daha birçok önemli kişiyle bağımlılığın esaretinden kurtulmanın mümkün olduğunu ülkemiz insanlarımıza ispat edeceğiz.